Danıştay Kararı 9. Daire 2000/1167 E. 2000/2251 K. 29.06.2000 T.

9. Daire         2000/1167 E.  ,  2000/2251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2000/1167
Karar No: 2000/2251

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : … Belediye Başkanlığı – …
İstemin Özeti : Yükümlüye ait … Merkez … Mevkii … pafta, … ada ve … parselde kayıtlı olan ve kısıtlı olarak beyan edilen taşınmazın 16.10.1998 tarihinde Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı taşınmaz ile başa baş trampa edilerek elden çıkarıldığının saptanması üzerine 1998 yılı emlak vergisinin 9/10 unun tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 30/3. maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, aynı maddenin 6.fıkrasında da kısıtlamanın devam ettiği sürede tecil edilen verginin 9/10 nun, bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde tahsilat zamanaşımına uğramamış olanların muaccel hale geleceğinin hükme bağlandığı, olayda yükümlünün 16.10.1998 tarihinde satış hükmünde olan trampa suretiyle elden çıkardığı gayrimenkulden dolayı kısıtlılık nedeniyle ödenmemiş olan ve kanunen bu tarihten itibaren muaccel hale gelen 9/10 nisbetindeki emlak vergisinin ödeme emri ile istenilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle reddederek dava konusu ödeme emrini onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; Emlak Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde trampa yer almadığı halde mahkemenin trampayı bu madde içinde yorumladığı ileri sürülerek bozulması istenmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Olayda taşınmaz 1996 yılında kamulaştırıldığına ve bu kamulaştırma ilede mülkiyet kamulaştırılan idareye geçtiğine göre vergi mükellefiyeti bulunmayan yükümlüden 1998 yılı emlak vergisi istenmeyeceğinden ödeme emrinin iptali gerekirken onanması yönündeki mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; yükümlüye ait olup kısıtlılık nedeniyle inşaat müsaadesi verilmeyen … Merkez … Mevkii … pafta, … ada … parselde kayıtlı taşınmazın,yükümlü ile … Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan anlaşma gereğince … tarih ve … yevmiye numarası ile Tapu Sicil Müdürülğünde düzenlenen resmi senet ile belediyeye ait … pafta … ada … parsel sayılı taşınmaz ile 2942 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca başa baş trampa edildiği ve her iki taşınmazın taraflar adına tapu tescillerinin yapıldığı, bilahare trampa suretiyle elden çıkarılan gayrimenkulün kısıtlılık halinin kalktığından bahisle kısıtlılık nedeniyle ödenmeyen 9/10 nisbetindeki 1998 yılı emlak vergisinin tahsili için ödeme emri düzenlendiği, bu ödeme emrine karşı açılan davanın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine yükümlü tarafından temyizen Danıştay’a gelindiği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 10.maddesinde, belediyelerin imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programları hazırlaması öngörülmüş, aynı Kanunun 13. maddesinde de, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilemeyeceği, imar programlarına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulacağı, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek emlak vergisinin kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan 1319 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, anılan maddenin 6 ıncı fıkrasında, kısıtlamanın devam ettiği sürece tecil edilen verginin 9/10 u bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde tahsilat zamanaşımına uğramamış olanların muaccel hale geleceği hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda anılan madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden tasarrufu kısıtlanan taşınmazların kısıtlamanın devam ettiği sürece 9/10 u tecil edilen vergilerinin taşınmazın satılması, istimlaki veya hibe edilmesi halinde tahsilat zamanaşımına uğramamış olanlarının muaccel hale geleceği, ancak imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesi durdurulan taşınmazların kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek emlak vergilerinin kamulaştıran idare tarafından ödeneceği anlaşılmaktadır.
Olayda tasarrufu kısıtlı olan taşınmazın kamulaştırılması ile ilgili olarak Dairemizce 20.4.2000 tarihinde yapılan ara kararına … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı İstimlak Müdürlüğü tarafından verilen … tarih ve … sayılı cevabı yazıda; yükümlüye ait taşınmazın Kentsel Hizmet Düzenleme İmar Planında … Şehir Parkı Sahasında kaldığından Belediyelerince kamulaştırmaya tabi tutulduğu ve bununla ilgili olarak … tarih ve … sayılı Encümen Kararı alındığı bildirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda sözü edilen madde hükmü karşısında 1996 yılında yapılan kamulaştırma ile taşınmazın mülkiyeti kamulaştırmayı yapan idareye geçtiğinden ve bu durumda kamulaştırılan taşınmaza ait emlak vergisi kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceğinden, yükümlünün kamulaştırmadan sonraki yıl olan 1998 yılı emlak vergisi ödeme mükellefiyeti bulunmayıp, adına ödeme emri düzenlenmesinde ve mahkemece bu ödeme emrinin onanmasında isbabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 29.6.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.