Danıştay Kararı 9. Daire 1996/417 E. 1996/1902 K. 27.05.1996 T.

9. Daire         1996/417 E.  ,  1996/1902 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/417
Karar No: 1996/1902

Temyiz İsteminde Bulunan : Yeni Vergi Dairesi Müdürlüğü – ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekilleri : …

İstemin Özeti : Yükümlü şirketin, savunma sanayi müsteşarlığı ile Türk F 16 savaş uçakları için elektronik harp sistemi tedarik ve üretim konusundaki sözleşmenin imzalandığı tarihte teşvik belgesinin bulunmadığından bahisle tarh edilen kusur cezalı damga vergisine karşı açılan davayı; 3505 sayılı Kanunun geçici 2.maddesinin (b) fıkrasında, ihracatı teşvik belgesine bağlanan döviz kazandırıcı faaliyetlerle , bu belge kapsamındaki… ihracat işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların 31.12.1993 tarihine kadar 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden istisna edileceği, aynı Kanunun son fıkrasında da bu maddenin uygulanması bakımından, döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğu ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanı tarafından birlikte tespit edileceğinin hükme bağlandığı, açıklanan bu hükmün asıl amacının döviz kazandırıcı işlemleri damga vergisi istisnasından yararlandırmaya teşvik etmek ve bu teşviklerin bir belgeye bağlanmasını sağlamak olduğu, olayda Yabancı Sermaye Teşvik Kanunu hükümleri çerçevesinde Amerikan … firması ile 17.12.1987 tarihinde kurulmuş olan … Anonim Şirketi ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı arasında Türk F 16 savaş uçakları için koruyucu elektronik harp sisteminin üretilebilmesi ve bu çerçevede teknoloji transferini sağlamak amacıyla 20.9.1989 tarihinde sözleşme imzalandığı, ancak şirketler arasında yapılan bu sözleşmenin hukuken geçerli olabilmesi için Amerikan kongresinin onayının alınmasına ilişkin şartın konulduğu, sözleşmenin bu özelliğinden dolayı aynı sözleşmenin 16.10.1989 tarihinde kongre tarafından onaylandığı, sözleşmenin hukuken geçerlilik tarihinin bu tarih olduğu, bunun üzerine yükümlüce, 18.10.1989 tarihinden geçerli olmak üzere Devlet Planlama Teşkilatına başvurularak ihracat teşvik belgesinin alındığı, bu durumda, davalı idarece 3505 sayılı yasanın uygulanmasına dair 89/1 sayılı İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnasına ilişkin Tebliğin 11/3 maddesinde dayanılarak teşvik belgesinin döviz kazandırıcı faaliyetten önce sahip olunması gerektiği iddia edilmekte ise de, 3505 sayılı Kanunun geçici 2.maddesinde ihracat teşvik belgesine bağlanan döviz kazandırıcı faaliyetlerin…. ve bunlarla ilgili kağıtların damga vergisinden istisna olduğu belirtilirken teşvik belgesinin döviz kazandırıcı faaliyetten önce alınması koşulundan bahsedilmediği, ayrıca yukarıda sözü edilen aynı tebliğde, uluslararası ihale konusu işlerde, işin, proje safhasından başlayarak ihale makamına teslimine kadar geçecek süre içinde yapılan işlemlerde düzenlenen kağıtların (ihale kararı, sözleşme avans ve istihkak ödemelerinde düzenlenen makbuzlar) istisna kapsamında olduğunun açıklandığı, bu durumda 30.11.1989 tarihinde ihracat teşvik belgesine sahip olan yükümlü şirketin 20.9.1989 tarihinde imza altına alınan mukaveleden dolayı damga vergisine tabi tutulmasında isabet bulunmadığı gerekçesi ile kabul ederek tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; mukavelenin imzalandığı tarihte yükümlüye ait teşvik belgesinin bulunmadığı, damga vergisi istisnasından yararlanmasının mümkün olmadığı iddiaları ile bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Savcı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda davacı şirketin Türk F.16 savaş uçaklarına elektronik harp savunma sistemleri temin ve üretimi amacıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile yapılan sözleşme öncesi, ihracat teşvik belgesinin ibraz edilememesi sonucunda damga vergisi istisnasından yararlandırılmayarak salınan damga vergisi ve kesilen kusur cezasını; terkin eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
3505 sayılı Yasanın geçici 2.maddesinin birinci fıkrasında; a) ihracat b)ihracat teşvik belgesine bağlanan döviz kazandırıcı faaliyetler,bu belge kapsamındaki ithalat c)ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan yatırım kredileri ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı,gayrimenkullerin ve irtifak haklarının ayni sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlar,31.12.1993 tarihine kadar 488 sayılı kanuna göre damga vergisinden ve 492 sayılı Kanuna göre harçlardan istisna edilir” hükmü yer almış olup,son fıkrasında ise; “Bu maddenin uygulanması bakımından,döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğu ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar,Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanı ile Maliye ve Gümrük Bakanı tarafından birlikte tesbit edilir” denilmiştir. Maddenin verdiği bu yetkiye istinaden çıkarılan 4.3.1989 tarih ve 20098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 1 Seri Nolu İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulanması Hakkındaki Tebliğin II-B maddesinde; döviz kazandırıcı faaliyetlerle ilgili istisnanın kapsamı belirtildikten sonra; “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen döviz kazandırıcı faaliyetler ile ilgili olarak tatbiki gereken damga vergisi ve harç istisnası; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca düzenlenmiş bulunan teşvik belgesinin ibrazı üzerine, belge kapsamındaki faaliyetlerin yürütülmesi için yapılan muamelelere başkaca bir belge aranmaksızın resen uygulanacaktır” denilmektedir.
Görüldüğü gibi 3505 sayılı Kanunun geçici 2.maddesinde belirtilen istisnanın uygulanabilmesi teşvik belgesindeki şartların yerine getirilmesine bağlanmış olup, teşvik belgesi alınmadan yapılan işlemler hakkında bu hükmün uygulanabilmesi mümkün değildir.
Olayda vergisi uyuşmazlık konusu sözleşmenin 20.9.1989 tarihinde imzalandığı ve davacının 10.10.1989 tarihinde Devlet Planlama Teşkilatına müracaatı üzerine … tarih ve … nolu ihracat teşvik belgesi aldığı yani sözleşmenin yapılmasından sonra teşvik belgesi sahibi olduğu anlaşılmış olduğundan, yukarıda açıklanan madde hükmü karşısında istisna hükmünün uygulanması mümkün olmadığından salınan cezalı vergide isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : İleri sürülen iddialar, usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Yükümlü şirketin duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17.maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek incelemeye geçildi:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 27.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.