Danıştay Kararı 9. Daire 1999/4233 E. 2000/3536 K. 28.11.2000 T.

9. Daire         1999/4233 E.  ,  2000/3536 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1999/4233
Karar No: 2000/3536

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1- Kemer Vergi Dairesi Müdürlüğü
ANTALYA
2- …
İstemin Özeti : Yükümlünün “…” adlı tatil köyünün irtifak hakkını 25.12.1996 tarihinde alması sonucunda tapuya tescili nedeniyle tarh olunan kusur cezalı tapu harcının terkini istemiyle açılan davayı; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23. maddesinin a fıkrasında 1.1.1994, 31.12.1998 tarihleri arasında uygulanmak üzere tam mükellefiyete tabi kurumların iki tam yıl süreyle aktifinde yer alan gayrimenkullerin satışlarından elde ettikleri kazançların satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmının kurumlar vergisinden istisna olacağı ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu madde kapsamında yapılacak tescil işlemlerinin tapu kadastro harcından muaf olduğunun hükme bağlandığı, olayda yükümlünün … A.Ş’nden …/…mevkiindeki “…” tatil köyünün irtifak hakkını devraldığı, tapu işlemleri sırasında yukarıda yer alan istisna hükmünden yararlanma durumunun ilgili vergi dairesinden sorulduğu, verilen cevap yazısının muafiyet hükümlerinden faydalanabileceği şeklinde olduğu ve tapu harcı ödenmeden işlemlerin yapıldığı, ancak daha sonra yapılan incelemede satışı yapılan değerlerin bir kısmının gayrimenkul niteliği taşımaması, bir kısmının şirketin aktifinde iki tam yıl kalmaması ve grup şirketler arasındaki satışlarda muafiyetten yararlanılmasının haksız olması gerekçesiyle kusur cezalı tapu harcı tarh olunduğu, bu durumda muafiyetle ilgili Kanun hükmüyle sağlanmak istenen amacın sermaye şirketlerinin mali yapılarının güçlendirilmesi ve finansman gereksinimlerinin karşılanması olduğu kanun metni ile gerekçesinden anlaşıldığından ve grup şirketler arasında yapılacak satışlarda bu amacın hasıl olmayacağı da açık olduğundan tapu harcında hukuka aykırılık görülmediği, ancak tescil işlemi idarenin görüşü doğrultusunda yapılmış olduğundan ceza kesilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kısmen kabul ederek tapu harcını onayan, kusur cezasını ise terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; Vergi dairesi müdürlüğü tarafından kusur cezası kesilmesi gerektiği,yükümlü tarafından ise; satışa konu olan tatil köyünün aktiflerinde dokuz yıl kaldığı ve aynı grup içindeki şirketler arasındaki satışların istisnadan yararlandırılmamasının haksız rekabete yol açacağı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Taraflar savunma vermemişlerdir.
Savcı …’in Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle taraflar temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz istemlerinin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; yükümlünün irtifak hakkını devraldığı tatil köyünün tapudaki tescil işleminin tapu harcından istisna olup olmayacağına ilişkin bulunmaktadır.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun olay tarihinde yürürlükte olan geçici 23/a maddesinde; 1.1.1994, 31.12.1998 tarihleri arasında uygulanmak üzere, tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmış olup, aynı maddenin 9. fıkrasında ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu madde kapsamında yapılacak tescil işlemlerinin tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paraların banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden … A.Ş’nin …, … Köyündeki Hazine adına kayıtlı olan … parsel nolu taşınmazın irtifak hakkını 49 yıl süre ile 15.11.1985 tarihinde aldığı, anılan şirketin bu gayrimenkul üzerine kurulan “…” Tatil Köyünü … tarih ve … sayılı fatura ile yükümlüye sattığı ve bu satış işleminin yukarıda anılan istisnadan yararlandığı, daha sonra düzenlenen vergi inceleme raporu ile satılan kıymetlerin bir kısmının gayrimenkul ve gayrimenkulün mütemmim cüzü olmaması, satılan kıymetlerin bir kısmının şirket aktifinde iki tam yıl kalmaması ve alıcı ile satıcı firmanın aynı gruba dahil olması nedeniyle tapu harcı istisnasından yararlanamayacağı ileri sürülerek kusur cezalı tapu harcı tarh olunduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesiyle getirilen istisnanın amacı, tam mükellef kurumların aktifinde kayıtlı taşınmaz gibi bağlı değerlerin enflasyon nedeniyle de olsa kazandıkları değerin ticari faaliyette kullanılmasını sağlamak suretiyle borçlanma yoluna gidilmeden öz kaynak yaratarak mali yapılarını güçlendirmektir.
Böyle bir düzenlemede aynı grup içindeki şirketleri ayrı düşünmek aynı gruba dahil şirketler ile istisnadan yararlanan şirketler arasında haksız rekabete yol açacağı gibi Kanunların genellik ilkesine aykırı olacaktır.
Öte yandan Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre gayrimenkullerin tanımına gayrimenkullerin mütemmim cüz’ü niteliğindeki unsurlar da girmekte olup bir şeye malik olan kimse o şeyin mütemmim cüzüne de malik olmaktadır.
Yapılan yenileme bakım ve onarım giderleri gayrimenkulün değerini artırıcı nitelikte olup bunların her biri için ayrı ayrı aktife giriş tarihi saptanması gayrimenkulün bütünlük kavramına uygun düşmediğinden yukarıda anılan iki tam yılın hesabında gayrimenkulün esas kıymetinin aktife alındığı yılın dikkate alınması gerekmektedir.
Bu durumda söz konusu tatil köyünün satışından elde edilen kazancın sermayeye ilave edildiği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmaması nedeniyle tapudaki irtifak hakkının devri işlemi Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesindeki istisna kapsamında kalmakta olduğu sonucuna varıldığından kusur cezalı tapu harcının tamamen terkin edilmesi gerekirken, davanın kısmen kabul edilmesi suretiyle tapu harcının onanması, kusur cezasının ise terkini yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Nitekim aynı olayla ilgili olarak tarh olunan Kurumlar Vergisi ile kesilen ağır kusur cezasının terkini istemiyle açılan davayı kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararı Danıştay Dördüncü Dairesinin 29.5.2000 tarih ve E:1999/4334, K:2000/2356 sayılı kararı ile onanmıştır.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 28.11.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.