Danıştay Kararı 9. Daire 1996/5431 E. 1997/3906 K. 27.11.1997 T.

9. Daire         1996/5431 E.  ,  1997/3906 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/5431
Karar No: 1997/3906

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Mimar Sinan Belediye Başkanlığı – İstanbul

İstemin Özeti : Sigorta şirketi olan yükümlü kurum adına tarh edilen kaçakçılık cezalı yangın sigorta vergisinin vergi mahkemesince onanması üzerine anılan vergi nedeniyle normal vade tarihinden, mahkeme kararının tebliğ tarihine kadar geçen süre için hesaplanan gecikme faizinin teminatı olarak verilen banka teminat mektubuna uygulanan haciz işleminin iptali ile fazladan tahsil edilen …-lira gecikme faizinin iadesi istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Özel ödeme zamanları” başlıklı 112/3-b maddesinde, dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tesbit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanunun 3505 sayılı kanunla değişik 51. maddesinde de gecikme zammı ile gecikme faizinin nasıl hesaplanacağı Bakanlar Kurulunun gecikme zammı nisbetlerini yarısına kadar artırmaya veya bu nisbetleri % 30 una kadar indirmeye yetkili olduğunun belirtildiği, buna göre Bakanlar Kurulu Kararları ile 3505 sayılı ve 3946 Sayılı Kanunla belirlenen oranların değiştirildiği, … ve … sayılı Kararlara göre oranların 1.1.1990 – 30.12.1993 tarihleri arasındaki süreler için aylık % 7, 31.12.1993 – 7.3.1994 tarihleri arasındaki süreler için aylık % 9, 8.3.1994 – 30.8.1994 tarihleri içinde % 12 olarak tesbit edildiği, olayda Ocak/1992 dönemine ait yangın sigorta vergisinin normal vade tarihi 20.2.1992 olduğuna ve mahkeme kararları 21.3.1995 tarihinde tebliğ edildiğine göre …-lira olan vergi aslına 20.2.1992 tarihinden 31.12.1992 tarihine kadar olan 11 aylık dönem için her ay ayrı ayrı olmak üzere % 7 oranında gecikme faizi uygulanacağı ve 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre müteakip yılın başından itibaren doğmalarına neden amme alacağı gibi addolunarak 1.1.1993 tarihinden itibaren asla dönüştürülerek faiz oranı değişmediğinden aynı şekilde 1.1.1993 – 31.12.1993 tarihleri için de gecikme faizi hesaplanacağı, keza 1.1.1994 – 7.3.1994 dönemleri için de bir önceki dönem için hesaplanan ve asla dönüştürülen miktar üzerinden % 9 oranında, 8.3.1994 – 21.3.1995 dönemine ilişkin olarak da % 12 oranında hesaplanmak suretiyle toplam …-lira gecikme faizi hesaplanacağı, ayrıca mahkeme kararına göre oluşan 21.4.1995 vade tarihinden teminat mektubunun paraya çevrildiği 5.5.1995 tarihine kadar geçen süre için hesaplanan …-lira gecikme zammının hesaplanmasıyla da 1992 yılı için toplam …-lira gecikme faizi ve gecikme zammı ödenmesi gerekeceğinden davacının … lira gecikme faizi iadesi talebinde yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının, içinde bulunulan yıl sonuna kadar ödenmemiş olan gecikme zammı ve gecikme faizinin ertesi yılın başından itibaren asla dönüştürülmesine ilişkin 3505 sayılı yasa ile getirilen uygulamanan 3946 Sayılı Kanun ile 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı, karar 1995 yılında verildiğinden gecikme faizine gecikme zammı uygulanmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Vergi Mahkemesi kararındaki azlık oyunda ortaya konulan gerekçeler uyarınca anılan kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : 3505 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinde yer alan, içinde bulunulan yıl sonuna kadar ödenmeyen gecikme faizinin ertesi yılın başından itibaren doğmalarına neden olan amme alacağı gibi addolunmasına ilişkin uygulama 30.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3946 sayılı Kanunun 3. Maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
Vergi Mahkemesince bu husus dikkate alınmadan amme alacağının vade tarihinde mahkeme kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için bir önceki döneme ait hesaplanan gecikme faizinin asla dönüştürülmesi suretiyle yapılan gecikme faizi hesaplamasında yasal isabet bulunmadığından vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Duruşma istemi 2577 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek incelemeye geçildi:
Dosyanın incelenmesinde 1992 Ocak dönemi yangın sigorta vergisini Büyükşehir Belediyesine ödeyen yükümlü sigorta şirketi adına bağlı olduğu ilçe belediyesi tarafından yapılan cezalı tarhiyatın … Vergi Mahkemesince onanması üzerine anılan vergi nedeniyle normal vade tarihinden mahkeme kararının tebliğ tarihine kadar geçen süre için hesaplanan gecikme faizinin teminatı olarak verilen banka teminat mektubuna uygulanan haciz işleminin iptali ile fazladan tahsil edilen … lira gecikme faizinin iadesi istemiyle açılan davanın Mahkemece reddedildiği, bu kararın bozulması istemiyle Danıştay’a başvurulduğu anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112/3-b maddesinde dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tesbit edilen gecikme zammı üzerinden faizi uygulanacağı, gecikme faizinin aynı süre içinde ödeneceği, hesaplamada ay kesirlerin nazara alınmayacağı hükmü yer almaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3505 sayılı Kanunuun 24. maddesiyle değişik 51/1 maddesinde de; içinde bulunulan yıl sonuna kadar ödenmemiş olan gecikme zammı ile gecikme faizinin,müteakip yılın başından itibaren doğmalarına neden olan amme alacağı gibi addolunacağı ve bu amme alacağının tebliğ edilmeksizin tahakkuk edeceği, tahakkuk eden amme alacağına, üzerinden hesaplandıkları amme alacağı aslına uygulanan yukarıdaki hükümlerin aynen uygulanacağı, Bakanlar Kurulunun gecikme zammı nisbetlerini, aylar itibariyle topluca veya her ay için ayrı ayrı, bu nisbetleri yarısına kadar artırmaya veya bu nisbetleri %30 una kadar indirmeye yetkili olduğu öngörülmüştür.
Ancak, bu maddenin 1. fıkrasında yer alan, içinde bulunulan yıl sonuna kadar ödenmemiş olan gecikme zammı ile gecikme faizinin müteakip yılın başından itibaren amme alacağı gibi addolunacağı hükmü 30.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3946 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
Öte yandan anılan madde de verilen yetkiye dayanılarak 30.12.1989 gün ve 1989/14915 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile vadesinde ödenmeyen amme alacaklarına uygulanacak gecikme zammının;vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 7 olarak 1.1.1990 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanması kararlaştırılmıştır. 30.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle de gecikme zammı oranı % 9 olarak belirlenmiştir.
Söz konusu gecikme zammı oranları 8.3.1994 günlü Resmi Gazete de yayımı tarihinde yürürlüğe giren 1994/5335 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de % 12 olarak değiştirilmiştir.
Olayda Vergi Mahkemesince Ocak 1992 dönemi yangın sigorta vergisinin normal vade tarihi olan 20.2.1992 tarihinden 31.12.1992 tarihine kadar olan sürede vergi aslına her ay için ayrı ayrı faiz oranı uygulanmak suretiyle gecikme faizi hesaplanmış müteakip yıllar için 1.1.1993, 1.1.1994 tarihlerinden itibaren gecikme faizi vergi aslı gibi addolunmuş ve yürürlükte olan faiz oranları tatbiki ile 21.3.1995 tarihine kadar olan süre için alınacak gecikme faizi hesaplanmış ise de; içinde bulunulan yıl sonuna kadar ödenmeyen gecikme faizinin müteakip yılın başından itibaren doğmalarına neden olan amme alacağı gibi addolunacağını açıklayan 3505 sayılı Kanunun 24. maddesi hükmü 30.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış bulunduğundan ve gecikme faizinin 1.1.1994 tarihinden itibaren b u tarihte yürürlükte olan faiz oranı uygulanarak hesaplanması gerekeceğinden Vergi Mahkemesinin 20.2.1992 tarihinden 30.12.1993 tarihine kadar hesapladığı gecikme faizi yerinde olup, 1.1.1994 tarihinden sonra asla dönüştürmek suretiyle hesapladığı gecikme faizinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Nitekim 3946 sayılı Kanunun 5. maddesiyle getirilen geçici 7. Maddesinde de; “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanunun 3505 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik 51. maddesinin 3. fıkrası uyarınca asıl addolunan alacakların tahsiline devam edilir ve bu alacaklara asıl addolundukları tarihten ödedikleri tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı tatbik edilir” hükmü yer almaktadır.
Vergi Mahkemesince, mahkeme kararına göre oluşan vade tarihinden teminat mektubunun paraya çevrildiği 5.5.1995 tarihine kadar ayrıca hesaplanan vergi aslına ait gecikme zammına gelince; dosyada mevcut belgeler ve temyize konu mahkeme kararının incelenmesinden, vergi aslına karşı açılan davada mahkemece verilen 21.3.1995 tarihli onama kararına göre düzenlenen 2. İhbarnamenin 24.4.1995 tarihinde tebliğ edildiği ve fiili ödemenin ihbarnamenin tebliğ tarihinden 11 gün sonra 5.5.1995 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ayrıca gecikme zammı alınmaması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulune, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın anılan mhkemeye gönderilmesine 27.11.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.