Danıştay Kararı 9. Daire 2002/6234 E. 2003/1083 K. 02.04.2003 T.

9. Daire         2002/6234 E.  ,  2003/1083 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2002/6234
Karar No: 2003/1083

Temyiz İsteminde Bulunan : Zeytinburnu Belediye Başkanlığı /İSTANBUL
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 213 sayılı Kanunun 4751 sayılı Kanunla değişik mükerrer 49/b maddesi uyarınca 2002 yılı emlak vergisi genel beyan dönemi nedeniyle … Belediye sınırları içerisinde bulunan … Mahallesi … sitesi için belirlenen asgari metre kare birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davayı; olayda adı geçen yer için takdir komisyonunca ilk olarak …- lira, merkez komisyonunca da …- lira takdir edildiği, daha sonra dava konusu edilen takdir komisyonu kararıyla bu değerin …-liraya yükseltildiği, anılan Yasanın getiriliş amacı dikkate alındığında takdir komisyonunca belirlenerek merkez komisyonunun incelemesine gönderilen arsa metre kare birim değerler üzerinde yeniden bir değer takdirinde bulunulması mümkün olmadığı gibi merkez komisyonunca belirlenen birim değer dışında başka bir değer takdir edilmesinin de mümkün bulunmadığı, bu nedenle merkez komisyonunca belirlenen … lira değerin asgari metre kare birim değer olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul eden … Vergi Mahkemesinin 7.10.2002 tarih ve … sayılı kararının; takdir edilen … lira değerin aynen onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Cevap verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Dava; 213 sayılı Kanunun 4751 sayılı Kanunla değişik mükerrer 49/b maddesi uyarınca 2002 yılı emlak vergisi genel beyan dönemi nedeniyle Zeytinburnu Belediye sınırları içerisinde bulunan … Mahallesi … sitesi için belirlenen asgari metre kare birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.Davacı vekili tarafından verilen 5.11.2002 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği anlaşılmaktadır.Ancak kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu sıfatıyla açılmış objektif nitelikteki bir iptal davasında kamu yararı ölçütü mutlak olduğundan yerel mahkemece verilen karardan sonra davacının davasından feragatının kabulü mümkün değildir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4751 sayılı Yasa ile değişik mükerrer 49 uncu maddesinin (b) bendinin ikinci fıkrasının son cümlesindeki; merkez komisyonlarınca, takdir komisyonlarından farklı değer belirlenmesi halinde bu değerlerin, ilgi takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınacağı yolundaki hükmün,Vergi Usul Kanunu içerisindeki sistematiği,getiriliş amacı ve lafzi olarak ifade ettiği anlam dikkate alındığında merkez komisyonlarının belirlediği değerlerin takdir komisyonları için bağlayıcı olmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.Davalı idarece, merkez komisyonunun belirlediği …- lira metre kare birim değeri üzerine takdir komisyonunca yeniden takdir olunan …- lira arsa metre kare birim değerinin,aynı yıl ve yer için 4751 sayılı Yasadan önceki uygulama kapsamında belirlenen değerlerin dava konusu edilmesi sonucunda vergi mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesine bağlı olarak tespit edilen değer olduğu,bu değerin mahkemece de benimsenerek karar verildiği ve bu kararın Danıştayca onandığı ileri sürülmekte ise de, asgari arsa metre kare birim değerlerinin tespiti ile ilgili olarak 4751 sayılı Yasanın getiriliş amacı ve getirilen yeni düzenlemeler karşısında eski hükümlere göre belirlenen değerlerin esas alınması mümkün değildir.Olayda takdir komisyonunun belirlediği ilk metre kare birim değerinden sonra ilgili arsanın değerinde herhangi bir artış olduğu yolunda dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi,bu konuda tarafların da herhangi bir iddiası yoktur.Bu nedenle takdir komisyonunca ilk belirlenen … lira değerin esas alınmasının uygun olacağı görüşüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, davacı vekili tarafından verilen ve 5.11.2002 tarihinde kayda giren dilekçe ile davadan feragat edildiği anlaşılmaktadır.
İdari Yargıda iptal davası, kural olarak ilgililerin hakkını ve çıkarlarını korumanın yanında, yürütme ve idarenin hukuka uygun davranmasını gerçekleştirmeye yöneliktir.
Bu özelliği ile iptal davalarının subjektif ve somut nitelikte örneklerinin de olduğu
uygulamada görülmektedir.
Sadece davacının kişisel çıkarını ihlal eden somut, subjektif nitelikteki işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda hüküm verildikten sonra karar kesinleşmeden davanın bir aşamasında davacının davasından feragat etmesinin kabul edilmesi gerekir. Zira uyuşmazlık konusu olayda kamu menfaati değil bireysel menfaat sözkonusudur.
Bireysel yararın sözkonusu olduğu ahvalde ihlal edilen kamunun hukuku olmayıp bireyin hukukudur. Kendi hukuku üzerinde mutlak tasarruf yetkisine sahip olan bireyin davasından feragatinde de herhangi bir kısıtlama düşünülemez.
Feragata ilişkin uyuşmazlık konusu olayda, kamu yararı ve bireysel yarar ölçütünün belirlenmesinden sonra feragat hakkında karar vermek yerinde olacaktır. Olayda davacının davayla ilişkisini iyi irdelemek gerekir. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu sıfatıyla açılmış objektif nitelikteki bir iptal davasında kamu yararı ölçütü mutlak olduğundan yerel mahkemece verilen karardan sonra davacının davasından feragat etmesi düşünülemez.
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin inceleme konularına göre feragat konusunun değerlendirilmesi zorunludur. Uyuşmazlık konularının içerik ve nitelendirilmelerine uygun olarak her davada davadan feragatın yukarıda belirlenen ölçütler esas alınmak suretiyle karara bağlanmasında hak ve hukuka uyarlık bulunduğu açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda 213 sayılı Kanunun 4751 sayılı Kanunla değişik mükerrer 49/b maddesi uyarınca 2002 yılı emlak vergisi genel beyan dönemi nedeniyle Zeytinburnu Belediye sınırları içerisinde bulunan … Mahallesi … Sitesi için belirlenen asgari metre kare birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davada,davalı idarenin tespit ettiği arsa metre kare birim değerlerin tadilen tasdikine karar verildiği anlaşıldığından ve yukarıda açıklanan kamu yararı nedeniyle davacının temyiz aşamasında davadan feragat etmesi mümkün bulunmadığından, istem yerinde görülmeyerek uyuşmazlığın esasına geçildi.
Dava, 213 sayılı Kanunun 4751 sayılı Kanunla değişik mükerrer 49/b maddesi uyarınca 2002 yılı emlak vergisi genel beyan dönemi nedeniyle … Belediye sınırları içerisinde bulunan … Mahallesi … Sitesi için belirlenen asgari metre kare birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemiyle açılmış, adı geçen yer için takdir komisyonunca ilk olarak …-lira, merkez komisyonunca da …- lira değer takdir edilmiş, daha sonra dava konusu edilen takdir komisyonu kararıyla bu değer ….- liraya yükseltilmiş Vergi Mahkemesince, anılan Yasanın getiriliş amacı dikkate alınarak takdir komisyonunca belirlenerek merkez komisyonunun incelenmesine gönderilen arsa metre kare birim değerler üzerinde yeniden bir değer takdirinde bulunulması mümkün olmadığı, gibi merkez komisyonunca belirlenen birim değer dışında başka bir değer takdirinde bulunulmasının da mümkün bulunmadığı, bu nedenle merkez komisyonunca belirlenen … değerin asgari metre kare birim değeri olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Konuya ilişkin düzenleme 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4751 sayılı Yasa ile değiştirilerek 9.4.2002 tarihinde yürürlüğe giren mükerrer 49. maddesinde yer almaktadır.Anılan Yasanın 4751 sayılı Yasa ile değişik mükerrer 49. maddesinin (b) bendinin ikinci fıkrasının son cümlesindeki; merkez komisyonlarınca, takdir komisyonlarından farklı değer belirlenmesi halinde bu değerlerin, ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınacağı yolundaki hükme bağlı olarak takdir komisyonlarının belirlediği değerlerin mi, yoksa merkez komisyonlarının belirlediği değerlerin mi, esas alınacağı, bir başka deyişle merkez komisyonlarının belirlediği değerlerin farklı olması halinde, takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılırken, bu farklılığın hangi ölçüde dikkate alınacağı konusu önem arzetmektedir. Takdir komisyonları merkez komisyonlarınca belirlenen değerleri aynen takdir edebileceklerdir. Ancak merkez komisyonlarının belirlediği değerler dışında farklı bir değer belirleme yetkileri olacak mıdır? Burada merkez komisyonunun teşekkülünde kanun koyucunun güttüğü amaç, özellikle üç adet mesleki teşekkül temsilcisi üyeyi komisyona dahil ederek emlak vergisi mükelleflerinin durumları hakkında merkez komisyonu vasıtasıyla takdir komisyonlarını bilgilendirmek, yol göstermek ve tavsiyede bulunmaktır. Merkez komisyonlarının belirlediği değerlerin kesin olduğu ve takdir komisyonları açısından bağlayıcı olacağı şeklinde yapılan yorum Vergi Usul Kanununun sistematiğine uygun olmayacağı gibi, Büyükşehir Belediyelerinin bulunduğu illerdeki takdir komisyonlarını da sistemin dışına çıkarır ki bu da yasanın genel amacına aykırı olacaktır.
Öte yandan Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrasının ilk cümlesinde “vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder”; İkinci cümlesinde “Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat,hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.Buna göre vergi kanunlarının en genel amacı ödeme gücünü tespit etmektir. Dolayısıyla herhangi bir vergi normunun yorumlanmasında bu temel ilke gözönünde tutulmalıdır. 4751 sayılı Yasa ile getirilmek istenen amaç emlakın vergiye tabi gerçek kıymetinin belirlenmesidir. Bu amaçla merkez komisyonları kurulmak suretiyle takdir komisyonlarının yaptıkları takdirlerin bir kez daha incelenmesi sistemi getirilmiştir. Ayrıca merkez komisyonlarının sadece Büyükşehir Belediyesi bulunan illerde kurulması ile Büyükşehir Belediyesi bulunan illerdeki arsaların (özellikle Ankara, İstanbul, İzmir) aşırı değerlenmesine bağlı olarak ilçeler, sokaklar ve caddelerin birbiri ile karşılaştırılarak uyumlu ve adil bir değerleme sisteminin getirilmesi hususunda merkez komisyonlarına bir koordinasyon görevi verilmesi ve takdir komisyonlarının bilgilendirilmesi amacı güdülmüştür.
Bununla birlikte Vergi Usul Kanununun 72. ve ilerleyen maddelerinde takdir komisyonlarının kuruluşu, görevleri, yetkileri açıklanmış ve buna göre arsalara ait asgari ölçüde metrekare birim değerlerinin tespitinde asli görev takdir komisyonlarına verilmiştir. Esasen yasa koyucu merkez komisyonlarının yaptığı değer tespitinden sonra bu iki komisyonun tespit ettiği değerler arasında farklılık bulunması halinde takdir komisyonuna yeniden bir takdir yapma yetkisi vererek takdir komisyonlarının bu konuda asli görevli ve tam yetkili komisyonlar olduğunu vurgulamıştır.
Davalı idarece, merkez komisyonunun belirlediği …- lira metre kare birim değeri üzerine takdir komisyonunca yeniden takdir olunan …- lira arsa metre kare birim değerinin,aynı yıl ve yer için 4751 sayılı Yasadan önceki uygulama kapsamında belirlenen değerlerin dava konusu edilmesi sonucunda vergi mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen değer olduğu,bu değerin mahkemece de benimsenerek karar verildiği ve bu kararın Danıştayca onandığı ileri sürülmekte ise de, asgari arsa metre kare birim değerlerinin tespiti ile ilgili olarak 4751 sayılı Yasanın getiriliş amacı ve getirilen yeni düzenlemeler karşısında eski hükümlere göre belirlenen değerlerin esas alınması mümkün değildir. Olayda 4751 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesiyle takdir komisyonunca ilk defa belirlenen arsa metre kare birim değerinden sonra ihtilaf konusu yerin değerinde bir değişiklik olduğu yolunda dosyada herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı gibi,bu konuda tarafların da herhangi bir iddiası yoktur.
Bu nedenle takdir komisyonunca 4751 sayılı Yasadan sonra ilk defa belirlenen … lira değerin esas alınması gerekirken,merkez komisyonlarının belirlediği arsa metre kare birim değeri dışında takdir komisyonlarının başka bir değer takdirinde bulunmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle verilen aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 2.4.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.