Danıştay Kararı 9. Daire 1998/424 E. 1999/2507 K. 15.06.1999 T.

9. Daire         1998/424 E.  ,  1999/2507 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1998/424
Karar No: 1999/2507

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Kazımkarabekir Vergi Dairesi Müdürlüğü – ERZURUM
İstemin Özeti : Süresinden sonra çekle ödendiği öne sürülen noter harcı damga vergisi ve değerli kağıt bedeli üzerinden hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 41. 43. ve 44. maddelerinde açıklanan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, banka veya posta vasıta kılınmak suretiyle nakten ya da çekle yapılacak vergi ödemelerinin sıkı kayıtlamalara, bir takım şekil şartlarına tabi tutulduğu, ilgililer hakkında hukuki ve cezai sorumluluklar getirildiği, ödemenin banka aracılığıyla ve çekle yapılması halinde, ilgililerce çekin bankaya ibraz edileceği, çekin bankaya verildiği gün veya en çok bir gün evvel düzenlenmiş olmasının gerektiği, daha eski tarihli çeklerin kabul edilemeyeceği, postaya verilen çekler için de aynı hükümlerin geçerli olduğu, zira sözkonusu düzenlemelerde bankaya ve postaya verilenler yönünden hiç bir ayırım yapılmadığı, postaya verilen çeklerin maddedeki şekil şartlarına uygun düzenlenip düzenlenmediğinin posta idaresince inceleneceği, bu şekle uygun olmayan çeklerin kabul edilemeyeceği, ayrıca on günlük vergi dairesine gönderme süresinin Türk Ticaret Kanununun 708. Maddesi gereğince “çekte keşide günü” olarak gösterilen tarihten itibaren işleyeceği, bu hükümlerin ancak postaya “İbraz” edilen çekler için uygulanabileceği, mektup zarfı içinde postalanan çekler için 6183 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan amir hükümlerinin uygulama olanağından söz edilemeyeceği, çekin postaya verilmesinden, nakdi ödeme yerine geçmek üzere çekin ilgili posta merkezine ibrazının amaçlandığı sonucuna ulaşıldığı, bu itibarla 6183 sayılı Kanunun,çekin postaya veya bankaya verildiği gün ödemenin yapılmış sayılacağını öngören 44. maddesinin, çekin mektup zarfına konulmak suretiyle taahhütlü ya da taahhütsüz (adi) postayla gönderilmesi halini de kapsadığının kabulünün mümkün olmadığı, dosyanın incelenmesinden, 1996 Aralık 1. döneme ilişkin noter harcı, damga vergisi ve değerli kağıt bedelinin ödeme süresi olan yedi iş gününün son günü olan 24.12.1996 tarihinde vergi dairesine yatırılmadığının, bu bedelin karşılığı olarak 24.12.1996 tarihli olarak düzenlenen çek ve beyannamenin bir zarf içine konulmak suretiyle vergi dairesine gönderilmek üzere taahhütlü olarak postaya verildiğinin, mektubun vergi dairesine 25.12.1996 tarihinde ulaşması üzerine, ödemenin geç yapıldığından bahisle tahakkuk ettirilen noter harcı, damga vergisi ve değerli kağıt bedeli üzerinden gecikme zammının hesaplandığının, söz konusu gecikme zammının tahsili amacıyla mükellef adına ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda olayda yasal süresinden sonra 25.12.1996 tarihinde vergi dairesinin kayıtlarına intikal eden noter harcı, damga vergisi ve değerli kağıt bedeline gecikme zammı uygulanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile reddederek ödeme emrini onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; çekin tanzim ve postaya verildiği tarihlere göre ödemenin de aynı tarih olarak kabul edilmesi gerekeceği, çekin postaya verildiği gün, karşılığının olmadığına dair idarece yapılmış bir tespitin bulunmadığı, çekin tanziminden ve postaya verildiği saatten sonra davacının bir menfaatinin kalmayacağı, yürütmenin durdurulmasının kabulü hakkında verilen karar ile vergi mahkemesi kararının çeliştiği iddialarıyla bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Savcı …’in Düşüncesi : Aralık 1996 1. döneme ilişkin noter harcı, damga vergisi ve değerli kağıt bedelinin vade tarihi olan 24.12.1996 tarihine kadar ödenmesi gerekirken 24.12.1996 tarihinde düzenlenip aynı tarihte bir zarf içine konulmak suretiyle taahhütlü olarak postaya verilen çek ve beyannamenin vergi dairesinin kayıtlarına 25.12.1996 tarihinde ulaşması üzerine, söz konusu verginin vadesinden sonra ödendiğinden bahisle hesaplanan gecikme zammının tahsili amacı ile düzenlenen ödeme emrinin iptali istemi ile açılan davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6183 sayılı Kanun’un 44 ncü maddesinde; “41 nci maddeye göre yapılan ödemelerde çekin tahsil dairesine veya bankaya verildiği, paranın bankaya veya postaneye yatırıldığı, münakale emri üzerine paranın tahsil dairesi hesabına geçtiği gün ödeme yapılmış sayılır” hükmü yer almıştır.
Olayda, çek 24.12.1996 tarihinde postaya verilmiş isede tahsil dairesine yasal süresinden sonra 25.12.1996 tarihinde gelmiş ve ancak bu tarihte alacaklı amme idaresinin tasarrufuna girmiştir.
Çekin postaya veya bankaya verildiği gün ödemenin yapılmış sayılacağını öngören 44 ncü madde hükmü ile çek muhteviyatının alacaklı amme idaresinin tasarrufuna girmesi kastedilmekte olup, bu hükmün çekin mektup zarfına konulmak suretiyle taahhütlü ya da adi postayla gönderilmesi halini kapsadığı kabul edilemez.
Açıklanan nedenle yasal süresinden sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden noter harcı, damga vergisi ve değerli kağıt bedeline gecikme zammı uygulanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile temyiz konusu kararın onanması gerekeceği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
2575 sayılı Danıştay Kanununa 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek: 1. Madde gereğince hüküm veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulca işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına …- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 15.6.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.