Danıştay Kararı 9. Daire 1997/2060 E. 1998/1848 K. 07.05.1998 T.

9. Daire         1997/2060 E.  ,  1998/1848 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1997/2060
Karar No: 1998/1848

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Erenköy Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL

İstemin Özeti : Yükümlü şirket adına tarh ve tahsil edilen 1995 yılına ilişkin kusur cezalı fiktif antrepo işletme harcının terkin ve iadesi istemiyle açılan davayı; Gümrük Yönetmeliği’nin 724. maddesinde, açtıkları fiktif antrepoları kapatmak isteyenlerin durumu yazı ile Bakanlığa bildirip muvafakatını alacağının ve bu işler tamamlanıncaya kadar antrepo sahiplerinin gümrüğe karşı taahhüt ve sorumluluğunun devam edeceğinin açıklandığı, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin dava konusu fiktif antreponun faaliyetinin durdurulduğu ve kullanılmadığı hususunda Gümrük Kanunu ve anılan Yönetmelik hükmü uyarınca davalı idareye bilgi vermesi gerekirken vermediği gibi idare müteaddit defalar yazılarıyla, firmaya fiktif antreponun çalıştırılıp çalıştırılmadığını sorduğu halde şirketçe cevap verilmediğinden fiktif antreponun ihtilaflı dönemde çalıştırıldığının, tasarruf altında bulundurulduğunun ve buna ilişkin taahhüt ve sorumluluğun devam ettiğinin kabulü gerektiği, bu durumda ödenmeyen işletme harcı için yapılan tarhiyatta yasal isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden ve cezalı tarhiyatı onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; fiilen çalıştırılmayan fiktif antrepo için işletme harcı alınmasında yasaya uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Savcı …’in Düşüncesi : 1615 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca işletilmekte olan fiktif antrepoya ait 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca ödenmesi gereken işletme harcının süresinde yatırılmaması nedeniyle ödenen kusur cezalı fiktif antrepo işletme harcının kaldırılması istemi ile açılan davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 103 üncü maddesine göre fiktif antrepolar, gümrüğün denetlemesi altında bulunmak şartı ile mal sahipleri veya temsilcileri tarafından temin ve tesis edilmiş olan mahal ve depolar olup, belirlenecek.esaslar dairesinde uygun görülecek maddelerin konulmasına izin vermeye Gümrük Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Gümrük Yönetmeliğinin 725 inci maddesinde de Bakanlık taahhütlerini ve Yönetmelikte belirtilen hususları yerine getirmeyen fiktif antrepo sahiplerine tebligat yapılarak tayin edilecek süre zarfında bunları yerine getirmelerinin, aksi halde antreponun kapatılacağının bildirileceği, son fıkrasında uzun süre kullanılmayan ve boş olan fiktif antrepo sahiplerine ilgili gümrüğünce bir yazı ile 30 gün süre verilmekle fiktif antreponun kullanılıp kullanılmayacağının sorulacağı, 724 ncü maddesinde açtıkları fiktif antrepoları kapatmak isteyenlerin durumu yazı ile Bakanlığa bildirip muvafakatını alacağı ve bu işlem tamamlanıncaya kadar antrepo sahiplerinin gümrüğe karşı taahhüt ve sorumluluğunun devam edeceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, fiktif antrepo sahibi olan davacının antreponun faaliyetini durdurduğu ve kullanılmadığı hususunda Bakanlığa bilgi vermediği gibi, Bakanlıkça muhtelif defalar fiktif antrepoyu çalıştırıp çalıştırmadıkları sorulduğu halde davacı şirketçe cevap verilmediği anlaşılmaktadır. Gümrük Yönetmeliğinin yukarıda sözü edilen 724 üncü maddesindeki yasal prosedür yerine getirilmeden antrepo sahiplerinin gümrüğe karşı taahhüt ve sorumluluğu devam ettiğine göre yıllık işletme harcı ile mükellef tutulması da bu taahhüt ve sorumluluğun bir sonucudur.
Bu nedenle fiktif antreponun fiilen kullanılmadığı, bunun aksinin gümrük idaresi ve vergi dairesince kanıtlanamadığı yolunda ileri sürülen temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden temyiz isteminin reddi ve temyiz konusu kararın onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : 1615 sayılı Gümrük Kanununun fiktif antreponun tanımını yapan 103. maddesinde fiktif antrepoların Gümrüğün denetlenmesi altında oldukları belirtilmiş, 104. maddesinde gerek fiktif antrepo açılmasında gerekse buralara eşya konulmasında teminat alınmasının mecburi olduğu öngörülmüş olup, bu maddelerin devamında da Gümrüğün yapacağı denetime ilişkin hükümler getirilmiştir.
Anılan kanun maddelerinden fiktif antrepoların Gümrüğün denetimi olmaksızın işletilmesinin mümkün olmadığı sonucu çıkmaktadır. Dava konusu olayda ise, harca konu olan fiktif antreponun işletildiğine dair en ufak bir emare dahi mevcut değildir. Gümrük idaresinin muhtelif yazılarında da bu antreponun 1990 yılından itibaren işletilmediği kanaati doğmaktadır. Aksi halde, Gümrük idaresinin denetleme hakkının doğal sonucu olan işlemlere ilişkin belgeler antreponun işletildiğine dair delil olarak ibraz edilebilirdi.
Diğer yandan, mahkeme kararında esas alınan Gümrük Yönetmeliğinin 724. maddesi, fiktif antrepo sahiplerinin harca yönelik olarak taahhüt ve sorumluluklarını değil, antrepoya konulan mallardan dolayı taahhüt ve sorumluluklarını düzenlemektedir. Bu madde uyarınca, açtıkları fiktif antrepoları kapatmak isteyenler, durumu yazılı olarak o yer gümrük aracılığı ile Gümrükler Başmüdürlüğüne bildirir ve muvafakatini alır. Bu suretle kapatılacak antrepolara yeniden eşya konulmasına gümrükçe izin verilmez ve var olan mallar da, kesin şekilde yurda sokulamadığı takdirde, antrepo sahipleri tarafından her türlü masraf ve hasarı kendilerine ait olmak üzere Gümrükler Başmüdürlüğünün izniyle göstereceği bir genel antrepoya kaldırılabileceği gibi, aktarma ve transit de edilebilir. Bu işlem tamamlanıncaya kadar antrepo sahiplerinin gümrüğe karşı taahhüt ve sorumlulukları devam eder.
Bu durumda, mahkeme kararının anılan Yönetmelik maddesine dayanılarak uyuşmazlık konusu fiktif antreponun işletme harcına yönelik olarak da taahhüt ve sorumluluğunun devam edeceğine dair tespiti yerinde görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, fiktif antrepo işletme harcı ancak fiilen işletilen fiktif antrepolardan alınabileceği, dava konusu olayda 1990 yılından beri hiç bir faaliyeti olmayan fiktif antrepodan işletme harcı alınmasında isabet bulunmadığı görüşü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına, …- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 7.5.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.