Danıştay Kararı 9. Daire 1996/6261 E. 1997/3372 K. 05.11.1997 T.

9. Daire         1996/6261 E.  ,  1997/3372 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/6261
Karar No: 1997/3372

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Aksaray Vergi Dairesi Müdürlüğü – AKSARAY

İstemin Özeti : Adi ortaklığın katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı Kanunun 2/1-a maddesi uyarınca davacının iptali istenilen işlemle sübjektif bir menfaat ilişkisinin bulunması gerektiği, iptal davalarında aranan menfaat ilişkisinin idari yar gıya özgü önkoşul olduğu, olayda dava konusu yapılan ödeme emrinin … adi ortaklığı adına düzenlendiği ve bu işlemin iptali için davacı tarafından doğrudan doğruya kendi adına dava açıldığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddinin icabettiği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; ortaklardan biri olması sebebiyle ödeme emri ile doğrudan menfaat ilişkisinin bulunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Savcı …’in Düşüncesi : Dava konusu ödeme emrinin “… adi ortaklığı” adına düzenlenmiş olmasına rağmen ödeme emrinin iptali istemi ile ortaklardan … tarafından açılan davanın ehliyetsizlik nedeniyle reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 44 ncü maddesinde, katma değer vergisinin bu vergi ile mükellef gerçek veya tüzel kişiler adına tarholunacağı, adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap olacağıhükme bağlanmıştır.
Adi ortaklıklarda ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap tutulabileceği yasa hükmü olduğuna ve dava konusu ödeme emri de ortaklardan …’a tebliğ edildiğine göre davacı …’ın dava konusu ödeme emri ile aktüel ve subjektif bir menfaat ilişkisinin bulunduğu açıktır.
Bu durumda sözü edilen şahıs tarafından açılan davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyiz konusu kararda isabet bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Borçlar Kanunun 520, 534 ve Katma Değer Vergisi Kanununun 44.maddeleri hükmü karşısında adi ortaklık adına düzenlenen ödeme emrine karşı ortaklardan biri tek başına dava açabileceğinden, Mahkemece davanın ehliyet yönünden reddedilmesinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, adi ortaklık adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle ortaklardan biri tarafından açılan davayı ehliyet yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
Adi ortaklıkların hukuki statüsü Borçlar Kanununun 520 ve takip eden maddelerinde düzenlenmiş olup, ortakların üçüncü şahıslara karşı münasebeti kısmındaki 534.maddesinde, aksine bir anlaşma bulunmadıkça ortakların birlikte veya bir mümessil vasıtasıyla yaptıkları muamelelerden doğan borçlardan müteselsilen sorumlu oldukları hükmü yer almaktadır.Bunun yanında 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 44.maddesi “Katma Değer Vergisi, bu vergiye mükellef gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunur. Şu kadar ki; a) Adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri … tarhiyata muhatap tutulurlar” hükmünü taşımaktadır.
Bu madde hükümleri ile adi ortaklığın katma değer vergisi borçlarından dolayı ortakları, müteselsilen sorumlu tutulduğundan, ortaklık adına yapılan tarhiyata karşı ortaklardan birisinin, müteselsil sorumluluğu gereği vergi mahkemesinde tek başına dava açma hakkı bulunmaktadır.
Bu itibarla adi ortaklık adına düzenlenen ödeme emrine karşı ortaklardan biri olan yükümlü tarafından açılan davanın esastan incelenmesi gerekirken, vergi mahkemesince ehliyet yönünden reddedilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 5.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.