Danıştay Kararı 9. Daire 2003/2872 E. 2005/1696 K. 30.06.2005 T.

9. Daire         2003/2872 E.  ,  2005/1696 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2003/2872
Karar No: 2005/1696

Temyiz İsteminde Bulunan : Lüleburgaz Belediye Başkanlığı-EDİRNE
Vekili : …
Karşı Taraf : Lüleburgaz Devlet Hastanesi-EDİRNE
Vekili : …
İstemin Özeti : 2000/Ocak-Ağustos dönemleri için tahakkuk ettirilen su bedeli ile birlikte ödenen … TL atık su bedelinin iadesi talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile dayanağı … Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararının iptali ile ödenen … TL’nın yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada; davalı idarenin Mahkemelerine sunduğu 21.2.2003 tarihli dilekçe ile iadesi istenilen … TL’nın, davacı kurumun banka hesaplarına 29.1.2003 tarihinde yatırıldığının bildirildiği, bu durumda yapılan bu ödeme ile davanın konusuz kaldığı, istemin idarece kabul edilmiş olması nedeniyle atık su ücretinin iadesi ile ilgili Belediye Meclis kararının iptaline ilişkin olarak davacı kurumun menfaati de ortadan kalktığından davanın esası hakkında karar verilmesine gerek olmadığı, yasal faiz talebine gelince; her ne kadar davacı kurum tarafından Mahkemelerine 26.2.2003 tarihinde verilen dilekçede, fazladan ödenen … liranın davalı idarece banka hesaplarına yatırılması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği belirtilmişse de, bu dilekçede yasal faiz isteminden de feragat edildiği hususunda bir açıklama bulunmadığından, Mahkemelerince bu kısmın incelendiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112. maddesinin 4. bendinde; fazla veya yersiz olarak tahsil edilen veya vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin, ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Yasaya göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faizin 120. madde hükümlerine göre ret ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödeneceğinin hüküm altına alındığı, 213 sayılı Kanunun yukarıda anılan madde hükmünden,idarelerce yersiz tahsil edildiği anlaşılan ve bu yönde herhangi bir uyuşmazlık çıkarılmayan vergilerin, istemin kabulüne ilişkin işlemin yükümlüye tebliğ edildiği tarihe kadar hesaplanacak tecil faiziyle birlikte ret ve iadesinin gerektiğinin anlaşıldığı, Kanunun ilgililerin müracaatından itibaren idareye gerekli inceleme ve iadeyi yapması için üç ay süre tanıdığı, bu süre içerisinde idare tarafından herhangi bir işlem tesis edilmezse, yasal faizin bu sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlayacağı, ancak idarenin aynı süre içinde olumsuz işlem tesis etmesi durumunda ise, yasal faizin de bu işlemin tesis tarihi itibarıyla işlemeye başlayacığının kabulü gerekeceği, yükümlü, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunmuş ise de, Kanunun amir hükmü karşısında bunun mümkün olmadığı, ancak, istemin reddedildiği işlemin tesis tarihi olan 10.12.2001 tarihinden itibaren istemin kabul edilerek ilgili meblağın yükümlünün banka hesabına yatırıldığı 29.1.2003 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanacak yasal faizin de yükümlüye ödenmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle atık su ücretinin iadesi ile Belediye Meclisi kararının iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmeden, yasal faiz istemini de kısmen kabul eden … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının; davacı kurumun davadan feragat edilmesine ilişkin talebinin, aynı zamanda faizi de kapsadığı, davanın tümü hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, … YTL ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 30.6.2005 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY : Dava, … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptaline ve bu karar uyarınca ödenmiş olan atık su bedelinin ödeme tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, vergi mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, dava açıldıktan sonra iadesi istenilen tutarın davacı kurumun banka hesabına yatırılmış olması sonucu davanın konusuz kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 95. maddesi hükmü karşısında iade isteminin idarece kabul edilmiş olması nedeniyle başvurunun reddine ilişkin işlem ve menfaat bağının ortadan kalkması nedeniyle de belediye meclisi kararına yönelik olarak davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 26.2.2003 tarihinde mahkeme kaydına geçen dilekçede davacı tarafından yasal faiz isteminden de feragat edildiği belirtilmediğinden, 213 sayılı Yasanın 112/4 maddesi uyarınca yasal faiz isteminin kısmen kabulü ile 10.12.2001 tarihinden itibaren tecil faizi oranında hesaplanacak faizin davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı idarece kararın bu bölümü temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davanın belediye meclisi kararının iptaline ve bu karar uyarınca ödenmiş olan atık su bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açıldığı ve davacı vekilinin mahkeme kaydına 26.2.2003 tarihinde geçen dilekçesinde dava konusu tutarın ödenmiş olması nedeniyle davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalıya yükletilmesine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır.
Belirtilen durum karşısında, davacının 26.2.2003 tarihli dilekçesiyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 95. maddesi uyarınca davadan feragat etmediği, yalnızca davalı idarece ödeme yapılması sonucu davanın konusuz kaldığını mahkemeye bildirerek bu husus dikkate alınmak ve yargılama gideri ile vekalet ücreti davalıya yükletilmek suretiyle karar verilmesini istediği ve yasal faiz ödenmesi talebinin de dava konusuna dahil olduğu açık olduğundan, mahkemece yasal faiz ödenmesine ilişkin istemin kısmen kabulüne karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Davalı temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.