Danıştay Kararı 9. Daire 1996/6447 E. 1997/4277 K. 18.12.1997 T.

9. Daire         1996/6447 E.  ,  1997/4277 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/6447
Karar No: 1997/4277

Temyiz İsteminde Bulunan : Bolu Vergi Dairesi Müdürlüğü – BOLU
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : P.V.C. Doğrama İmalatı ve ticareti işiyle uğraşan yükümlünün 1992 yılına ait defter ve belgelerini bulamadığından bahisle incelemeye ibraz etmemesi üzerine; ihtilaflı dönem katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilen katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi sonucu beyan edilen matrahlar üzerinden re’sen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; olayda, davacının ihtilaflı dönem defter ve belgelerini bulamaması nedeniyle incelemeye ibraz etmediği 28.3.1995 tarihli tutanakla tespit edildiğine göre, ibraz edilemeyen defter ve belgeler nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak tespiti olanağı ortadan kalktığı, dolayısıyla re’sen takdir nedeninin kabulünün zorunlu hale geldiği, defter ve belgelerin bulunanaması nedeniyle ibraz edilmemesinin yasada belirtilen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, zira ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi ve kuruluşları tanımak bilmek durumundaki bir alıcının gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına sahip bulunduğu, ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi aksi halde indirimlerin kabul edilmemesi gerektiği, davacının mal satın aldığı firmalardan temin ederek mahkemeye ibraz ettiği alış faturalarında gösterilen katma değer vergilerinin indirimde dikkate alındığı, buna göre 1992/Mayıs, Ekim ve Kasım ayları için ödenmesi gereken vergi bulunmadığı, 1992/Temmuz, Ağustos, Eylül, Aralık ayları için salınan katma değer vergilerinin değişiklikle onanması gerektiği, öte yandan olayda vergi kaçırma kastı bulunmadığından kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi icabettiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek, 1992/Temmuz, Ağustos, Eylül ve Aralık ayları için salınan vergileri değişiklikle onayan, kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren … Vergi Mahkemesinin … tarih … sayılı kararının; defter ve belge ibraz edilmediğinden katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilemeyeceği, 213 sayılı Kanunun 344. maddesi gereğince salınan kaçakçılık cezasının yasaya uygun olduğu ve aynen onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.ve 34. maddeleri hükümleri karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Olayda yükümlünün 1992 yılına ait defter ve belgelerini ortada hiç bir mücbir sebep bulunmadığı halde, sadece bulamadığından bahisle incelemeye ibraz etmediği tartışmasızdır.
Bu durumda, yükümlü tarafından defter ve belgelerin iradesi dışındaki herhangi bir sebepten dolayı elinden çıktığı yolunda herhangi bir mücbir sebebin varlığı iddia ve ispat olunmadığına göre, daha sonra dava aşamasında mahkemeye ibraz edilen emtia alış faturalarından tespit edilen katma değer vergilerinin indiriminin kabul edilmesi yasanın amacına uygun düşmeyeceğinden, aksi yönde verilen kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, 1992 yılına ait defter ve belgelerini bulamaması nedeniyle incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün, ilgili dönemlerdeki katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi sonucunda vergi inceleme raporuna göre re’sen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davayı kısmen kabul ederek, mahkemeye ibraz edilen mal alış faturalarına göre katma değer vergisini değişiklikle onayan, kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
213 sayıl Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde “re’sen vergi tarhı” tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde, bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir.
Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme hali takdir sebebidir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Olayda, yükümlünün 1992 yılına ait noter tasdikli işletme hesabı defteri ile belgelerini bulamadığından bahisle incelemeye ibraz etmediği hususu 28.3.1995 tarihli inceleme tutanağı ile tespit edilmiş olup, 213 sayılı Vergi Usul kanununun 13. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği gibi iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıktığı yolunda herhangi bir mücbir sebebin varlığı iddia ve ıspat edilememiştir.
3065 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 29. ve 34. maddeleri hükümlerine göre fatura ve benzeri vesikalarla bunların kaydedildiği kanuni defterleri ibraz zorunluğu bulunan yükümlüden, ancak kanunda öngörüldüğü şekilde bir mücbir sebep halinin mevcudiyeti durumunda defter ve belgelerinin ibrazı aranmayarak sonradan ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalarda yer alan katma değer vergilerinin iniriminin kabulü mümkündür. Hiç bir mücbir sebep bulunmaksızın defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün daha sonra dava aşamasında mahkemeye ibraz ettiği emtia alış faturalarından tespit edilen katma değer vergisinin indiriminin kabul edilmesi katma değer vergisi kanunuyla getirilen esaslara uygun olmadığından katma değer vergisinin değişiklikle onanması yolunda verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Öte yandan, matrah farkı yükümlünün ihtilaflı dönem katma değer vergisi beyannamesinde mevcut bilgilerden çıkarıldığından vergi ziyaı nedeniyle uygulanacak cezanın kaçakçılık cezası değil kusur cezası olması gerekmektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, açıklanan hususlar dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 18.12.1997 tarihinde oyirliği ile karar verildi.