Danıştay Kararı 9. Daire 1999/301 E. 2000/1313 K. 18.04.2000 T.

9. Daire         1999/301 E.  ,  2000/1313 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1999/301
Karar No: 2000/1313

Temyiz İsteminde Bulunan : Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü – TRABZON
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Yükümlünün 1996 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak tarh edilen kusur cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı;yükümlünün, inceleme elemanınca doğru ve sağlıklı bir vergi incelemesi yapılmadığı iddiası dikkate alınarak, defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, satılan ilaç ve itriyat emtialarının gerçek maliyet bedellerinin bulunabilmesi için fatura altı iskontolarının bilinmesi gerektiği noktasından hareketle alınan ve verilen iskonto miktarları fiilen tespit edildikten sonra, alış fiyatları belirleneceğine göre, gayrisafi kar oranının hesaplanması ve bu nispetten sadece ilaç alışlarından %3 fire oranında tenzilat yapılması gerektiği, yükümlünün iskontolu olarak alıp sattığı ilaçların yanında iskontosuz olarak alıp sattığı itriyat ve benzeri malların da mevcut olduğunun inceleme elemanınca tespit edildiği, yükümlünün 1996 yılında dönembaşı iskonto, dönemiçi mal alış iskontosu, dönem sonu iskonto ve mal satış iskontosu ile itriyat gayrisafi kar miktarları bakımından vergi inceleme elemanının tutanakta ve yükümlünün de dilekçesinde belirttiği rakamlar arasında sadece mal alış iskontolarında fark bulunduğu, bu farklılığın dilekçe ekindeki listede yapılan toplama hatasından, eklenmeyen faturalardan ve listeye yanlış kayıt yapılmasından kaynaklandığı, mal alış iskonto miktarlarının tek tek liste halinde yeniden dökümü yapılmak suretiyle gerçek rakamın bulunduğu ve bu rakama göre de hesaplanan dönem net karının yükümlünün beyan ettiği net kar miktarından daha düşük olması sebebiyle yükümlü beyanının doğru olarak kabul edilebileceğinin ifade edildiği, bilirkişi raporuna davalı idarece itiraz edilmiş ise de, bilirkişilerce yapılan inceleme ve ulaşılan sonuca itibar edilerek itirazların yerinde görülmediği, bu durumda yükümlü defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, 1996 yılına ilişkin olarak herhangi bir matrah farkı bulunmadığından yükümlü adına yapılan cezalı tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının, bilirkişilerce yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde yeterli bir inceleme yapılmadığı ileri sürülerek bozulması istenmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu tarhiyatın, eczanelerdeki gayrisafi satış karının, yıl içinde satılan ilaçların alımı sırasında düzenlenen fatura üzerinde gösterilen çeşitli iskonto ve eczacı karından oluştuğu varsayımı temel alınarak yapılan hesaplamadan doğduğu anlaşılmaktadır.
Kural olarak, sağlanan gelirle katma değer vergisi arasında ilişki bulunmakla beraber olayda olduğu gibi matrah farkı iskontolardan, eczacı karından ve gayri safi satış hasılatından hareketle bulunduğunda, bu ilişki kesilmektedir. Böyle bir hesaplama tarzıyla gayri safi satış hasılatında ve matrahta fark bulunarak gelir veya kurumlar vergisi salınması mümkündür. Ancak, olayda satılan mal ilaç olup, ilaç kutusunun üzerinde fiyatı yazılıdır ve bu fiyatın içerisinde nispeti belli katma değer vergisi mevcut olup salınması mümkün katma değer vergisini, satılan bu malın fiyatına ait katma değer vergisi oluşturmaktadır. Olayda katma değer vergisi açısından tarhiyat yapılabilmesi için, belli bir cins ilaçtan belli miktarda satıldığı halde buna isabet eden katma değer vergisinin ödenmediğini tespit etmek gerekmektedir. Yoksa, ağırlıklı olarak alış iskontoları üzerinde durularak yükümlünün beyan ettiği gelirden daha fazla gelir elde ettiği sonucuna varıldığında salınacak vergi, gelir yahut kurumlar vergisi olup, sadece belli fiyattan satılan malın satış fiyatı üzerinden salınması mümkün olan katma değer vergisini ifade etmemektedir. Zira iskontolardan dolayı fazlalaşan gelirle, satış fiyatı üzerinden alınması mümkün olan katma değer vergisi arasında irtibat kalmamaktadır. Eğer, iskontoların hatalı muhasebeleştirilmesinden dolayı indirilebilir katma değer vergisinin fazla hesaplandığı görüşünden hareket ediliyorsa, bunun açıkça tespit edilmiş olması gerektiği gibi bu hal, olaydaki tarhiyat şeklinden tamamen ayrı bir konu teşkil eder.
Dönem matrahının tesbitine yönelik olarak yapılan hesaplamaların bazı oranlamalara dayandırıldığı ve incelemenin katma değer vergisi açısından sağlıklı olmadığı anlaşıldığından cezalı tarhiyatın terkini yönünde verilen Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına ilişkin temyiz isteminin reddine 18.4.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.