Danıştay Kararı 9. Daire 2001/4935 E. 2004/1003 K. 17.02.2004 T.

9. Daire         2001/4935 E.  ,  2004/1003 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2001/4935
Karar No: 2004/1003

Temyiz İsteminde Bulunan : Bağ-Kur Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf : Erzincan Belediye Başkanlığı – ERZİNCAN
İstemin Özeti : İhtirazi kayıtla ödenen kanalizasyon, yol ve su tesisatı hizmetlerine ilişkin katılım payının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünce inşaa ettirilerek 5.10.2000 tarihinde geçici kabulü yapılan Bağ-Kur … İl Müdürlüğü hizmet binasına ait emlak vergisi beyannamesinin davalı idareye verilmesi üzerine bu beyannameye istinaden davacı idareden kanalizasyon, yol ve su tesisatı hizmetlerine ilişkin olarak dava konusu katılım payının tahsil edildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davacı idare vekilince 277 sayılı Kanunun 1. maddesindeki belediyelere ödenen her çeşit payların belediye vergi ve resimleri hükmünde olduğu ve bu payların belediyelerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun hükümlerine göre tahsili gereken borçlar dışına haczedilemez düzenlenmesinden bahsedilerek, müvekkili idareden talep edilen harcamalara katılma payının da belediyeye ait vergi ve resim hükmünde olduğu, bu itibarla 1479 sayılı Kanunun 20. maddesindeki müvekkili idareyi her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutan düzenleme uyarınca müvekkili idareden tahsil olunan katılım payının usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilmekte ise de; 277 sayılı Kanunda muafiyetlere ilişkin her hangi bir düzenlemeye yer verilmemesi ve söz konusu Kanun ile katılma paylarının 6183 sayılı Kanunda yer alan borçlar dışında haczedilmesinin önlenmesinin amaçlanması karşısında, davacı idarenin söz konusu iddiasının yerinde görülmediği, diğer taraftan, Bağ-Kur’a ait vergi, resim ve harç muafiyetinin Bağ-Kur Kanununun 20. maddesinde yer aldığı ve söz konusu maddede de Bağ-Kur’un yalnızca hizmetlerinden doğrudan yararlanmadığı fon ve kuruluşlara katkı payından muaf olduğunun düzenlendiği, düzenlemenin mefhumu muhalefetinden hareketle de Bağ-Kur’un hizmetinden doğrudan doğruya yararlandığı fon ve kuruluşlara katkı payından muaf olmayacağı sonucu çıkarılacağından ve de davacı idarenin, davalı Erzincan Belediye Başkanlığının sunduğu kanalizasyon, yol ve su tesisatı hizmetlerinden doğrudan yararlanmadığı yolunda da herhangi bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare tarafından davacı idareden istenen ve ihtirazi kayıtla ödenen kanalizasyon, yol ve su tesisatı harcamalarına katılma payı tahsilatında yasa ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; 277 sayılı Kanunda, belediyelere verilen katılım paylarının vergi, resim ve harç niteliğinde olduğunun belirtildiği, idarelerinin de her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulduğu, bu durumda katılım payı da ödememelerinin icap ettiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davacı idarenin 277 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü gereğince, belediye vergi ve resimleri hükmünde sayılan katılım payından muaf olması gerekirken, ihtirazi kayıtla ödenen bu katılım payını onayan Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, ihtirazi kayıtla ödenen kanalizasyon, yol ve su tesisatı hizmetlerine ilişkin katılım payının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86-94 maddelerinde, Belediyeler tarafından yol, kanalizasyon ve su tesislerinin yapımı nedeniyle yapılan harcamaların bir bölümünün hizmetlerden yararlananlardan tahsil edileceği öngörülmüştür.
Sözkonusu Kanunun 105. maddesinin 1. bendi ile yürürlükten kaldırılan 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 13. maddesinde de, aynı konu düzenlendiği görülmektedir. Diğer taraftan 15.7.1963 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe konulan ve halen yürürlükte bulunan 277 sayılı 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile Diğer Kanunlarla Belediyelere Verilen Payların Belediye Vergi ve Resimleri Hükmünde Olduğuna Dair Kanunun 3986 sayılı Kanunun 18. maddesiyle değişik 1. maddesiyle; 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilmekte olan her çeşit payların belediye vergi ve resimleri hükmünde olduğu, açıkça ifade edilmiştir. Bu madde hükmünde belirtilen “Belediye Gelirleri Kanunu ile belediyelere verilen paylar” 5237 sayılı Kanunun 13. maddesinde yer alan “yol, lağım ve su tesislerinin masraflarına iştirak payını da” kapsamaktadır. Belediye dışındaki kurumlar tarafından tahsil edilip belediyeye devredilen paylar, maddede, diğer kanunlarla belediyelere verilmekte olan her çeşit pay olarak ifade edilmiş bulunmaktadır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda da aynı katılma paylarının tahsiline devam edildiğine göre 277 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü geçerliliğini korumaktadır.
Nitekim 2464 sayılı Kanunun 98. maddesinde, vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 ve 6183 sayılı Kanun, ek ve tadillerinin uygulanacağının belirtilmiş olması “katılma paylarının” da vergi ve harç gibi kabul edildiğini göstermektedir.

1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu (Bağ-Kur)nun “Vergi, resim ve harç muafiyeti” başlıklı 20. maddesinin son fıkrasında da; ilgili kanunlarda Kurumun adı ve kuruluş Kanununda yazılı olmasa dahi ithalde alınan vergi ve resimler dahil her türlü vergi, resim ve harçlar ile Kurumun doğrudan doğruya hizmetlerinden faydalanmadığı fon ve kuruluşlara katkı paylarından muaf olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu durumda, yukarıda sözü edilen Bağ-Kur Kanununun 20. maddesi ile bu Kuruma vergi, resim ve harç muafiyeti tanındığından ve 277 sayılı Kanunla da belediyelere verilmekte olan her çeşit paylar belediye vergi ve resimleri hükmünde sayıldığından, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün kanalizasyon, yol ve su tesisatı hizmetlerine ilişkin katılım payından da muaf olması gerekirken, ihtirazi kayıtla ödenen bu payı onayan Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 17.2.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.