Danıştay Kararı 9. Daire 1996/877 E. 1996/3084 K. 15.10.1996 T.

9. Daire         1996/877 E.  ,  1996/3084 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/877
Karar No: 1996/3084

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : ….
Karşı Taraf :Bandırma Vergi Dairesi Müdürlüğü, Bandırma – BALIKESİR

İstemin Özeti : … plakalı 1993 model … marka aracın yükümlü tarafından 7 ay önce satın alındığı halde satış muamelesi yapılmadığının şoför nezdinde düzenlenen … ve … sıra nolu tutanak ile saptanması üzerine tarh edilen taşıt alım vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 1318 sayılı Finansman Kanununun Taşıt Alım Vergisine ilişkin 2346 sayılı Kanunla değişik 1. maddesine göre, taşıt alım vergisinde vergiyi doğuran olayın, taşıtın iktisabı, ithali ve tasarruf hakkının devri ile meydana geldiği, taşıtın iktisabında ise davacının iddia ettiği gibi sadece noter kanalıyla satış veya trafikte tescil yoluyla satış değil, taşıtın herhangi bir suretle iktisabının kastedildiği, dosyaya ekli tutanağın incelenmesinden sözkonusu aracın yedi ay önce davacı tarafından satın alındığının anlaşıldığı, olayda ihtilafa konu aracın zilyetliğinin ve kullanımının yükümlünün üzerinde olduğu konusunda bir çekişmenin bulunmadığı, bu durumda her ne kadar ruhsatta haciz şerhi bulunsa da aracın iktisap edildiğinin ve tasarruf hakkının devredildiğinin kabulü icabedeceğinden salınan cezalı vergide isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddederek kaçakçılık cezalı taşıt alım vergisini onayan … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20. maddesi uyarınca noterde yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olacağı, olayda aracın rehinli olması nedeniyle noterde satış işleminin yapılmadığı ileri sürülerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmuştur.
Savcı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta,kullandığı ancak hacizli olması nedeniyle noterde satış akti gerçekleştirilememiş olan aracı satın aldığından bahisle,adına salınan taşıt alım vergisini onayan Vergi Mahkemesi kararının,yükümlüce temyizen incelenmesi istenilmektedir.
Taşıt Alım Vergisi Kanununun 1 inci maddesi ile her ne şekilde olursa olsun taşıt iktisab edilmesi taşıt alım vergisine tabi tutulmuş olup,anlaşmazlık konusu olayda,noterde satış ve devir işlemi yapılmamış olan aracı,yalnızca kullanıyor olması nedeniyle yükümlünün iktisap etmiş olduğunun kabulü mümkün bulunmadığından,yükümlü temyiz isteğinin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Olayda 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca noterde satış ve devir işlemi yapılmadığından, ihtilaflı aracın kullanılması nedeniyle iktisap edildiğinin kabulü suretiyle yükümlü adına cezalı taşıt alım vergisi tarh edilmesinde isabet bulunmayıp, temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem; … günlü ve … sıra nolu tutanak ile … marka aracın yedi ay önce yükümlü tarafından satın alındığı halde satış muamelesinin yapılmadığının saptanması üzerine bu tutanağa dayanılarak tarh edilen kaçakçılık cezalı taşıt alım vergisine karşı açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
10.8.1970 gün ve 13575 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1318 sayılı Finansman Kanununun Taşıt Alım Vergisine ilişkin 28.11.1980 tarihinde yürürlüğe giren 2346 sayılı Kanunla değişik 1. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanunun 4, 5 ve 6. maddelerinde yazılı taşıtların her ne şekilde olursa olsun iktisap edilmesi, (mükliyeti muhafaza kaydıyle…) yurt dışında iktisap edilerek Türkiye’ye ithal edilmesi, vekaletname ile tasarruf hakkının devralınmasının taşıt alım vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
18.10.1983 gün ve 18195 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 28.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3176 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinin d bendinin 1. fıkrasında ise; tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapılacağı, son fıkrasında da; noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olacağı açıklanmış, aynı Kanunun 136. maddesinde de; 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ek ve değişiklikler ve diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığı belirtilmiştir.
1318 sayılı Finansman Kanununun Taşıt Alım Vergisine ilişkin 1. maddesinin a bendinde, bu Kanunun 4, 5 ve 6. maddelerinde yazılı taşıtların her ne şekilde olursa olsun iktisap edilmesinin taşıt alım vergisine tabi olacağı belirtilmiş ise de, bu Kanundan sonra yayımlanarak yürürlüğe giren ve en son yasal düzenleme olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesinde noterde yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olacağı açıklandığından aracın iktisabının, noterde yapılan satışla olacağının kabulü gerekmektedir.
Olayda … plaka sayılı aracın halen Trafik Şube Müdürlüğünde eski sahibi … adına kayıtlı olduğu, aracın rehinli olması nedeniyle noterde kat’i satışının yapılmadığı taraflar arasında çekişmesizdir.

Bu durumda yukarıda yapılan açıklamalar karşısında noterde satış ve devir işlemi yapılmamış olan aracın, sadece kullanılıyor olması nedeniyle iktisap edildiği kabul edilemeyeceğinden yükümlü adına kaçakçılık cezalı taşıt alım vergisi tarhiyatı yapılması ve bu tarhiyatın mahkemece onanmasında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 15.10.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.