Danıştay Kararı 9. Daire 2000/4914 E. 2001/1076 K. 27.03.2001 T.

9. Daire         2000/4914 E.  ,  2001/1076 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/4914
Karar No: 2001/1076

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Süleymaniye Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL
İstemin Özeti : Toptan züccaciye ticaretiyle uğraşan yükümlünün defter ve belgelerini vergi incelemesine ibraz etmediğinden bahisle katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen katma değer vergisi indirimleri reddedilerek 1998/Kasım dönemi için re’sen salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden davacı defter ve belge isteme yazısının şirket çalışanına tebliğ edildiğini kabul etmekle beraber sözkonusu yazının kendilerine geç verildiğini ileri sürmekteyse de yazıyı tebellüğ eden …’nin 6.12.1999 tarihli imza sirkülerinde şirket müdürü olduğunun, şirket ünvanı altında atacağı imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunun anlaşıldığı, diğer taraftan dava konusu vergi ihbarnamesinin yine … imzasına tebliğ edildiğinin ve süresinde dava konusu edildiğinin görüldüğü, adı geçen kişinin şirket görevlisi olduğunun anlaşıldığı, bu durumda defter ve belge isteme yazısından davacının haberdar olmadığının kabulünün mümkün olmadığı, kaldı ki isteme geç muttali olunması halinde de istenilen evrakların yine de ibrazı mümkün olabileceğinden defter ve belgelerini tanınan süre ve yazıda belirtilen müeyyideye rağmen ibraz etmeyen davacının katma değer vergilerini deftere kayededip kaydetmediğinin tespit edilmediğinden bahisle reddedilmesinde ve beyannamelerin yeniden düzenlenmesi sonucu yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; süre geçtikten dört gün sonra defter ve belgeler ibraz edildiğinde vergi dairesince kabul edilmediği, idarenin kötüniyetli ve haksız olarak rapor düzenlediği, idarenin hala inceleme yetkisi olmasına rağmen defter ve belgeleri incelemek yerine re’sen tarhiyata gittiği, mahkemenin bir ticari işletmenin satışlarını varsayıp alışlarının hiçbirini kabul etmemesinin hakkaniyete aykırı olduğu, mahkemeye de sunulmuş bulunan indirilebilir katma değer vergilerini içeren liste ve eklerinin kabul edilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Usul ve hukuka uygun mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Savcı …’in Düşüncesi : Yükümlünün 1998 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine katma değer vergisi beyannamelerinde yer alan indirimlerin kabul edilmemesi suretiyle düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak tarh edilen cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının; yükümlü tarafından indirilebilir KDV yi içeren belge ve faturaların mahkemeye sunulduğu halde değerlendirilmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde “re’sen vergi tarhı” tanımlanmış, aynı maddenin 3.bendinde,bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir.
Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme hali takdir sebebidir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinin 1/a bendinde,mükelleflerin,yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden,bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri,aynı Kanunun 34.maddesinin 1.bendinde,yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler karşısında,katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için,indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kayhdedilmiş olması gerekmektedir.
Olayda,yükümlünün yapılan tebligata rağmen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği ihtilafsız olup,213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13.naddesinin 4.fıkrasında belirtildiği gibi iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıktığı yolunda herhangi bir mücbir sebebin varlığı iddia da ispat edilememiştir.
3065 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 29. ve 34.maddeleri hükümlerine göre fatura ve benzeri vesikalarla bunların kaydedildiği kanuni defterleri ibraz zorunluğu bulunan yükümlüden,ancak kanunda öngörüldüğü şekilde bir mücbir sebep halinin mevcudiyeti durumunda defter ve belgelerinin ibrazı aranmayarak sonradan ibraz edilebilen fatura ve benzerivesikalarda yer alan katma değer vergilerinin indiriminin kabulü mümkündür. Mücbir sebep bulunmaksızın defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün ibraz ettiği emtia alış faturalarından tespit edilen katma değer vergisinin indiriminin kabul edilmesi Katma Değer Vergisi Kanunuyla getirilen esaslara uygun olmadığından tarhiyatın onanması yolunda verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile temyiz konusu vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Yükümlü tarafından defter ve belgelerin geç incelemeye götürüldüğü, bu nedenle ibraz edilmemiş kabul edilerek tarhiyat yapıldığı ileri sürüldüğüne göre mahkemece öncelikle yükümlüye süre verilip defter ve belgeleri istendikten ve gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, toptan züccaciye ticaretiyle uğraşan yükümlünün defter ve belgelerini vergi incelemesine ibraz etmediğinden bahisle katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen katma değer vergisi indirimleri reddedilerek re’sen salınan kaçakçılık cezalı katma değer verisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde “re’sen vergi tarhı” tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tastik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeble ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, re’sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. maddesinin 1.bendinde, yurt içinden sağlanan mal veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Olayda, yükümlü tarafından süresi içinde defter ve belgeler vergi incelemesine ibraz edilememiş olduğundan re’sen takdir sebebinin varlığının kabulü zorunlu hale gelmiştir.
Ancak defter ve belgelerin ibraz edilememiş olması, yukarıda belirtilen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira yükümlü tarafından defter ve belgelerinin bulunduğu, verilen süre geçirildikten dört gün sonra ibraz edildiği, ancak süre geçirildikten sonra yapılan ibraz hiç yapılmamış kabul edilerek tarhiyat yapıldığı iddia edilmekte olup yükümlü defter ve belgelerinin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunmaktadır.
Bu durumda ispat külfeti kendisine düşen yükümlü tarafından ibraz edilen defter ve belgelerde gösterilen katma değer vergisi indirim konusu yapılabilecek, aksi halde indirimler kabul edilmeyecektir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda Vergi Mahkemesince yükümlüden defter ve belgelerinin istenmesi, mahkemeye ibraz edilecek olan defter ve belgelerden vergi dairesi müdürlüğünün de haberdar edilmesi suretiyle, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 27.3.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.