Danıştay Kararı 9. Daire 2000/37 E. 2000/3577 K. 29.11.2000 T.

9. Daire         2000/37 E.  ,  2000/3577 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/37
Karar No: 2000/3577

Temyiz İsteminde Bulunan : Toros Vergi Dairesi Müdürlüğü – MERSİN
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Yükümlü adına 1999 yılı için salınan tapu harcı ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın davacı adına tahakkuk ettirilen tapu harcının beyana dayalı bir vergi olup olmadığına ve Vergi Usul Kanununda öngörülen pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin bulunduğu, Vergi Usul Kanununun 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde (360. maddede yazılı iştirak şeklinde yapılanlar dahil) kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezasının kesilemeyeceğinin, aynı maddenin 4. bendinde ise eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi halinde pişmanlık hükümlerinden yararlanacağının hükme bağlandığı, olayda davacı adına kayıtlı olan arsanın 10.2.1999 tarihinde satışının gerçekleştirildiğinin, vergi dairesine tapu sicil müdürlüğünden 1 no’lu bilgi formu gitmeden davacının 9.3.1999 tarihinde dilekçe ile satışa konu arsanın 1998 yılı genel beyan dönemindeki emlak vergisi değerini 1999 yılında uygulanacak yeniden değerleme artışı oranında arttırılmak suretiyle aradaki farka isabet eden tapu harcını pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ödemek istediğini bildirdiğinin ve sözkonusu tapu harcını ödediğinin, davalı idarenin ise tapu harcının beyana dayalı vergilerden olmadığı gerekçesiyle yükümlünün pişmanlık talebini reddederek ve ödemeyi dikkate almayarak uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatı yaptığının anlaşıldığı, tapu harcının beyan üzerinden salınması ve pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacağı yönünde Kanunda bir hüküm bulunmaması karşısında pişmanlık hükümlerinden yararlandırılması gerektiği, bu itibarla davacının pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmayarak tapu harcının vergi ziyaı cezası ile birlikte istenmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; yükümlünün pişmanlık zammı ödemesinde bulunmadığı, sadece bulunan fark üzerinden tapu harcı tahakkuk ettirildiği, pişmanlık ve islah hükümlerinden yararlanma ile ilgili Vergi Usul Kanununun 371. maddesinin ihlal edildiği, vergi ziyaı cezasının ayrıca kesilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Mahkemece;”tapu harcının beyan üzerinden salınan ve pişmanlık hükümlerinden yararlanamıyacağı yönünde kanunda bir hüküm bulunmaması karşısında, pişmanlık hükümlerinden yararlandırılması gerekir.” denilmiştir.

Vergi kanunlarında konu ile ilgili bir hükmün bulunmaması halinde, ortaya kanun boşluğu ortaya çıkar. Kanunsuz vergi olmaz kuralı gereğince, kanun boşluğunun içtihat yolu ile giderilmesine imkan yoktur.
Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin A işaretli kısmının 1. paragrafında, vergi kanunlarının lafzı ve ruhi ile hüküm ifade eder denilmiş olunması,ancak yorum yolu ile kanunların uygulanabileceğini bağlayıcı olarak ortaya koyar.
Kaldıki, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesinin son fıkrasında; pişmanlık ve ıslah ile ilgili hükmün emlak vergisinde uygulanamıyacağının belirtilmiş olunmasından dolayı tapu harç için de pişmanlık ve ıslah hükmünün uygulanmasına kanunen imkan yoktur.
Olayda, arsanın satışının 10.2.1999 tarihinde yapılmış olunması karşısında; emlak vergisi kanununa göre,genel beyan döneminde rayiç bedelin beyan edilmiş olunmasından dolayı bu yıl için ve satış gerçekleştirildiği yıl içinde yeniden değerleme oranının uygulanması mümkün değildir.
Bu nedenlerle, vergi mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekeceği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına 29.11.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.