Danıştay Kararı 9. Daire 2000/5192 E. 2001/4408 K. 20.11.2001 T.

9. Daire         2000/5192 E.  ,  2001/4408 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/5192
Karar No: 2001/4408

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Yenibosna Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL
İstemin Özeti : Tekstil ürünleri üretim ve ticareti yapan yükümlünün 1995 yılına ait defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle inceleme raporuna istinaden aynı yılın Eylül dönemi için adına re’sen salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 256. maddesinde gerçek ve tüzel kişilerin her türlü defter ve belgeleri yetkili makam ve memurlara inceleme için arz etmeye mecbur olduklarının öngörüldüğü, olayda ihtilaflı yıl defter ve belgelerin ibraz edilmesi istemine ilişkin yazının yükümlü şirket yetkilisine tebliğ edilmesine rağmen öngörülen sürede defter ve belgelerin sunulmadığı, defter ve belgelerin istenilmesine dair yazıların tebliğ edilmediği yolundaki iddiaların yerinde bulunmadığı, bu nedenle indirim konusu yapılan katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi sonucu salınan cezalı tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddederek kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; Mahkemenin defter ve belgeleri re’sen incelemeye yetkisi bulunduğu halde böyle bir inceleme yapmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Savcı …’ün Düşüncesi : Yükümlü şirketin 1995 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle ihtilaflı yılda indirim konusu yaptığı katma değer vergilerinin kabul edilmemesi sonucu 1995/Eylül dönemi için re’sen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-a ve 34/1. bentlerine göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 3.maddesinin (b) bendinde ifade edildiği gibi vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin saptanması gerekir.
Ayrıca idari yargıda re’sen araştırma ilkesi esas olup, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinde, Danıştay, İdare ve Vergi Mahkemelerinin bakmakla yükümlü oldukları davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapmaları öngörülmüştür. Buna göre bakılan davalarla ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe ulaşılmasında yeterli görülmemesi halinde mahkemelerce madde hükmünde öngörülen her türlü incelemenin yapılması, re’sen araştırma ilkesi karşısında zorunluluk arzetmektedir. Gerçeğe ulaşma doğrultusunda yapılan araştırma ve incelemelerin idarenin yerine geçme olarak düşünülmesi de mümkün değildir.
Olayda yükümlü şirket tarafından mahkemeye ibraz edilmek istenen defter ve belgeler mahkemece temin edilerek, defter ve belgeler üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak defter kayıtları ve belgeler ile beyan edilen katma değer vergisi indirimlerinin uyumlu olup olmadığının tespiti sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, kendisine yapılan tebligata rağmen iyi niyetli davranmayarak defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen, açtığı davada defter ve belgelerinin mahkemece incelenmesini talep eden davacının iddialarının gerçek ve inandırıcı olmadığı sonucuna varıldığından, katma değer vergisi indiriminden yararlandırılmasının düşünülemeyeceği gerekçesiyle dava konusu cezalı tarhiyatın tasdiki yolunda verilen kararda yasaya uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Yükümlü tarafından ibraz edilecek defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması, ayrıca bu fatura ve belgeler için vergi dairesine duyuru da bulunulması ve hasıl olacak duruma göre yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta; yükümlü şirket tarafından 1995 yılına ilişkin defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle ihtilaflı dönemde katma değer vergisi indiriminin kabul edilmemesi sonucunda düzenlenen rapora istinaden tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde “re’sen vergi tarhı” tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği açıklanmıştır. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, re’sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda re’sen araştırma ilkesi benimsenmiş, aynı Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275. maddesinde, hakimin özel bilgi ve uzmanlık isteyen bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Olayda yükümlünün, defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle re’sen takdire gidilmesi yerinde olmakla birlikte yukarıda sözü edilen re’sen araştırma ilkesi karşısında Vergi Mahkemesince yükümlünün defter ve belgelerinin istenilmesi, ibraz edilecek olan defter ve belgelerden vergi dairesi müdürlüğünün de haberdar edilmesi suretiyle sözkonusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için bu defter ve faturalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan yapılan inceleme sonucu matrah farkı bulunması halinde tarhiyatın bu kısmına kusur cezası uygulanmalıdır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne …Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 20.11.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.