Danıştay Kararı 9. Daire 1996/3623 E. 1996/3833 K. 21.11.1996 T.

9. Daire         1996/3623 E.  ,  1996/3833 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/3623
Karar No: 1996/3833

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf :Malikgazi Belediye Başkanlığı – KAYSERİ
Vekili : …

İstemin Özeti : Yükümlü kooperatif adına tahakkuk ettirilen ek gayrimenkul vergisinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 3986 sayılı Kanunun 8. maddesinde, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 ve 12. maddelerinde yazılı binalar ve arsaların 1994 yılı emlak vergisi matrahları üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere ek gayrimenkul vergisine tabi olduğu, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle sahip olunan konutlardan brüt alanı 150 m2 yi geçmeyen ve mükellefçe seçilen bir tanesinin bu vergiden müstesna olacağı, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bina ve arsa yönünden emlak vergisi mükellefi olanların bu verginin de mükellefi oldukları, emlak vergisi için verilmiş beyannamenin bu vergi için de verilmiş sayılacağının hükme bağlandığı, olayda 1994 yılında kooperatif tüzel kişiliği adına emlak vergisi beyannamesi vererek emlak vergisi tahakkuku yapılan kooperatifin ek gayrimenkul vergisi tahakkukunun nasıl yapılacağı hususunun davalı idarece Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden sorulduğu sözü edilen Genel Müdürlüğün 18.5.1995 günlü yazısında, kooperatif tarafından inşa edilen ancak üyelerine müstakil tapusu verilmeyen 9582 adet konut için kooperatifin ek gayrimenkul vergisi mükellefi olduğunun bildirildiği, bu durumda ek gayrimenkul vergisi mükellefi olduğu açık olan davacı kooperatif adına tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrinde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının, inşası biten konutların peyder pey kur’a ile dağıtıldığı, tapu kayıtlarına göre konutların mülkiyetinin arsa olarak kooperatif uhdesinde olmakla beraber 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu uyarınca mükellefin kooperatif olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Ek gayrimenkul vergisi salınan yapı kooperatifi inşaatları bitirip konutları ortaklarına teslim ettiğinden varoluş sebebi ortadan kalkmış o kanunlara ait mükellefiyetde konut sahiplerine geçmiştir.
Tapuda devir işleminin gerçekleşmemiş olmasıda konut sahiplerinin mükellefiyetini ortadan kaldırmaz. Bu sebeple konut sahipleri adına tarhiyat yapılması gerektiği görüşüyle bozma düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, konut yapı kooperatifinin inşa ettiği ve 1991 yılından başlayarak 1994 yılına kadar muhtelif tarihlerde tamamlayıp karar ve kur’a sonucu kooperatif üyelerine teslim ettiği 9582 adet konut için ek gayrimenkul vergisi mükellefi olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Olayda kooperatif üyelerinin birden fazla konutu olduğu hususunda herhangi bir tesbit söz konusu olmamakla beraber yalnızca üyeler adına tapu tescil işlemi yapılmadığı ve kooperatifin tüm gayrimenkuller için emlak vergisi beyannamesi verdiği gerekçe gösterilerek tarhiyat yapılmıştır.
3986 sayılı Kanunun 8. Maddesine göre, kişilerin sahip oldukları yüzölçümü 150 m2 nin altındaki tek konut ek gayrimenkul vergisinden müstesna tutulduğundan aynı ölçülerdeki yine tek konutun bir kooperatif eliyle yapılmış olsa dahi yalnızca tapu tescil işlemi yapılmadığı gerekçesiyle ek gayrimenkul vergisine tabi tutulması vergide eşitlik, adalet ve hakkaniyet prensiplerine aykırı olup ayrıca anılan yasanın amaç ve ruhuna uymadığından temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü kooperatifin inşa ettiği brüt kullanım alanı 150 m2 yi geçmeyen 9582 adet konut için tahakkuk ettirilen ek gayrimenkul vergisinin tahsili amacıyla tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
3986 sayılı Kanununun 8. maddesinde; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 ve 12 inci maddelerinde yazılı bina ve arsaların 1994 yılı emlak vergisi matrahları üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere ek gayrimenkul vergisi alınacağı, mükelleflerin sahip oldukları konutlardan brüt alanı 150 m2 geçmeyen ve mükellefçe seçilen bir tanesinin bu vergiden müstesna olduğu, bu verginin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda yazılı matrahlar ve oranlar üzerinden hesaplanacağı, bina ve arsa yönünden emlak vergisi mükelleflerinin bu verginin de mükellefi oldukları, emlak vergisi için verilen beyannamelerin bu vergi için de verilmiş sayılacağı, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar emlak vergisi beyannamesini vermiş olanlar için emlak vergisi beyanları üzerinden belediyelerce ek gayrimenkul vergileri hesaplanacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükmü ile, gerçek ve tüzel kişilerin sahip oldukları birden fazla konutun vergilendirilmesi, başka bir ifade ile, kendi ihtiyacı dışında sahip olduğu bina ve arsalardan kira geliri elde ettiği varsayılan vergi mükelleflerinden bir defaya mahsus ek vergi alınması amaçlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, 1987 yılında kurulan kooperatifin bina inşaatlarının 1991 yılından itibaren 1992-1993-1994 yıllarında muhtelif tarihlerde bitirildiği, biten dairelerin kur’alarının değişik tarihlerde çekilerek üyelere teslim edildiği, inşa edilen 9582 adet konut için 1994 genel beyan döneminde emlak vergisi beyannamelerinin verilerek emlak vergilerinin ödenmesi sebebiyle davalı idarece, konutların müstakil tapularının üyelere verilmediği, dolayısıyla inşaatı tamamlanmış bağımsız bölümlerin maliki ve emlak vergisi mükellefi olan kooperatif tüzel kişiliğinin ek gayrimenkul vergisinin de mükellefi olduğundan bahisle emlak vergisi beyanları üzerinden ek gayrimenkul vergisi tahakkuku yapılarak ödeme emri ile istendiği anlaşılmaktadır.
Konut yapı kooperatifleri, daha çok kendi olanaklarıyla konut sahibi olamayan belirli gelir düzeyindeki kişileri konut sahibi yapmak amacıyla kurulan ve destekleyen kuruluşlar olduğundan, inşa edilen konutları kooperatif tüzel kişiliği adına satmak veya herhangi bir şekilde tasarruf etmek hakkına sahip değildirler.
Bu durumda 1991 yılından başlayarak 1994 yılına kadar tamamlanan binaların karar ve kur’a sonucu haksahibi üyelerin tasarrufunda olduğu çekişmesiz olup, kooperatif üyelerinin birden fazla konutu olduğu yönünde herhangi bir tesbit söz konusu olmadığından tüm üyelere ait binalar nedeniyle kooperatiften ek gayrimenkul vergisi istenmesi yasanın amacına uymadığı gibi vergide adalet ve hakkaniyet prensiplerine de aykırı bulunmaktadır.
Diğer taraftan, kooperatifler tarafından yapılması zorunlu olan “Cins tashihi” yaptırılması, “iskan raporu” alınması gibi işlemlerin tamamlanmasından sonra ortaklar adına tapu kayıtları tescil edileceğinden, binaların tapusunun ortaklar adına verilmemiş olması kooperatifin yaptığı konutların tümünün sahibi olduğunu göstermez.
Bu nedenle vergi mahkemesi tarafından kooperatifin birden fazla konuta sahip olduğundan bahisle ek gayrimenkul vergisi mükellefi sayılması suretiyle salınan verginin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 21.11.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY : Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.