Danıştay Kararı 9. Daire 1998/1733 E. 1999/2077 K. 20.05.1999 T.

9. Daire         1998/1733 E.  ,  1999/2077 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1998/1733
Karar No: 1999/2077

Temyiz İsteminde Bulunan : SSK Genel Müdürlüğü -ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf : … Belediye Başkanlığı -…
Vekili : …
İstemin Özeti : SSK … Müdürlüğünün 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu uyarınca çevre temizlik vergisinden muaf olması gerektiğinden bahisle 1994-1997 yılları arasında ödenen çevre temizlik vergisinin düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi talebiyle yapılan başvuruyu cevap vermemek suretiyle zımnen reddeden Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davayı; Vergi Usul Kanununun 116 vd. maddelerinde vergi hatalarının düzeltilmesi ile ilgili hükümlere yer verildiği, olayda SSK … Sigorta Müdürlüğü tarafından … Belediye Başkanlığı Hesap İşleri Müdürlüğüne … tarih … sayılı dilekçe ile 1994-1997 yıllarında ödenen çevre temizlik vergisinin haksız alındığından bahisle düzeltilmesi talebinde bulunulduğunun, daha sonra kurum tarafından … tarih ve … sayılı dilekçe ile de … Belediye Başkanlığına şikayet yoluyla başvurulduğunun, her iki dilekçenin de zımmen reddi üzerine dava açıldığının anlaşıldığı, uyuşmazlığın esasını 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44. maddesinde çevre temizlik vergisi kapsamına tabi tutulmayan mükellef ve kurumlar arasında sayılmayan Sosyal Sigortalar Kurumunun 2868 sayılı Kanun uyarınca anılan vergiden muaf olup olmayacağı hususunun teşkil ettiği, uyuşmazlığın hukuki bir durumun çözülmesine bağlı olduğu anlaşıldığından Vergi Usul Kanununun 116 vd. maddelerine dayanılarak düzeltme ve şikayet yoluyla incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; ortada açıkça mükellefiyette hata durumu olduğu, 4792 sayılı SSK Kanununun 2868 sayılı Kanunla değişik 24. maddesi dikkate alındığında Kurumun vergi mükellefi olmaması gerektiği, kaldı ki Kurumlarının vergi muafiyeti konusunda 2868 sayılı özel Kanun bulunduğu, özel kanunun genel kanuna önceliği olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Savcı …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44. maddesinde çevre temizlik vergisine tabi olmayan binalar arasında Sosyal Sigortalar Kurumuna ait binalar sayılmamakla birlikte 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun değişik 24. maddesinde Kuruma ait taşınır ve taşınmaz malların her türlü vergi resim ve harçtan muaf tutulacağı hükme bağlandığından çevre temizlik vergisinden muaf tutulması gereken Kurumdan tahsil edilen vergide isabet bulunmadığından, öte yandan Vergi Usul Kanununun 118. maddesinin 2. bendinde düzenlenmiş olan “mükellefiyette hata” kapsamında olan uyuşmazlığın hukuki ihtilaf olarak nitelendirilemeyeceği açık olduğundan aksi yönde tesis edilen vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, SSK … Müdürlüğünün 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu uyarınca çevre temizlik vergisinden muaf olması gerektiğinden bahisle 1994-1997 yılları arasında ödenen çevre temizlik vergisinin düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi talebiyle yapılan başvuruyu cevap vermemek suretiyle zımnen reddeden Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116. maddesinde, vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, Kanunun 117. maddesinde hesap hataları, 118. maddesinde de vergi hataları kapsamına giren hususlar sayılmak suretiyle belirtilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44. maddesinin birinci fıkrasında belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, ikinci fıkrasında ise genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köy tüzelkişiliğine ve bunların kuracakları birliklere, kanunla kurulan üniversitelere ait ve münhasıran bunların hizmetlerinde kullanılan binalar ile dini hizmetlere ait umuma açık ibadethaneler, Kızılay Genel Merkezi, şubeleri, ve kampları, karşılıklı olmak şartıyla yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin ikametine mahsus olan binalar, merkezi Türkiye’de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait binalar ve bunların müştemilatının bu verginin kapsamı dışında tutulduğu hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 2868 sayılı Kanunla değişik 24/a maddesinde ise kuruma ait taşınır, taşınmaz mallar ile bunlardan elde edilen hak ve gelirlerin ithalde alınan vergi ve resimler dahil her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanan 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44. maddesinde çevre temizlik vergisine tabi olmayan binalar arasında Sosyal Sigortalar Kurumuna ait bina ve tesisler sayılmamışsa da 4792 sayılı Kanunun 2868 sayılı Kanunla değişik 24/a maddesinde yer alan hüküm karşısında Sosyal Sigortalar Kurumunun fiilen kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında kullandığı bina ve tesislerin çevre temizlik vergisine tabi olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Nitekim Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bu yönde verilmiş kararları da mevcuttur.
Olayda, davacı Kurumun 4792 sayılı Kanunun 2868 sayılı Kanunla değişik 24/a maddesi uyarınca vergi, resim ve harçtan muaf olduğu anlaşıldığından ve Kurumun vergiye tabi tutulması 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 vd. maddelerinde tanımı yapılan vergi hatası kapsamında bulunduğundan düzeltme şikayet yoluyla yapılan isteğin cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi yolunda tesis edilen … Belediye Başkanlığı işleminde isabet görülmemiştir.
Bu itibarla, vergi mahkemesince sözkonusu uyuşmazlığın vergi hatası olarak değerlendirilmesi ve işin esasına geçilerek Belediye Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken kararda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 20.5.1999 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi

AYRIŞIK OY :Temyizde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşü ile çoğunluk kararına karşıyız.