Danıştay Kararı 9. Daire 1997/539 E. 1998/1237 K. 17.03.1998 T.

9. Daire         1997/539 E.  ,  1998/1237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1997/539
Karar No: 1998/1237

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Müdürlüğü – …/…

İstemin Özeti : Yükümlü adına, 1995 yılı için salınan kusur cezalı tapu harcının kaldırılması istemiyle açılan davayı; yükümlünün ortağı bulunduğu ve müteahhitlik yapan adi ortaklığın, kat karşılığı inşaat yapım ve mülkiyetin kısmen devri sözleşmesiyle inşa ettiği bağımsız bölümlerden biri olan 17 numaralı meskenin 31.12.1993 tarihinde ortaklık adına fatura edildiği, 11.8.1995 tarihinde ise ortaklardan biri olan yükümlü tarafından satın alındığı ve bu aşamada muafiyetten yararlandırılarak adına tapuda kayıt ve tescilinin yapıldığı, bu satışla beraber taşınmazın artık yükümlünün şahsi serveti üzerine geçtiğinin kabulünün gerektiği, bu meskenin 22.11.1995 tarihinde üçüncü şahıslara satılması sırasında muafiyetin tekrar uygulanmayacağı görüşüyle kusur cezalı olarak salınan tapu harcında isabetsizlik bulunmadığı, çünkü olayda inşa edilen ve ticari maksatla devredilen bir konutun değil, şahsi bir mülkün devir ve iktisabından sözedilebileceği, bu yüzden 2982 sayılı Yasanın 4. Maddesinde belirtilen muafiyetten yararlanma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddederek cezalı tarhiyatı onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; Mahkemenin 17 numaralı daireyi eser karşılığı mal sahibinden devralmasını, satış işlemi gibi mütalaa ederek yanlış bir sonuca vardığı, daireye ilişkin tapuyu, mal sahibi ile olan ihtilafından dolayı 11.8.1995 tarihinde üzerine aldığı ve daha sonra sattığı, bu satışın birinci satış, olduğu daireye ilişkin olarak kendi adına kestiği fatura ile sattığı kişilere kesilen fatura miktarı arasındaki farkın gelir vergisi beyannamesinin sair kazançlar kısmında gösterildiği ileri sürülerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmuştur.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 2982 sayılı Yasanın 4. maddesine göre bu Yasa’dan; ancak konut inşa edilmesi, arsalarını başkalarına vererek karşılığında kat ve daire edinilmesi, ticari amaçla konut inşa eden müteahhitlerden satın alınması veya inşaat tamamlanmadan arsa paylı olarak mesken edinilmesi halinde faydalanılacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Olayda yükümlünün, müteahhitlik yapan adi ortaklıktan satın aldığı meskeni, bir başkasına sattığı ihtilafsız olup, bu satış sırasında muafiyetten yararlandırılması halinde 2982 sayılı Yasanın amacı dışına çıkılacağından önceden alınmayan harcın yükümlüden istenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak idarece yanılma hali gözönünde bulundurularak cezanın kesilmemesinin gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; müteahhit olan yükümlü ile ortağının kat karşılığı inşaat yapım ve mülkiyetin kısmen devri sözleşmesiyle yaptıkları bağımsız bölümlerden biri olan 17 numaralı meskeni, 31.12.1993 tarihinde ortaklık adına fatura ettirdikleri, 11.8.1995 tarihinde bu meskenin yükümlü tarafından …. TL.ya satın alındığı, tapuya tescilinin yükümlü adına yapıldığı, bu aşamada 2982 sayılı Yasa’ya göre muafiyetten yararlandırıldığı, 22.11.1995 tarihinde de bu meskenin yükümlü tarafından 3. şahıslara satıldığı, 22.11.1995 tarihinde … Tapu Sicil Müdürlüğünden bu satışın tapu harcından muaf olup olmadığı yönünde görüş istenildiği, anılan Tapu Sicil Müdürlüğünce muafiyet konusunda tereddütün hasıl olması üzerine, yükümlünün mağdur olmaması için muafiyet yazısının verildiği, daha sonra konu hakkında Defterdarlık ile yapılan yazışmalar neticesinde muafiyetin uygulanmaması gerektiğinin anlaşılması nedeniyle 22.11.1995 tarihinde yapılan satış sırasında alınmayan tapu harcının kusur cezalı olarak geri istenildiği, sözkonusu cezalı tapu harcına karşı “gayrimenkul sahibinden 17 numaralı meskene ait tapuyu üzerlerine alışlarının bir satış olmadığı, 22.11.1995 tarihinde yapılan satışın birinci satış olduğu” iddiaları ile Vergi Mahkemesine dava açıldığı, davanın, kusur cezalı tapu harcının onanması suretiyle reddi üzerine yükümlü tarafından temyizen Danıştay’a gelindiği anlaşılmıştır.
Yükümlü tarafından tapu harcı yönünden ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının usule ve hukuka uygun bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından yerinde görülmemiştir.
Kesilen kusur cezasına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “yanılma” başlıklı 369. maddesinde; yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları, bir hükmün uygulanma tarzı hususunda yetkili makamların görüş ve kanaatini değiştirmiş veya bu hükme ait bir içtihadın değişmiş olması hallerinde vergi cezasının kesilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yükümlünün gerek dairenin alınması, gerekse satılması sırasında her türlü bilgi ve belgeyi idareye verdiği, dairenin alımı sırasında 2982 sayılı Kanun gereğince harçtan muaf tutulduğu, satımı sırasında ise … Tapu Sicil Müdürlüğünden satışın tapu harcından muaf olup olmadığının sorulduğu, anılan Tapu Sicil Müdürlüğünce muafiyet konusunda tereddütün hasıl olması üzerine yükümlünün mağdur olmaması için kendisine muafiyet yazısının verildiği, daha sonra konu hakkında Defterdarlık ile yapılan yazışmalar neticesinde Maliye Bakanlığı’nın 29.2.1996 tarihli yazılı emri ile muafiyetin uygulanmaması gerektiği yönündeki görüşünü belirtmesi sonucu cezalı harcın istenildiği gözönüne alındığında; 213 sayılı Kanunun yukarıda anılan maddesi gereğince idarece yanılma hali dikkate alınarak ceza kesilmemesi gerektiği halde harcın kusur cezalı olarak istenilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle tapu harcına ilişkin temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bu kısmının onanmasına, kusur cezasına ilişkin temyiz isteminin ise kabulüne, mahkeme kararının bu kısmının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine …- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 17.3.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.