Danıştay Kararı 9. Daire 1996/4789 E. 1997/4509 K. 29.12.1997 T.

9. Daire         1996/4789 E.  ,  1997/4509 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/4789
Karar No: 1997/4509

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :
1- …
2- Harput Vergi Dairesi Müdürlüğü – ELAZIĞ

İstemin Özeti : 29.12.1995 tarihinde kuruluşu tescil edilen yükümlü şirket ve ona bağlı şube için satın alınan ödeme kaydedici cihazın yasal süresinden sonra vergi dairesine bildirdiğinden bahisle 3100 sayılı Kanunun 8/2.maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı; yükümlü şirketin 3100 sayılı Kanunla ilgili olarak yayımlanan 36 seri nolu Genel Tebliğ uyarınca 30 günlük süre içerisinde ödeme kaydedici cihazları kullandığı, ödeme kaydedici cihazlara ait levhaları bu süre içerisinde tasdik ettirmediği ve katma değer vergisi bayannamesi verilmek suretiyle bu süre içerisinde satışların perakende olduğu anlaşıldığından merkez ve şube için kesilen usulsüzlük cezalarında isabetsizlik görülmediği, ancak Vergi Usul Kanununun 337.maddesinde ayrı ayrı yapılmış olan kaçakçılık, ağır kusur, kusur veya usulsüzlükten dolayı ayrı ayrı ceza kesileceği, aynı Kanunun 352.maddesinde de yazılı usulsüzlüklerden aynı takvim yılı içinde aynı neviden birden fazla yapıldığı takdirde birden fazlasının her biri için birincisine ait cezanın dörtte birinin kesileceğinin hükme bağlandığı, buna göre yükümlü şirkete ait merkez işyeri için kesilen usulsüzlük cezası ile şube için kesilen usulsüzlük cezasının aynı fiilden kaynaklı ve aynı takvim yılı içinde olmaları nedeniyle menkez için kesilen cezanın aynen onanması, şube için kesilen cezanın ise dörtte birinin onanması suretiyle toplam olarak kesilen …-lira usulsüzlük cezasının …-liraya indirilmesi ve fazlasının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek kesilen cezayı tadilen onayan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; yazar kasaların süresi içinde 25.1.1996 tarihinde satın alındığı, ancak kullanılmış olan cihazların beyinlerinin değişmesi işleminin 31.1.1996 tarihine kadar devam etmesi nedeniyle bildiriminin bu tarihe kaldığı ve olayda yasaya aykırılık bulunmadığı, vergi dairesince ise, olaya Vergi Usul Kanununun 337.maddesinin uygulanamayacağı ileri sürülerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Vergi Dairesi Müdürlüğünce yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi ve kesilen cezanın aynen onanması gerektiği savunulmuştur. Yükümlü şirket tarafından cevap verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle tarafların temyiz istemlerinin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 3100 sayılı Kanun ve onunla ilgili Maliye Bakanlığınca yayımlanan Genel Tebliğlere uygun haraket etmesine rağmen yükümlü şirket adına kesilen usulsüzlük cezalarında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle temyize konu kararın yükümlü şirket lehine bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 3762 sayılı Kanunun 4.maddesiyle değişik 10.maddesinde Maliye Bakanlığının, ödeme kaydedici cihazların kullanımlarıyla ilgili olarak, bu Kanunla belli edilen hususlar dışında uyulması gereken usul ve esasları belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya yetkili olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun mükerrer 8.maddesinin 2.fıkrasında, Maliye Bakanlığınca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayan üretici veya ithalatçı kuruluşlar, bunların satış, bakım-onarım servislerinde görevli elemanları hakkında, her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanununa bağlı “Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel” de yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katının uygulanacağı öngörülmüştür.
Öte yandan Maliye Bakanlığınca 12.11.1991 tarih ve 21049 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 36 seri nolu Genel Tebliğin ödeme kaydedeci cihazları kullanma mecburiyeti başlıklı bölümünde, 1.1.1992 tarihinden itibaren yeni işe başlayan (ödeme kaydedeci cihaz kullanmayı gerektiren bir işle uğraşan veya hizmet ifasında bulunan) mükelleflere işe başlama tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti getirilmiş olup, yine Maliye Bakanlığınca yayımlanan 27 seri nolu Genel Tebliğ ile gerek mecburiyetlerinin başlaması sebebiyle, gerek mecburiyetleri başlamadan kendi istekleri ile kullanmak üzere aldıkları cihazları, alış faturasının düzenlendiği tarihten (fatura tarihi dahil) itibaren onbeş gün içerisinde bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçeyle bildirerek kayıt ettirecekleri, ayrıca mükellefler kayıt işlemi ile birlikte kullanılmak üzere aldıkları herbir cihaz için ayrı ayrı olmak üzere “ödeme kaydedeci cihazlara ait levha”yı sözkonusu süre içerisinde vergi dairelerinden alarak işyerlerinde devamlı surette görülebilecek bir yere asacakları belirtilmiştir.
Sözü edilen tebliğ hükümlerine göre işe başlama tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme kaydedeci cihazın alınması, alındığı tarihten itibaren de 15 gün içerisinde vergi dairesine bildirilmesi ve aynı süre içerisinde bu cihazlara ait levhanın alınması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden 4.1.1996 tarihli yoklama fişiyle yükümlü şirketin ticaret siciline tescil tarihinin 29.12.1995, işe başlama tarihinin ise 1.1.1996 olarak tespit edildiği, kurulan şirkete 25.1.1996 tarih ve … – … seri numaralı faturalar ile merkez ve şube için iki adet ödeme kaydedici cihazın satın alındığı, alınan bu cihazların 31.1.1996 tarihinde vergi dairesine bildirilerek kayıt ve tescil işleminin yaptırıldığı, bunun üzerine vergi dairesince şirketin kuruluş tarihinden itibaren ödeme kaydedeci cihaz kullanımına ilişkin bildirim süresi olan 30 günlük süre aşılarak üç gün geç bildirimde bulunulması nedeniyle yükümlü şirket adına merkez ve şube olarak iki ayrı usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmaktadır.
Yukadıra bahsedilen 27 seri nolu Tebliğ hükmü uyarınca satın alınan ödeme kaydedici cihazın vergi dairesine bildirme süresinin başlangıcı, işe başlama tarihi olmayıp, cihazın satın alındığı tarih olduğundan ve olayda da başlama tarihinden itibaren 30 gün içerisinde satın alınan cihazın, alındığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde vergi dairesine bildirilmiş olduğu görüldüğünden yükümlü şirket adına 3100 sayılı Kanuna dayanılarak kesilen usulsüzlük cezalarında yasal isabet bulunmamıştır,
Bu durumda kesilen usulsüzlük cezalarının Vergi Mahkemesince tamamen kaldırılması gerekirken yazılı gerekçe ile değişiklikle onanmasında kanuna uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü şirket temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 29.12.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.