Danıştay Kararı 9. Daire 1996/5457 E. 1997/3748 K. 20.11.1997 T.

9. Daire         1996/5457 E.  ,  1997/3748 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/5457
Karar No: 1997/3748

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Güllük Belediye Başkanlığı – Milas-MUĞLA

İstemin Özeti : … Genel Müdürlüğünden yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 2464 sayılı Yasanın 86. maddesinde, yol harcamalarına katılma paylarının hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmasından sonra tahakkuk ettirileceğinin hükme bağlandığı ve diğer maddelerinde de tahakkuk, tahsil ve payların ilanının düzenlendiği, olayda, belediyece bahsi geçen hizmetin henüz tamamlanarak halkın yararlanmasına sunulmadan davacı kurum adına harcamalara katılma payı tahakkuk ettirildiği, bu durumda 2464 sayılı yasada yapılan düzenlemelere aykırı olarak yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemde yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu işlemin iptaline karar veren … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; lehlerine karar verildiği halde avukatlık ücretine ve dava şartı olarak yatırılan …- liranın iadesine hükmedilmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, harcamalara katılma payı istenmesine ilişkin işleme karşı açılan davayı kabul ederek söz konusu işlemin iptaline karar veren Vergi Mahkemesi kararının, yükümlü kurumca, avukatlık ücretine hükmedilmemiş olması ve dava açma şartı olarak yatırılmış olan meblağın iadesine karar verilmemiş olması yönünden temyizen incelenmesi istenilmektedir. Olayda, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 89 ncu maddesinin 4 ncü fıkrası gereğince katılma payına karşı dava açılabilmesi için yatırılan yarı nisbetindeki katılma payının, Vergi Mahkemesince yükümlü kurum lehine verilen karar üzerine yükümlü kuruma iadesi tabii bulunduğundan, bu hususun Vergi Mahkemesi kararında belirtilmemiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, Vergi Mahkemesi kararında, dava açılma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun karara bağlanmadığı görüldüğünden, yükümlü kurum temyiz isteğinin bu yönden kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının avukatlık ücreti yönünden bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Davacı kurum; temyiz dilekçesinde, harcamalara katılma payı istenmesine ilişkin işleme karşı açtığı davada, dava konusu işlemi iptal eden Vergi Mahkemesince, dava şartı olarak yatırılan meblağ ile avukatlık ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüş olup dava şartı olarak yatırılan meblağın Vergi Mahkemesince lehine verilen karar üzerine davacı kuruma iadesi kendiliğinden olacağından bu hususa hüküm fıkrasında yer verilmemiş olmasında isabetsizlik yoktur.
Öte yandan Vergi Mahkemesi kararında avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta hüküm verilmediği görülmüş olduğundan, davacı kurum temyiz isteminin bu yönden kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının avukatlık ücreti yönünden bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, harcamalara katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kabul ederek dava konusu işlemi iptal eden Vergi Mahkemesi kararının, lehlerine karar verildiği halde avukatlık ücretine ve dava açma şartı olarak yatırılmış olan meblağın iadesine hükmedilmediği ileri sürülerek temyizen bozulması istemine ilişkindir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86. maddesinin birinci fıkrasında; Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıda belirtilen şekillerde inşa, tamir ve genişletmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan ve başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden; yeni yol açılması, mevcut yolların yüzde 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi, kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi, mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi hallerinde harcamalara katılma payı alınacağı, anılan Kanunun 89. maddesinin (a) bendinin dördüncü fıkrasında ise, katılma paylarına karşı dava açılabilmesi için katılma paylarının yarısının önceden belediyelere ödenmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada 2464 sayılı Yasanın 89. maddesinin (a) bendinin dördüncü fıkrası uyarınca dava şartı olan meblağı yatırdığı, vergi mahkemesince yükümlü kurum lehine dava kabul edilerek sözkonusu işlemin iptal edildiği, ancak kararda yatırılan meblağın iadesi yolunda bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır.
İdare hukuku ilkelerine göre her işlem tesis edildiği andaki unsurları itibariyle yargı denetimine tabi tutulur.
Davacının yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açabilmesi yol harcamalarına katılma payının yarısının önceden belediyeye yatırması koşuluna bağlı tutulduğuna ve davacı da davasında haklı çıkıp dava konusu işlem iptal edildiğine göre yatırdığı yol harcamalarına katılma payının davacıya iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
Vekalet ücretine ilişkin temyiz sebebine gelince; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417. maddesinde, kanunen belirlenen haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, aynı Kanunun 423. maddesinin birinci fıkrasının 6. bendinde ise, vekalet ücretilerinin yargılama giderleri içinde olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda, vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayıldığına göre davada haklı çıkan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde kanuna uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; dava şartı olarak yatırılan yol harcamalarına katılma payının iadesi bakımından oyçokluğu ile vekalet ücreti bakımından oybirliği ile bozulmasına, dosyanın belirtilen hususlarda yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 20.11.1997 tarihinde karar verildi.
X-KARŞI OY : Uyuşmazlık konusu yol harcamalarına katılma payı nedeniyle açılan dava vergi mahkemesince kabul edilerek tahakkuk işlemi iptal edildiğine göre, bu konuda dava açmanın ön şartı olarak önceden yatırılan meblağın da, mahkemenin bu iptal kararının tabii bir sonucu olarak davacıya iade edileceğinde kuşku olmaması gerekir.
Başka bir ifade ile, iptal kararı iade istemini de kapsadığından ve iade işlemi bu kararın bir sonucu olduğundan, mahkeme kararında, dava şartı olarak önceden yatırılan katılma payının yarısının iadesi yolunda ayrıca bir hüküm tesisine gerek bulunmadığı oyu ile kararın bu kısmına katılmıyoruz.