Danıştay Kararı 9. Daire 2000/834 E. 2001/3994 K. 30.11.2001 T.

9. Daire         2000/834 E.  ,  2001/3994 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/834
Karar No: 2001/3994

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar:1- …
2-Süleyman Nazif Vergi Dairesi Müdürlüğü
DİYARBAKIR
İstemin Özeti : Otobüs işletmeciliğinde kullandığı aracını 20.9.1993 tarihinde satarak 29.9.1993 tarihinde bu işini terkettiğini aynı tarihli dilekçesiyle vergi dairesi müdürlüğüne bildiren yükümlünün aracın satış değerini düşük beyan ettiğinden bahisle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden re’sen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; vergisi uyuşmazlık konusu olan aracın satış tarihi itibariyle rayiç bedelinin ara kararı ile … Ticaret Odasına sorulduğu, verilen cevabi yazıda aracın değerinin … TL. olduğunun görüldüğü, bu durumda takdir komisyonunca tespit edilen matrahta isabetsizlik görülmediği, ancak satışların noter kanalıyla yapılması ve bu durumun idarenin bilgisi dışında kalmaması sebebiyle kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi icabettiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek vergi aslını onayan, kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; vergi dairesi müdürlüğü tarafından, cezanın kaçakçılık cezası olması gerektiği, yükümlü tarafından ise; aracının yıpranmış ve modelden düşmüş olduğu, bulunulan il dışında bir ilin Ticaret ve Sanayi Odasından rayiç bedelin sorulduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, yükümlü temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. Yükümlü tarafından, cevap verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle taraflar temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta; otobüs işletmeciliğinde kullandığı aracını satarak işini terkeden yükümlünün, aracın satış değerini düşük beyan ettiğinden bahisle takdir edilen matrah üzerinden salınan cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının taraflarca bozulması istenilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 82. maddesinin 5. fıkrasında, gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançların arızi kazanç olduğu belirtilmiş, 3065 sayılı Kanunun 1. maddesinde ise, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 168. maddesinde ise işi terkin, olayın vukuu tarihinden başlanarak bir ay içinde bildirileceği öngörülmüştür.
Madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin ticari faaliyet kapsamında olmayan arızi nitelikteki mal teslimlerinden doğan kazançlarının katma değer vergisine tabi olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, otobüs işletmeciliği yapan yükümlünün kullandığı aracını 20.9.1993 tarihinde sattığı, bir aylık bildirim süresi içinde 29.9.1993 tarihinde de bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne işi terk dilekçesi verdiği, sözkonusu aracın satılması ile yükümlünün ticari faaliyetinin sona erdiği, sattığı aracın dışında bu alanda kullandığı başka aracının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda 29.9.1993 tarihli dilekçe ile mükellefiyetini sona erdiren yükümlünün başka aracının olmadığı ve dolayısıyla ticari faaliyette bulunmayacağı gözönüne alındığında, takdire konu araç satışından elde ettiği gelirin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca arızi kazanç olarak değerlendirilmesi ve katma değer vergisine tabi tutulmaması gerektiğinden Vergi Mahkemesince cezalı tarhiyatın tadilen tasdik edilmesi suretiyle davanın kısmen kabul edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin …. Tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 6.11.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.