Danıştay Kararı 9. Daire 1996/502 E. 1996/1998 K. 29.05.1996 T.

9. Daire         1996/502 E.  ,  1996/1998 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/502
Karar No: 1996/1998

Temyiz İsteminde Bulunan : Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü – MERSİN
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : Yükümlü şirkete açılan akreditif bedelinin kullanılmayan kısmına ilişkin olarak tarh olunan kusur cezalı damga vergisine karşı açılan davayı; 488 sayılı Kanunun 1/3.maddesinde yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilikler ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacağı, aynı Kanunun 3.maddesinin son fıkrasında ise, bu kağıtların vergisinin Türkiye’de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden üzerinde devir ve ciro işlemleri yapan veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananların ödeyeceğinin hükme bağlandığı, öte yandan İhracat Ve Yatırımlarda Damga Vergisi Ve Harç İstisnası Uygulanması Hakkındaki 3 seri nolu Tebliğde de, akreditif mektuplarının hükümlerinden ihracatçının ihraç ettiği mal bedelini hesaben tahsil ettiği anda yararlanmış olacağı, bu nedenle tamamen veya kısmen kullanılmayan ihracat akreditifleri için ihracatçı tarafından akreditif mektupları hükmünden yararlanma sözkonusu olmadığından damga vergisi alacağının da doğmadığı belirtildiğinden yapılan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; kullanılmayan akreditif nedeniyle istisnadan yararlanılması mümkün olmadığından tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar, usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 29.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.