Danıştay Kararı 9. Daire 1997/3067 E. 1998/2270 K. 28.05.1998 T.

9. Daire         1997/3067 E.  ,  1998/2270 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1997/3067
Karar No: 1998/2270

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1) Yenimahalle Belediye Başkanlığı
ANKARA
Vekili : …
2) …
Vekili : …
İstemin Özeti : Yükümlü şirket tarafından ödenen ancak Danıştay 9. Dairesi kararı ile iadesine hükmedilen ve Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu kararı ile kesinleşen 1990 yılı Emlak Vergisi birinci taksidi bakiyesi, yargılama gideri, avukatlık ücreti ile kararın Belediyeye tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizin tarafına ret ve iadesi istemiyle açılan davayı, 2577 sayılı kanunun 28. maddesinin 6. fıkrasında, tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi nedeniyle idarece kanuni gecikme faizi ödeneceğinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden yükümlü kurumun sahibi olduğu taşınmazlar için 1990 dönemi için arsa vergisi tahakkuk ettirilerek …-lira arsa vergisi birinci taksidinin tahsil edildiği, ancak bu taşınmazların arazi olduğu halde arsa vergisi olarak tahsil edildiğinden fazla tahsil edilen miktarın iadesi istemi ile yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair Belediye Başkanlığı İşleminin iptali istemiyle Danıştay Dokuzuncu Dairesinde açılan davanın kabul edilerek bu yerlerin arazi olduğu ve fazla ödenen verginin iadesine hükmedildiği, bu kararın Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından da onandığı, bu kararlar üzerine idareye verilen muhtelif tarihli dilekçeler sonucunda idarenin … gün ve … sayılı yazısı ile …- lira yargılama gideri, …-lira avukatlık ücreti ve ….-lira kanuni faizin taraflarına ödenmesinin talep edildiği, buna karşılık …- lira damga vergisi olmak üzere ….-liranın davacı kurum adına bankaya yatırıldığı, daha sonrada …-lira yargılama gideri ile …-lira avukatlık ücretinin … tarih ve … nolu vezne makbuzu ile ödendiği, ancak …-lira emlak vergisi ve talep edilen …-lira kanuni faizin ödenmediğinin anlaşıldığı, ihtilafın yargılama gideri ile avukatlık ücreti dışında kalan …-lira ile …-lira kanuni faize ilişkin olduğu, yükümlü kurumun sahibi olduğu taşınmazlar için 1990 yılında arsa vergisi birinci taksidi olarak …-lira yatırıldığı, kesinleşen ve ihtilaf konusu olmayan aynı yılın arazi vergisinin ise …-lira olduğu, dolayısıyla fazla yatırılmış olan ve iadesi gereken farkın …-lira olduğu, ancak ihtilaf konusu olmayan ödenmesi gereken …-lira damga vergisinin düşülmesi halinde …-liranın iadesi gerektiği, kanuni faize gelince, Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararının tebliğ tarihi olan 17.6.1993 tarihini takip eden 30 günün sonunda süresinde ödenmeyen toplam …-lira yargılama gideri ve avukatlık ücreti için ödeme yapılan 22.7.1996 tarihine kadar geçen süre için kanuni faiz ödenmesi gerektiği, diğer yandan halen ödenmediği anlaşılan …-lira üzerinden 17.7.1993 tarihinden itibaren ödeneceği tarihe kadar geçen süre için kanuni faiz ödenmesi icap ettiği gerekçesiyle kısmen kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve K:… sayılı kararının yükümlü şirket tarafından, Danıştay kararına göre ödenmesi gereken miktarlar geç ödendiğinden kararın tebliğ tarihinden itibaren kanuni faiz ödenmesi gerekirken sadece belli bir miktar üzerinden faize hükmedilmesinin yerinde olmadığı, Belediye Başkanlığı tarafından ise, Belediyelerinin verginin iade edilmesi yönünden bir borcu kalmadığı gibi Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararının tebliğinden itibaren faiz işletilmesinin de yerinde olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle taraflar temyiz istemlerinin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Olayda, Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararıyla …-liralık kısmın iadesine karar verildiğinden ve kararın tebliğinden itibaren 30 günde ödenmeyen bu meblağ ve …-lira yargılama gideri ve avukatlık ücreti üzerinden yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, Yükümlü kurumun sahibi bulunduğu taşınmazlarla ilgili olarak 1990 dönemi için tahakkuk ettirilen …-lira arsa verdiği ödendikten sonra anılan taşınmazın arazi vasfında olduğu, bu nedenle ödenen meblağın taraflarına iadesi istemi ile yaptıkları düzeltme-şikayet başvurusunun cevap verilmeksizin reddi üzerine açılan davayı kabul ederek fazla tahsil edilen meblağdan 1990 yılı arazi vergisi miktarı düşüldükten sonra …-liralık kısmının yükümlüye iadesine hükmedildiği ve bu kararın Danıştay Vergi Daireleri Genel Kurulunca onanarak kesinleştiği, Danıştay 9. Daire kararının davalı idareye 17.6.1993 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen anılan meblağdan …-lira 1990 yılı emlak vergisi düşüldükten sonra yükümlüye 28.3.1996 tarihinde …, 3.4.1996 tarihinde …-, 10.4.1996 tarihinde …-, 3.5.1996 tarihinde …-lira ve 8.5.1996 tarihinde ….-lira olmak üzere toplam …-liranın hesaplarına, havale edildiği, yükümlünün ise sözkonusu meblağın ödenmeyen … TL. ile …-lira avukatlık ücreti ve …-lira yargılama gideri ve bunlara isabet eden …-lira yasal faizin taraflarına red ve iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemi ile açılan davanın ise, ….-liranın iadesine kanuni faiz isteminin ise …-lira yargılama gideri ile …-lira avukatlık ücreti olan …-lira için 22.7.1996 tarihinden ödeme tarihi olan 22.7.1996 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz ödenmesi gerektiği, …-lira üzerinden yine 17.7.1993 tarihinden itibaren ödendiği tarihe kadar geçen süre içinde kanuni faiz hesaplanması icap ettiği gerekçesiyle kısmen kabul edildiği anlaşılmıştır.
İdarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamada en etkili araç olan idari yargı yerlerince verilen kararların idare tarafından uygulanması zorunluluğu hukuk devleti anlayışının bir gereğidir. Bu zorunluluk 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda açıkça belirtilmiş ve 28. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan 1. bendinde, Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, idare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin en geç otuz gün içinde işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu açıklanmış, 6. bendinde ise tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi sebebiyle idarece kanuni gecikme faizi ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Vergi alacağının kanunsuzluğundan bahisle dava açılması ve davanın kabul edilmesi durumunda kanuni faiz ödenmesi, yukarıda bahsedilen yasa hükmüne göre mahkeme kararının geç infaz edilmesi halinde mümkün olup, İdare idari yargı kararının kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde kararın gereğini yerine getirmek zorunda olup bu sürenin bitiminde karar gereğini yerine getirmeyen idarenin, infazdaki gecikme nedeniyle doğduğu kanunen kabul edilen yükümlü zararını karşılaması zorunlu bulunmaktadır. Vergi Mahkemesi veya Danıştay kararının idareye tebliği üzerine gecikmenin başladığı otuzuncu günden itibaren iadenin yapıldığı tarihe kadar kanuni faiz ödenmesi gerekmektedir.
Temyize konu vergi mahkemesi kararının …-lira emlak vergisi bakiyesi ile …-lira avukatlık ücreti ve yargılama giderine ilişkin hüküm fıkrası dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle dairemizce de yerinde görüldüğünden bu kısma ilişkin Belediye Başkanlığı temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Yükümlü temyiz istemine gelince:
Olayda, arsa beyannamesi verilerek ödenen emlak vergisi birinci taksidinin iadesi istemiyle açılan dava Danıştay Dokuzuncu Dairesince kısmen kabul edilerek yükümlü şirketten tahsil edilen 1990 yılı emlak vergisi 1. taksidi olan …-liradan …-liralık kısmın iadesine hükmedilmiş olup bu meblağın ise yükümlü şirkete Danıştay kararının tebliğ tarihi olan 17.6.1993 tarihinden çok sonra 1996 yılının muhtelif aylarında peyderpey ödendiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, idarenin Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararının tebliğ tarihinden itibaren 30 günün bitiminden itibaren kamu alacağının iade edileceği tarihe kadar yasal faiz ödemesinde bulunması gerekirken 27.4.1993 tarih ve K:1993/1868 sayılı Danıştay Dokuzuncu Daire kararının tebliğ tarihi olan 17.6.1993 tarihinden itibaren 30. günün sonu olan 17.7.1993 tarihinden iade edildiği tarihe kadar …-lira, bakiye …-lira ve …-lira yargılama gideri ile avukatlık ücreti üzerinden yasal faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece sadece toplam …-lira üzerinden kanuni faize hükmedilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Belediye Başkanlığı temyiz isteminin reddine yükümlü temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesin … tarih ve K:… sayılı kararının …-liralık kısmının onanmasına, diğer kısımlarının bozulmasına yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, …-lira karar harcının temyiz isteminde bulunan belediye başkanlığından alınmasına 28.5.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.