Danıştay Kararı 9. Daire 1996/6123 E. 1997/4456 K. 26.12.1997 T.

9. Daire         1996/6123 E.  ,  1997/4456 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/6123
Karar No: 1997/4456

Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1. …
2. Kurtdereli Vergi Dairesi Müdürlüğü
BALIKESİR

İstemin Özeti : Değişik iş kollarında faaliyet gösteren yükümlünün, 1992 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine inceleme raporuna istinaden 1992/Ocak ila Haziran dönemleri için adına tarh olunan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık ve tekerrür cezasına karşı açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156. maddesinde, “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai ve mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir. “hükmünün yeraldığı, hayat standardı esasının uygulanmasında işyeri deyiminden, müşteriye mal teslimi veya hizmet ifasının yapıldığı işyerlerinin anlaşılması gerektiği, olayda, incelenen dosya içeriğinden, yükümlünün faaliyet konularını sürdürdüğü adresler ile bahse konu faaliyetlerin devam ettirildiği tarihler tesbit edilmek suretiyle 1992 yılı için saptanacak temel gösterge tutarı belirlenirken işyeri adedinde yanılgıya düşüldüğü, 1992 yılında ticari faaliyette bulunulan işyeri sayısının, 1.10.1991 tarihinde başlanılan ve 30.9.1992 tarihinde terk edilen kantin işletmeciliği de nazara alındığında 2 olduğu, bu durumda 1992 yılı gelir vergisi beyannamelerini vermediği gibi inceleme elemanına defter ve belgelerini de ibraz etmeyen ve mahkemelerince ara kararıyla ihtilaflı yıla ait emekli aylıklarını gösterir belgenin istenilmesine karşın, bu ara kararını cevapsız bırakan yükümlü adına 1992 yılı temel gösterge tutarı esas alınarak iki işyeri için …- lira matrah üzerinden gelir vergisi salınması gerektiği, Katma Değer Vergisi Kanununun 20. maddesinde de, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğunun hükme bağlandığı, 1992 yılı gelir vergisi matrahı mahkemelerince …- lira olarak belirlendiğinden katma değer vergisi matrahı olan satış hasılatının (… X …) : …=…- lira olması gerektiği, kesilen tekerrür cezasına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 339.uncu maddesinde, “kaçakçılık, ağır kusur, kusur veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası da kesinleşen bir kimse aynı neviden bir fiili, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere kaçakçılık, ağır kusur ve kusurda beş, usulsüzlükde iki yıl zarfında tekrar işlerse cezası kaçakçılıkta yarısı, ağır kusur ve kusurda üçte biri, usulsüzlükte dörtte biri nisbetinde artırılır.” hükmünün yeraldığı, olayda 1992 yılı için davacı adına kesilen kaçakçılık cezası

henüz kesinleşmediğine ve kesinleşen bir cezanın varlığı da idarece iddia edilmediğine göre, 1992 yılı için cezayı gerektiren fiilin tekerrüründen bahsedilmeyeceğinden bu cezanın terkinin icabettiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin …- lira matrah üzerinden dönemler itibariyle tadiline, fazlasının terkinine, hükmedip tekerrür cezasını ise terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; mükellef tarafından; almış olduğu emekli maaşlarının temel gösterge tutarından düşülerek katma değer vergisi matrahının, kalan vergi matrahı gözönüne alınarak hesaplanması gerektiği, vergi dairesince ise; dairelerince yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kendi lehlerine bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Vergi Dairesince karşı taraf temyiz iddialarının reddi gerekeceği savunulmuş, yükümlü tarafından ise kararın lehine bozulması gerektiği yolunda savunma verilmiştir.
Savcı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Katma Değer Vergisi Kanununa göre katma değer vergisinin matrahı, satış bedeli veya hizmet bedeli karşılığını teşkil eden bedel olduğuna göre elde edilen mal satış hasılatı tesbit edilmeden temelgösterge tutarı esas alınarak bulunan rakamın matrah kabul edilmesi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla vergi dairesi temyiz isteminin reddi ile yükümlü temyiz isteminin kabul edilerek Balıkesir Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, değişik iş kollarında faaliyet gösteren yükümlünün 1992 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine düzenlenen inceleme raporuna istinaden tarholunan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık ve tekerrür cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden … Vergi Mahkemesi kararının taraflarca temyizen bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun, verginin konusunu teşkil eden işlemler başlıklı 1. maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusunu oluşturduğu, aynı Kanunun 20. maddesinde ise, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu hükme bağlanmıştır.
Olayda 1992 yılı defter ve belgelerini verilen sürede incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün dönem matrahının Gelir Vergisi Kanununda yeralan Hayat Standardı temel gösterge tutarı esas alınarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanununa göre katma değer vergisinin matrahı, satış veya hizmetin karşılığını teşkil eden bedel olduğuna göre elde edilen mal satış hasılatı tesbit edilmeden gelir vergisine özgü olan hayat standardı esası uyarınca temel gösterge tutarı esas alınarak bulunan rakam matrah kabul edilerek cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasında ve bu tarhiyata tekerrür cezası ilave edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına 26.12.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.