Danıştay Kararı 9. Daire 1997/493 E. 1997/3371 K. 05.11.1997 T.

9. Daire         1997/493 E.  ,  1997/3371 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1997/493
Karar No: 1997/3371

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Finike Malmüdürlüğü -Finike/ANTALYA

İstemin Özeti : Yükümlü şirketin satışını yaptığı arsa payları için beyan ettiği satış değerlerinin, alıcılar tarafından verilen emlak (bina) vergisi beyannamelerindeki değerlerden düşük bulunması üzerine yükümlü adına 1994 ve 1995 yılları için ikmalen tarhedilen tapu harcı ile kesilen kusur cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; olayda inşaat müteahhitliği işiyle uğraşan yükümlü şirketin 17.3.1988 tarihinde arsa karşılığı konut yapmak üzere arsa sahibiyle anlaştığı, bilahare şirketin payına düşen konutların arsa paylarının 5.5.1994 tarihinde şirkete satıldığı, bu muamelede 2982 sayılı Kanunun 3. maddesinde yazılı istisnadan yararlanıldığı, şirketin kendi payına düşen bağımsız bölümlerin arsa paylarını üçüncü kişilere sattığı, bu işlemler dolayısıyla 2982 sayılı Kanunun muafiyetlerinden yararlandırılmaması nedeniyle tapu harcını beyan ederek ödediği, ancak sözkonusu gayrimenkuller için alıcılar tarafından belediyeye verilen emlak (bina) vergisi beyannamelerinde gösterilen değerlerin yükümlü şirket beyanı ile farklılık göstermesi üzerine idarece emlak vergi değerlerine yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunan matrah farkı üzerinden ikmalen kusur cezalı tapu harcı tarhedildiğinin anlaşıldığı, ticari amaçla konut inşa eden yükümlü şirketin, 2982 sayılı Kanundan yararlanarak iktisap ettiği konutları üçüncü kişilere satışında 2982 sayılı Kanunun istisna hükümlerinden yararlanmasına olanak bulunmadığı, diğer taraftan vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğundan ve uyuşmazlıkta taşımazların emlak değerlerinin alıcılar tarafından beyan edildiği ve alıcılarında tapu harcını aynı miktarlar üzerinden ödedikleri anlaşıldığından, yapılan ikmal tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği, ayrıca davacı şirketin sattığı taşınmazları alan üçüncü şahısların emlak vergisi beyanlarına yönelik … Belediye Başkanlığının … gün ve … sayılı yazısının da uyuşmazlık konusu olayın hukuki niteliğini etkiler yönünün bulunmadığı gerekçesiyle reddederek kusur cezalı tapu harcını onayan … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; arsa karşılığı 347 adet konut yapımının üstlenildiği, inşaat sözleşmesi gereğince yapılan devir işleminin 2982 sayılı Kanunun 3. maddesine göre harçtan muaf tutulduğu, tedarik edilen arsa üzerine konut yapılıp satıldığı için aynı Kanunun 4. Maddesi gereğince bu satışın da harçtan muaf olması gerektiği, alıcı ve satıcının tapuda aynı bedel üzerinden tapu harcını ödediği, idarece arsa payı satın alanların yapı kullanma izin belgesi aldıktan sonra verdikleri bina beyannamelerinde beyan ettikleri değerle, arsa payı satışı sırasında gösterilen değerin karşılaştırılmasının hatalı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Savcı …’in Düşüncesi : Yükümlü firma yaptığı konutları iskan ruhsatı alınmadan önce arsa tapusu üzerinden satmış, alıcılar ise iskan ruhsatı aldıktan sonra konutların değerini de ekleyerek daha yüksek beyanda bulunmuştur.
İskan ruhsatı alınıncaya kadar inşaat aşamasındaki taşınmazlar arsa olarak muamele göreceğinden beyanlar arasındaki farklılık işin doğası gereği olup bunda eksik beyandan sözedilemez. Cezalı vergide salınamaz. Bu sebeple bozma düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta arsa payı satışları sırasında tapuda beyan edilen değerlerin, taşınmazların emlak vergisi değerlerinin üzerinde olduğu anlaşıldığından ve taşınmaların arsa payı değeri ile bina değeri aynı olamayacağından idarece bu değerlerin karşılaştırılması sonucunda beyanın düşük bulunduğundan bahisle yapılan ikmal tarhiyatta yasal isabet bulunmayıp, vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, 1994 ve 1995 yıllarında satışı yapılan taşınmazların (arsa payı) satış bedellerinin düşük gösterildiğinden bahisle yükümlü adına ikmalen tarh edilen tapu harcı ile kesilen kusur cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanunun a bağlı 4 sayılı tarifenin 20/a maddesinde; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden devir eden ve devir alan için ayrı ayrı binde 48 oranında tapu harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükmüne göre satış sırasında gayrimenkulün emlak vergisi değerinden düşük olmamak şartıyla beyan edilen satış bedeli üzerinden tapu harcı ödenmesi gerekmektedir.
Olayda 1994 ve 1995 yılları içinde kat ittifakı tesisli arsa satışları yapan yükümlünün, tapuda emlak vergisi değerinin üzerinde bir değer beyan ederek tapu harcını ödediği anlaşıldığından ve taşınmazların arsa değerleri ile bina değerleri aynı olamayacağından, yukarıdaki madde hükmü karşısında arsa payı satış bedelinin, alıcıların emlak (bina) vergisi beyannamelerinde beyan ettikleri değerle karşılaştırılması sonucunda düşük bulunduğundan bahisle yükümlü adına ikmal tarhiyat yapılmasında ve tarhiyatın vergi mahkemesince onanmasında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 5.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.