Danıştay Kararı 9. Daire 1998/3809 E. 1999/3515 K. 12.10.1999 T.

9. Daire         1998/3809 E.  ,  1999/3515 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1998/3809
Karar No: 1999/3515

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Karesi Vergi Dairesi Müdürlüğü – BALIKESİR
İstemin Özeti : Arsa paylı olarak satın alınan iki adet işyerinin bitmesi üzerine verilen 2 nolu Harç beyannamesinde taşınmazın faturada yer alan satış bedeli yerine emlak vergisi değerinin beyan edildiğinin tesbiti üzerine düzenlenen rapora dayanılarak aradaki fark üzerinden yükümlü adına ikmalen tarh edilen tapu harcı ile kesilen kusur cezasının terkini istemiyle açılan davayı; 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 4 sayılı Tarifenin 13/a maddesinde, harcın, arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden binde 36 oranında tahsil edileceğinin hükme bağlandığı, Harçlar Kanununun 63. maddesinde, kayıtlı değer deyiminin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tesbit edilen vergi değerlerini ifade edeceğinin ve kayıtlı değerin emlak vergisi değeri olduğunun açıklandığı, Vergi Usul Kanununun 268. maddesinde, vergi değerinin bina ve arazinin rayiç bedeli olarak tanımlandığı, mükerrer 266. maddede,rayiç bedelin bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeri olduğunun hüküm altına alındığı, öte yandan 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29. maddesinde de, vergi değerinin, emlak vergisinin mevzuuna giren bina ve arazinin rayiç bedeli olduğu, rayiç bedelin de bina ve arazinin beyan tarihindeki normal alım satım bedeli olduğu hükme bağlandığına göre olaya rayiç bedel olarak beyan tarihindeki normal alım satım bedelinin uygulanması gerektiği, olayda ise, yükümlünün iki adet bağımsız bölümü yapı kullanma izin belgesinin verildiği tarihte 26.12.1996 tarihli fatura ile …- liraya satın aldığı ve 2 nolu Harç beyannamesinde taşınmazın vergi değeri olan …- lirayı beyan ederek harcı ödediğinin anlaşıldığı, bu durumda taşınmazın vergi değeri faturadaki satış bedeli olduğundan, tescil harcının bu değer üzerinden ödenmesi gerektiği, buna göre satış bedeline binde 36 oranı uygulanması sonucu …- lira tapu harcının ödenmesi gerekirken yükümlü tarafından …- lira harç ödendiğinden aradaki farkın kusur cezalı olarak istenmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddederek kusur cezalı harcı onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 4 sayılı Tarifenin 13/a ve 20/a maddelerinde yer alan tapu harcına esas alınacak matrahın farklı olduğu, 13/a. maddesinde matrahın emlak vergi değeri olarak kabul edildiği, matrahın satış bedeli olarak mahkemece kabul edilmesinin yasa hükmüne uygun bulunmadığı, ayrıca 1319 sayılı Kanunun 10. maddesine göre yeniden yapılan hesaplamada beyan ile aradaki matrah farkının …- lira olduğu görüldüğünden ancak bu fark üzerinden ikmalen harç alınabileceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Savcı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, yeni inşa edilen bina nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (4) sayılı tarifenin 13 ncü bendinin (a) fıkrasına göre alınacak binde 36 oranındaki tapu harcının beyan edilen emlak vergisi değeri üzerinden mi yoksa iktisap bedeli üzerinden mi alınacağı hususuna ilişkin olup, iktisap değeri esas alınarak bulunan matrah farkı üzerinden ikmalen tarh olunan kusur cezalı tapu harcının kaldırılması istemi ile anılan davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 60 ncı maddesinde, tapu ve kadastro harçlarının, (4) sayılı tarifede yazılı işlemlerden nevi ve mahiyetine göre değer esası üzerinden nisbi veya maktu olarak alınacağı, 63 ncü maddesinde bu kanunda sözü edilen “kayıtlı değer” deyiminin Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit edilen emlak vergisi tarhına esas değerleri ifade edeceği, anılan maddeye 3824 sayılı Kanun’un 14 ncü maddesi ile eklenen (c) fıkrasında, yeni inşa edilen binalarda harca esas değerin hesaplanmasında Emlak Vergisi Kanunu’nun 10 ncu maddesine göre arsa veya arsa payı (arazi dehil) değeri olarak daha önce beyan edilmiş olan değere “yeniden değerleme oranı” uygulanmak sureti ile tespit olunan değerin esas alınacağı, (d) fıkrasında, tapu ve kadastro harcının yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunan değer ile mükellef tarafından beyan edilmiş olan değerlerden yüksek olanı üzerinden hesaplanacağı (4) sayılı tarafenin 13/a pozisyonunda ise arsa veya arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde harcın, emlak vergisi değeri üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan yasa hükümlerinin incelenmesinden, arsa üzerine yeniden bina inşa edilmesi halinde harca esas alınacak değerin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 10 ncu maddesine göre beyan edilecek bina vergisi değeri olduğu, beyan edilecek bina vergi değeri hesaplanırken arsa veya arsa payı olarak daha önce beyan edilmiş olan değere yeniden değerleme oranının uygulanması gerektiği, ancak tapuda beyan edilen satış bedelinin yeniden değerleme oranı uygulamak suretiyle bulunan emlak vergi değerinden daha yüksek olması halinde tapu harcına satışbedelinin esas alınacağı sonucuna varılmaktadır. Olayda, davacının 19.9.1996 tarihinde satılan alınan arsa payı üzerine yapılan işyeri için 25.12.1996 tarihinde vergi dairesine verdiği 2 nolu harç beyannamesi ile arsa payı dahil emlak (bina) vergisi değerini … TL. olarak beyan ettiği, bu miktar üzerinden binde 36 nispetinde tapu harcı ödediği, ancak idarece taşınmaz … lirayı satın alındığından vergi değerinin iktisap bedeli olan … TL olduğu gerekçesi ile ikmalen tarhiyat yapıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşlmaktadır.
Bu durumda Vergi Mahkemesince, taşınmazın Emlak Vergisi Kanunu’nun 10 ncu maddesine göre arsa veya arsa payı (arazi dahil) olarak daha önce beyan edilmiş olan değere yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak emlak (bina) vergisi değerinin tespit edilmesi ve tapuda beyan edilen satış değeri ile karşılaştırılarak karar verilmesi gerekirken iktisap değeri esas alınarak davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu kararın bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta arsa paylı olarak satın alınan işyerinin inşasının bitmesi nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanununun 4 sayılı tarifesinin 13/a maddesine göre ödenmesi gereken harcın matrahı, taşınmazın emlak (bina) vergisi değeri olduğundan,yükümlünün 2 nolu Harç Beyannamesinde taşınmazın emlak vergisi değerini beyan etmesi yerindedir. Bu nedenle harcın matrahının fatura bedeli olduğundan bahisle cezalı tarhiyatı onayan vergi mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır. Ancak beyan edilen değerin 492 sayılı Kanunun 63/c-d maddelerine uygun olup olmadığının araştırılarak karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, satın alınan iki adet arsa paylı işyeri inşaatının bitmesi üzerine verilen 2 nolu harç beyannamesinde taşınmazın faturalarda yer alan satış bedeli yerine emlak vergisi değerinin beyan edildiğinden bahisle düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak yükümlü adına ikmalen tarh edilen tapu harcı ile kesilen kusur cezasını onayan Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanununun 60.maddesinde, tapu ve kadastro harçlarının, 4 sayılı tarifede yazılı işlemlerden, işlemlerin nevi ve mahiyetine göre değer asası üzerinden nispi veya maktu olarak alınacağı belirtilmiş, 63. Maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde, yeni inşa edilen binalarda harca esas değerin hesaplanmasında, Emlak Vergisi Kanununun 10. maddesine göre arsa veya arsa payı (arazi dahil) değeri olarak daha önce beyan edilmiş olan değere “yeniden değerleme oranı” uygulanmak suretiyle tesbit olunan değerin esas alınacağı açıklanmış, (d) bendinde de tapu ve kadastro harcının,yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunan değer ile mükellef tarafından beyan edilmiş olan değerlerden yüksek olanı üzerinden hesaplanacağı öngörülmüştür. Aynı Kanuna bağlı 4 sayılı Tarifenin 13/a. maddesinde ise, arsa veya arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde harcın, emlak (bina) vergisi değeri üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, arsa üzerine yeniden bina inşa edilmesi halinde harca esas alınacak değerin Emlak Vergisi Kanununun 10.maddesine göre beyan edilecek bina vergisi değeri olduğu,beyan edilecek bina vergisi değeri hesaplanırken arsa veya arsa payı olarak daha önce beyan edilmiş olan değere yeniden değerleme oranının uygulanması gerektiği, ancak tapuda arsa veya arsa payına ilişkin olarak beyan edilen değerin yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunan emlak vergisi değerinden daha yüksek olması halinde tapu harcına yüksek olan bedelin esas alınacağı sonucuna varılmıştır.
Olayda, yükümlünün 19.9.1996 tarihinde satın aldığı arsa payı üzerine yapılan işyeri için Vergi Dairesine 25.12.1996 tarihinde verdiği 2 nolu harç beyannamesinde, taşınmaz için arsa payı dahil emlak (bina) vergisi değerini …- lira beyan ettiği ve bu miktar üzerinden binde 36 oranında tapu harcını ödediği, ancak idare tarafından taşınmazın 26.12.1996 tarihli fatura ile …- liraya satın alındığından bahisle tapu harcının matrahı …- lira kabul edilerek beyan edilen değerle arasındaki fark üzerinden binde 36 oranında hesaplanan ikmal tapu harcının kusur cezalı olarak yükümlüden istenildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda yeni bina inşa edilmesi nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanununun 4 sayılı Tarifesinin 13/a maddesine göre ödenmesi gereken harcın matrahı, taşınmazın emlak (bina) vergisi değeri olduğundan, Vergi Mahkemesince; yükümlü tarafından 2 nolu harç beyannamesinde beyan edilen emlak (bina) vergi değerinin, ilan edilen bina metrekare inşaat maliyet bedeli ile arsa payı değerinin esas alınması suretiyle Emlak Vergisi Kanununun 10. maddesine uygun olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın iktisap değeri esas alınarak yapılan ikmal tarhiyatın tasdikine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 12.10.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.