Danıştay Kararı 9. Daire 1998/2194 E. 1999/4096 K. 11.11.1999 T.

9. Daire         1998/2194 E.  ,  1999/4096 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1998/2194
Karar No: 1999/4096

Temyiz İsteminde Bulunan : Karacabey Vergi Dairesi Müdürlüğü – BURSA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Matbaacılık faaliyetinde bulunan yükümlü adına 1996 yılına ilişkin olarak tarh edilen kusur cezalı katma değer vergisi ile kesilen usulsüzlük cezasının terkini istemiyle açılan davayı; Dosyanın incelenmesinden,yükümlünün 1.1.1996-26.11.1996 tarihleri arasında, alış ve giderlerine ait hiçbir gider belgesinin defterlerine kaydedilmediğinin tespiti üzerine 1996/Ocak-Ekim dönemlerinde beyan ettiği katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle kusur cezalı katma değer vergisi tarh edilerek usulsüzlük cezası kesildiğinin anlaşıldığı, olayda, dava konusu dönemlere ilişkin gider belgelerinin mevcut olduğu ve bu belgelerdeki bilgilerin bilgisayara kaydedildiği ancak inceleme tutanağının düzenlendiği 26.11.1996 tarihine kadar işletme defterine kaydedilmediği hususunun ihtilafsız olduğu, ancak davacı vekili tarafından anılan belgelerin vergi incelemesini takiben vergiyi doğuran olayın meydana geldiği yıl içerisinde yasal deftere işlendiğinin iddia edildiği, aksinin de davalı idare tarafından iddia ve ispat edilmediği, bu durumda anılan belgelerin 1996 yılında kanuni deftere işlendiğinin ve 3065 sayılı kanunun 29. maddesi hükmüne göre katma değer vergisi indirim hakkının bu yıl içinde doğduğunun kabulünün zorunlu olduğu, katma değer vergisinde vergi indirimi mükellefiyete bağlı bir görev ve hak olduğundan ve sadece belgelerin defterlere geç yazılması mükelleflere kanunen tanınan bir hakkın ortadan kaldırılmasına neden olamayacağından indirimlerin kabul edilmemesi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olmadığı, diğer yandan yükümlünün fiili 213 sayılı kanunun 352/1-6. madde hükmüne uygunluk gösterdiğinden 352/1-2. maddelerine göre usulsüzlük cezası kesilmesinde de yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek kusur cezalı katma değer vergisi ile usulsüzlük cezasını terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve K:… sayılı kararının, inceleme raporuna istinaden yapılan cezalı tarhiyatın ve kesilen usulsüzlük cezasının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü adına 1996 yılı Ocak-Ekim dönemleri için tarh edilen kusur cezalı katma değer vergisi ile kesilen usulsüzlük cezasının terkini istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Temyize konu mahkeme kararının kaçakçılık cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrası, dayandığı hukuki ve kanuni sebeplerle Dairemizce de uygun görüldüğünden bu kısma ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 351. maddesinde; vergi kanunlarının şekle ve usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesi halinin usulsüzlük fiili olduğu, 352. maddesinde ise usulsüzlüklerin aşağıda yazılı derecelere ve bu kanuna bağlı cetvele göre cezalandırılacağı, usulsüzlük fiili re’sen takdiri gerektirirse bağlı cetvelde yazılı cezaların iki kat olarak kesileceği, anılan maddenin 1/2 bendinde, bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerden herhangi birinin tutulmamış olması, 1/6. bendinde de, bu kanunun kayıt nizamına ait hükümlerine (madde 215-219) uyulmamış olması (her incelemede inceleme tarihine kadar aynı takvim yılı için tespit edilen usulsüzlükler tek fiil sayılır.) hali I. derece Usulsüzlük fiili olarak sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; alış faturalarını yasal defterine geç kaydeden yükümlünün indirim hakkından yararlanamayacağından bahisle 1992/Ocak-Ekim dönemlerinde indirim konusu yaptığı vergilerin kusur cezalı olarak tarh edildiği ve ayrıca 213 sayılı kanunun 352/1-2. bendi uyarınca Usulsüzlük cezası kesildiği ve sözkonusu tarhiyata karşı açılan davanın ise mahkemece kabul edildiği anlaşılmıştır.
Vergi mahkemesince 213 sayılı kanununun 352/1-6 maddesine göre usulsüzlük fiili işleyen yükümlü adına 352/1-2 maddesine göre kesilen usulsüzlük cezasının yerinde olmadığı, gerekçesiyle usulsüzlük cezası terkin edilmiştir. Oysa anılan kanunun gerek 352. maddesinin 1-2 fıkrası gerekse 1-6. fıkrasının olaya uygulanması hali cezanın nitelik ve miktarında bir değişiklik yapmamaktadır. Bu durumda davalı idarece herne kadar 352/1-2. madde hükmüne göre usulsüzlük cezası kesilmiş isede indirim konusu belgelerin deftere geç yazılması fiili anılan kanunun 352/1-6. maddesi hükmü uyarınca usulsüzlük cezasını gerektiren bir fiil olduğundan ve bu cezanın terkin edilmesi bu fiilin cezasız kalması sonucunu doğuracağından usulsüzlük cezasının mahkemece terkini yerinde değildir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … tarih ve K:… sayılı kararının usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına diğer kısımların onanmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 11.11.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.