Danıştay Kararı 9. Daire 1996/5646 E. 1997/3401 K. 06.11.1997 T.

9. Daire         1996/5646 E.  ,  1997/3401 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/5646
Karar No: 1997/3401

Temyiz İsteminde Bulunan : Amasra Malmüdürlüğü – Amasra/BARTIN
Karşı Taraf : …
Vekili : …

İstemin Özeti : Minibüs işletmeciliği işiyle uğraşan ve 1994/Haziran dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesini vermeyen yükümlü adına takdir edilen matrah üzerinden re’sen salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davayı; dönem matrahının takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak, takdir komisyonu kararında genel ifadeler kullanılarak matrah takdiri yoluna gidildiği, takdir olunan matrah kadar hizmet ifasının gerçekleştiği hususunda somut bir tespitin ortaya konulmadığı gerekçesiyle kabul ederek kaçakçılık cezalı tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesine dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmuştur.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden yükümlü nezdinde düzenlenen … tarih ve … sayılı yoklama fişiyle yükümlünün 10.9.1992 tarihinde minibüs işletmeciliği işine başladığı ve bu işi 5.9.1994 tarihinde terk ettiği, bu tarihler arasında minibüs işletmeciliği işine aralıksız olarak devam ettiği, faaliyetiyle ilgili herhangi bir belge düzenlenmediği ve gider belgelerinin bulunmadığının tespit edildiği, beyana çağrı yazısına rağmen gelir ve katma değer vergisi beyannamelerini vermediği ve 1992, 1993, 1994, yıllarına ilişkin olarak işletme hesabı defteri tasdik ettirmediğinin de tespit edilmesi üzerine takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden Haziran/1994 dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı, yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davanın vergi mahkemesince kabul edilmesi üzerine Mülmüdürlüğü tarafından temyiz yoluyla Danıştaya gelindiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde re’sen vergi tarhı, vergi matranın tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayınalarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarhı olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 134.maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinin 1.bendinde, Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmıştır.
Bu ilke uyarınca idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayın hukuki nitelendirmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kurallarını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahip oldukları gibi maddi olayı belirleme yönünden de her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yaparak iddia ve savunmalarda ortaya konan maddi durumun gerçeğe uygun olup olmadığını serbestçe araştırabilirler.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında Vergi Mahkemesince, yükümlünün vergiye tabi gerçek hasılatının saptanması amacıyla vergi dairesinden uyuşmazlık konusu dönemlerde aynı hatta minibüs işletmeciliği yapan mükelleflerin vergi beyanlarına göre ortalama hasılatın ne kadar olduğunun sorulması, ayrıca Şoförler ve Otomobilciler Odasından bu konuda bilgi edinilmesinden sonra bulunan sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yola gidilmeden olayda re’sen takdir nedeni olmakla birlikte takdir komisyonu kararında genel ifadelerin kullanılması, somut bir tespitin ortaya konulmaması nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatın terkininde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 6.11.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.