Danıştay Kararı 9. Daire 2000/2314 E. 2002/4960 K. 28.11.2002 T.

9. Daire         2000/2314 E.  ,  2002/4960 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/2314
Karar No: 2002/4960

Temyiz İsteminde Bulunan : Aziziye Vergi Dairesi Müdürlüğü – ERZURUM
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Hurda metal alım-satım işiyle uğraşan davacının 1996 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu hurda metal alımlarına ilişkin tevkifat yapmadığının tespiti üzerine düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına 1996/Temmuz-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen ağır kusur ve özel usulsüzlük cezalarının terkini istemiyle açılan davayı; davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmeyerek işin esasına geçildiği, olayda ihtilaflı dönemlere ilişkin davanın kendisine yapılan ve vergi indirimine konu teşkil eden belgelerde gösterilen katma değer vergilerinin tamamını peşin olarak alım sırasında satıcıya ödediği hususunun ihtilafsız olduğu, her ne kadar davacı tarafından hurda metal alımları sırasında hesaplanan katma değer vergisinin 2/3 ünün sorumlu sıfatıyla 2 nolu katma değer vergisi beyannamesiyle beyan edilmek üzere tevkifata tabi tutulması gerekmekte ise de söz konusu katma değer vergisinin tamamının alım sırasında satıcıya ödendiği hususunun açık olduğu, bu nedenle vergi ziyaından söz edebilmek için davacı tarafından alım sırasında tamamı ödenen vergilerin satıcı tarafından beyandışı bırakılarak hazineye intikal ettirilmemiş olduğunun saptanmasının zorunlu olduğu, olayda ise bu yönde yapılmış bir tespitin olmadığı, ortada vergi ziyaı olduğu yönünde bir tespit olmadan bu vergilerin davacıdan sorumlu sıfatıyla yeniden istenilmesinde vergi mükerrerliğine neden olacağı, kaldı ki 51 ve 53 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde getirilen düzenlemelerin vergi tevkifatına tabi tutularak 2/3’ü davacıya ödenmemiş olan verginin beyanı ve indirim hakkının nasıl kullanılacağı ile ilgili olduğu, bu nedenle cezalı katma değer vergisi tarhiyatında yasal isabet bulunmadığı, kesilen özel usulsüzlük cezasına gelince 213 sayılı Yasanın 353. maddesine göre maddede sayılı belgelerin verilmediği, alınmadığı veya düzenlenen belgelerde farklı meblağlara yer verildiğinin somut olarak tespitinin gerektiği, olayda ise bu yönde bir tespitin olmadığı, fatura nizamına uygun olarak düzenlenmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılarak ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; her ihbarnameye karşı ayrı dava açılması gerektiği, inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 28.11.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.