Danıştay Kararı 9. Daire 1997/910 E. 1998/630 K. 18.02.1998 T.

9. Daire         1997/910 E.  ,  1998/630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1997/910
Karar No: 1998/630

Temyiz İsteminde Bulunan : Finike Malmüdürlüğü – Finike/ANTALYA
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : Odun ve kiremit ticareti yapan ve 31.12.1994 tarihinde işini terk eden yükümlünün kullanmadığı 5 cilt fatura ve sevk irsaliyesini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle bu fatura ve sevk irsaliyelerinin ticari işinde kullanıldığı,gelir elde edildiği halde deftere kaydedilmediği iddiasıyla, satış faturalarının ortalaması esas alınarak takdir edilen matrah üzerinden re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık, 2 kat usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı; inceleme raporuna ek tutanağın 7.maddesinde, yükümlünün 14.4.1994 tarihinde anlaşmalı matbaada bastırılan 5 cilt fatura ve 5 cilt sevk irsaliyesini boş veya dolu olarak nasıl kaybettiğini bilmediğini ifade ettiği, ancak yükümlünün 25.4.1995 tarihinde vergi dairesine elinde kalan belgeleri ibraz için gittiğinde bu belgelerin bastırıldığını öğrendiği, belgelerin basımına ilişkin talebi kendisinin yapmadığı ve matbaadan belgeleri teslim almadığı, bu durumu Malmüdürlüğüne ve Cumhuriyet Savcılığına dilekçe ile bildirdiği, bu bildirim üzerine inceleme yapıldığı, vergi dairesinden fatura basımı için izin isteme yazısını davacının yanında çalışan …’nın imzaladığı, faturaların matbaa tarafından kime teslim edildiğinin tespitinin ara kararı ile Mal müdürlüğüne ve … sahibi …’ya sorulduğu, alınan cevabi yazılardan belge basımı için vergi dairesinden izin talebine ilişkin dilekçenin … tarafından imzalandığının anlaşıldığı, matbaa tarafından düzenlenen teslim tutanağında ise teslim alanın isminin olmadığı, sadece imzasının olduğu, bu imzanın ise, yükümlünün imzasına benzemediğinin görüldüğü, 26.1.1989 tarih ve 20061 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan vergi mükellefleri tarafından kullanılacak belgelerin basım ve dağıtımı hakkında Yönetmeliğin 13. maddesine göre, davalı idarenin davacı adına belge bastırmak için müracaat eden …’nın bu konuda yetkili olduğuna dair özel vekaletname aramadan izin verdiği, matbaa işletmesinin de belgelerin basımını yapıp bu belgeleri sadece yükümlünün işçisi olan anılan kişiye veya bir başkasına teslim ettiğinin belirlendiği, mükellefin bu olayı öğrenerek durumu Cumhuriyet Savcılığına ve Malmüdürlüğüne bildirmesi üzerine yapılan vergi incelemesinde anılan belgelerin yükümlü tarafından bastırıldığı ve kendisine teslim edildiğinin ispatlanamadığı,bu hususlar ispatlanmadan bastırılan faturalardan gelir elde edildiği iddiasının kabul edilemeyeceği, kaldı ki bu belgeler yükümlü tarafından bastırılmış ve kaybedilmiş olsa bile, bu belgeler ile mal satıldığı, gelir elde edildiği yolunda kesin bir tespit olmadan, defterindeki faturalı satış ortalamalarından hareketle re’sen tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; mükellefin vergi inceleme raporuna ek tutanakta, bu belgeleri bastırmadığı veya teslim almadığı şeklinde bir ifadede bulunmadığı, mükellefin bu belgelerin basımından ve tesliminden haberi olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 18.2.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.