Danıştay Kararı 9. Daire 2000/4324 E. 2003/34 K. 21.01.2003 T.

9. Daire         2000/4324 E.  ,  2003/34 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/4324
Karar No: 2003/34

Kararın Düzeltilmesini İsteyen : …

Vekili : …
Karşı Taraf : Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL

İstemin Özeti :Yükümlü adına 1992/Şubat-Aralık dönemleri için salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının terkini istemiyle açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden … Vergi Mahkemesi kararını onayan Danıştay Onbirinci Dairesinin 7.2.2000 tarih ve E:1998/3444, K.2000/384 sayılı kararının; dava konusu vergi ve cezaları içeren ihbarnamelere ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi :Karar düzeltilmesi istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan kabulü ile, Danıştay 11.nci Dairesinin 7.2.2000 gün ve 2000/384 sayılı kararı kaldırılarak işin esasının yeniden incelenmesi ve esas karar metnindeki düşünce uyarınca temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen düzeltme nedenleri İdari yargılama Usulü Kanununun 54.maddesi uyarınca yerinde görülerek Danıştay Onbirinci Dairesinin 7.2.2000 tarih ve ve E:1998/3444, K:2000/384 sayılı kararı ortadan kaldırıldıktan sonra işin gereği görüşüldü :
İstem; 1992/Şubat-Aralık dönemleri için yükümlü adına salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının terkini istemiyle açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93/1. maddesinde; tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği; 94.maddenin birinci fıkrasında tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, üçüncü fıkrasında ise tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan 7201 sayılı Kanunun 32.maddesinde tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılacağı belirtilmiştir.
Olayda davacının “… Cad. No:… …-…” adresindeki faaliyetini terk etmesi üzerine defter ve belge ibrazına ilişkin yazı ikametgah adresinde annesine tebliğ edildiği halde dava konusu vergi ve ceza ihbarnamelerinin de aynı adreste tebliğ edilmesi gerekirken terkettiği iş adresinde kardeşine tebliğ edildiği, bu kişinin ise 213 sayılı Kanunun 94.maddesinde sayılan kişilerden olmadığı anlaşıldığından ve davacı tebligatın 12.1.1998 tarihinde eline geçtiğini beyan ettiğinden 7201 sayılı Kanunun 32.maddesi uyarınca bu tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekmektedir.
Bu durumda 4.2.1998 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunmadığından Vergi Mahkemesince esas hakkında karar verilmesi gerekirken davanın süreaşımı nedeniyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 21.1.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.