Danıştay Kararı 9. Daire 2002/2751 E. 2004/3948 K. 09.06.2004 T.

9. Daire         2002/2751 E.  ,  2004/3948 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2002/2751
Karar No: 2004/3948

Kararın Düzeltilmesini İsteyen : …
Karşı Taraf : Sarıyer Belediye Başkanlığı – İSTANBUL
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı adına tahakkuk ettirilen parselasyon harcı, parselasyon ücreti ve katma değer vergisi üzerinden hesaplanan gecikme zammının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesi kararını onayan Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 11.12.2001 tarih ve E:2000/297 K:2001/4757 sayılı kararının; davalı idarenin, borcun ödenmesi konusunda bilinen adresine tebligat yapmadan beş yıl sonra mahalli gazetelerle ilanen tebliğ yapmasının ve gecikme zammı hesaplamasının yasal olmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi :Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Yükümlünün bilinen adresine kamu alacağının ödenmesi için herhangi bir tebliğ yoluna gidilmeden ilan yolu ile tebligata gidilmesi kanuna aykırı olduğundan ve bu durumda kamu alacağının kesinleşmesinden sözedilemeyeceğinden hesaplanan gecikme zammında ve bunu onayan Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen karar düzeltme nedenleri İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca yerinde görülerek Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 11.12.2001 tarih ve E:2000/297, K:2001/4757 sayılı kararı ortadan kaldırıldıktan sonra işin gereği görüşüldü:
Olayda, …, …, … Bölgesinde yapılan ıslah imar planı uygulaması sonucu oluşan … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaza fazladan ilave edilen 142 m2’lik yer için tahakkuk ettirilen parselasyon ücreti, parselasyon harcı ve katma değer vergisi üzerinden hesaplanan gecikme zammının kaldırılması istemiyle açılan davayı; tahakkuk ettirilen kamu alacağının ödeme şekli ile ilgili olarak Belediye Encümenince karar alındığı ve bu kararın …, …Gazete, … ve … Gazetelerinde ilanen tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, diğer yandan yükümlünün davalı idareye verdiği dilekçe de de davalı idareye borcu ödeyeceğini belirterek hesap çıkarılmasını istediği, davalı idarece de bir hesaplama yapılarak bildirilen meblağın 7 gün içinde ödenmesinin istenildiğinin görüldüğü, bu durumda yükümlüden istenilen ve ilanen tebliğ edilerek kesinleşen kamu alacağı üzerinden hesaplanan gecikme zammında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesi kararının; davalı idarenin, borcun ödenmesi konusunda bilinen adresine tebligat yapmadan, beş yıl sonra mahalli gazetelerle ilanen tebliğ yapmasının ve gecikme zammı hesaplamasının yasal olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Tebliğ Esasları” başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, aynı Kanunun “Tebliğin İlanla Yapılacağı Haller” başlıklı 103. maddesinde de, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması, yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması hallerinde tebliğin ilan yolu ile yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün taşınmazına ilave edilen 142 m2’lik taşınmaz için tahakkuk ettirilen kamu alacağının ödeme şekli ile ilgili olarak Belediye Encümenince 1.6.1989 tarihinde karar alındığı ve bu kararın beş ayrı yerel gazetede 24.11.1994 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, yükümlünün 22.2.1997 tarihinde davalı idareye başvurarak gayrimenkulü üzerinde ipotek olduğunu öğrenmesi nedeniyle borcunun çıkarılmasını istediği, davalı idarece de dava konusu işlem olan 15.4.1997 tarihli yazı ile … TL borcun bulunduğu belirtilerek 1.6.1989 tarihi ile 30.4.1997 tarihleri arası için gecikme zammı dahil toplam … TL borcunun bulunduğu ve yedi gün içinde ödenmesinin bildirildiği ve yükümlünün davalı idarede adresi bulunduğu halde adresine herhangi bir tebligatın yapılmadığı anlaşılmıştır.
Olayda, yükümlünün bilinen adresine kamu alacağının ödenmesi için usulü dairesinde herhangi bir tebliğ yoluna gidilmeden ilan yolu ile tebligata gidilmesi kanuna aykırı olduğundan ve bu durumda parselasyon harcı, parselasyon ücreti ve katma değer vergisinin kesinleşmesinden söz edilemeyeceğinden, hesaplanan gecikme zammı ve bunu onayan Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 9.6.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.