Danıştay Kararı 9. Daire 1996/2377 E. 1997/4011 K. 09.12.1997 T.

9. Daire         1996/2377 E.  ,  1997/4011 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/2377
Karar No: 1997/4011

Temyiz İsteminde Bulunan : P.T.T. Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf : Mamak Belediye Başkanlığı – ANKARA
Vekili : …

İstemin Özeti : P.T.T. idaresinden asfalt tahrip bedelinin tahsiline ilişkin Mamak Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada vergi ve idare mahkemesi arasında görev uyuşmazlığının çıkmazı sonucunda … Bölge İdare Mahkemesince verilen kararla davada görevli kılınan … İdare Mahkemesinin; davacı idarece kendilerine ait ve telefon arıza ve ıslah çalışmaları için devamlı kullanıma hazır olması gereken menhol kapaklarının üstüne dökülen asfaltın kazıldığındın söz edilmekte ise de, tahrip edilen yerin sadece menhol kapakları olmadığı ve idareler arasında bir iletişim bulunmadığı anlaşıldığından 4.10.1993 tarihli tespite istinaden encümen kararı ile istenilen asfalt tahrip bedelinde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının; sadece menhol kapakları üzerindeki asfaltın söküldüğü, haberleşme hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesi için menhol kapaklarının açık tutulması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık PTT idaresi tarafından kablo hat çukurunu bulmak amacı ile gerçekleştirilen işlemin asfalt yolların hasar görmesine ve tahribine neden olduğu gerekçesi ile sözü edilen idare adına asfalt tahrip bedeli adı altında çıkarılan borcun ödenmesine ilişkin Mamak Belediye Encümeninin … gün ve … sayılı kararının iptali istemine ilişkindir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6 ncı maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ve bunlara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklarını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkları ve kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu yasa hükmü karşısında asfalt tahrip bedeli istenilmesine ilişkin Belediye Encümen kararının iptali istemi ile açılacak davaların görüm ve çözümü vergi mahkemelerinin görevi içinde bulunmakta ise de, … İdare Mahkemesi ile, … Vergi Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesinin … gün, E:…, K:… sayılı kararı ile uyuşmazlığın idare mahkemesince çözümlenmesi gerekeceğine karar verilerek … İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması üzerine sözü edilen mahkemece esas hakkında karar verilmiş olup, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 43 ncü maddesi 3 ncü bendi hükmü uyarınca bölge idare mahkemelerinin bu konuda vermiş olduğu kararlar kesin olduğundan işin esası incelendi:
Uyuşmazlığa konu hasar bedeli, 486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanunun 2 nci maddesinden kaynaklanmaktadır. Söz konusu maddede, genel kanalizasyon ve su yollarını zorunlu olarak açtıranların belediyece belirlenen süre içinde eski hale getirmek zorunda oldukları, belirlenen süre içinde yapılmadığı takdirde belediyece keşif yaptırılarak onarılacağı ve harcanan para alındığı gibi masrafların yüzde onunun da ayrıcaceza olarak tahsil olunacağı belirtilmiş, 4 üncü maddesinde ise hasar bedelinin belediye rüsumu gibi tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Sözü edilen 2 nci madde hükmünün incelenmesinden, hasar bedelinin bir vergi niteliğinde bulunmadığı, kamuya ait yerlerde hasar meydana getirenlerin gerekli onarımı yapmamaları halinde belediyece tahribatın giderilerek eski hale getirilmesi için yapılan masraf karşılığında alındığı anlaşılmaktadır.
Olayda, PTT idaresi tarafından kablo hat çukuruna bulmak amacı ile gerçekleştirilen işlemin asfalt yolun tahribine neden olduğu gerekçesi ile Mamak Belediye Encümeninin … günlü kararı ile … TL asfalt tahrip bedeli istenmekte ise de, yukarıda açıklandığı üzere asfalt tahrip bedeli bir vergi niteliğinde olmayıp kamu hizmeti tatbikatından doğan bir masraf niteliğinde olduğundan maddi durumunun saptanması, söz konusu masrafın gerçek miktarının tayin ve tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Eğer bu tür bir inceleme yaptırılarak hasarın gerçek miktarının tespiti mümkün değil ise belediye tarafından bu hasarın giderilmesi için yapılan işçilik sarfedilen malzeme ve kullanılan makina, ekipman için zorunlu masrafların olay tarihi itibariyle geçerli belgelerle belgelendirilmesi gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden asfalt tahrip bedeli adı altında davacıdan istenilen bedelin hiçbir belge ve hasarın giderilmesi için yapılan somut tespite dayanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu encümen kararı soyut bir nitelik arzettiğinden davanın reddine ilişkin temyiz konusu kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : 2577 sayılı Kanunun 43/3. maddesine göre Bölge İdari Mahkemesi tarafından görev ve yetki konusunda verilen kararlar kesin olmakla beraber aynı Kanunun 49.maddesine göre Danıştay’ın temyiz incelemesi sırasında tekrar görev ve yetki konusuna bakılabileceği tabiidir. Bu kesinliğin sadece davanın bulunduğu o safhadaki kesinliği ifade ettiğini kabul etmek gerekmektedir.
486 sayılı Kanunun 2. ve 4.maddeleri ile 2576 sayılı Kanunun 6.maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme vergi mahkemesi olduğundan, ihtilafın idare mahkemesince incelenmesinde isabet bulunmayıp, İdare Mahkemesi kararının görev yönünden bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, P.T.T. idaresi tarafından kablo hat çukurunu bulmak amacıyla gerçekleştirilen işlem sırasında asfalt yolların tahribine neden olunduğu gerekçesiyle P.T.T. idaresinden asfalt tahrip bedelinin tahsiline ilişkin Mamak Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının iptali isteminden
ibarettir.
486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanunun 2.maddesinde, umumi ana lağımlarıyla su yollarını hasbezzarure açtıranların belediyece tayin edilen müddet zarfında hali sabıka icraa mecbur oldukları, müddeti mezkurezarfında yapılmadığı takdirde belediyece bilkeşif yaptırılacağı, belediyece sarf olunan para alındıktan başka mesarifi vakıanın yüzde onunda ayrıca cezaen istifa olunacağı, yine aynı Kanunun 4.maddesinde ise belediyece sıhhat ve selameti umumiye için mahzuru görülen hususi mecra ve lağım, kuyu ve çukurların nihayet bir hafta zarfında izalei mahzurunun sahibine tebliğ olunacağı, tebligatı vakıa alakadaran tarafından nazarı itibara alınmadığı takdirde belediyece keşfi mucibince yaptırılacak mahzur izalei ve sarfiyat tahsil olundukları başka mesarifi vakıanın yüzde onunun da cezaen istifa olunacağı, bununda rüsumu belediye gibi tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, 486 sayılı Kanunun 2.maddesinden kaynaklanan asfalt tahrip bedelinin P.T.T. idaresinden istenilmesine ilişkin Belediye Encümen kararının iptali istemiyle açılan davada … Vergi Mahkemesi ile … İdare Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile uyuşmazlığın İdare Mahkemesince çözümlenmesi gerektiğine karar verilerek, … İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılıp dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesi üzerine, İdare Mahkemesince davanın esastan incelenerek reddedildiği görülmüştür.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6. maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ve bunlara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklarını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkları ve kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
Açıklanan bu hükümler karşısında asfalt tahrip bedeli ile ilgili davaya bakmakla görevli mahkemenin vergi mahkemesi olması gerektiğinden ihtilafın idare mahkemesince incelenmesinde isabet görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 43/1-b maddesine göre, davaya bakacak idari yargı yerini belirleyen ve aynı maddenin 3. bendine göre de kesin olan … Bölge İdare Mahkemesinin kararı, davanın bulunduğu o safhadaki kesinliği ifade eder ve bu kesinliğin amacı davanın daha başlangıçta merciisiz kalmamasını sağlamak, tarafların da, mahkemelerin de görev ve yetki sorununu uzatarak işin sürüncemede kalmasını önlemektir. Yoksa bu kesinlik, temyiz merciinin, idari yargı içindeki görev ve yetki sorununu temyiz incelemesi safhasında ele almasını engelleyen nitelikte bir hüküm olarak yorumlanamaz.
Çünkü aynı Kanunun 49.maddesinin 1/a bendinde “görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması” hali, ilk sırada incelenecek temyiz sebebi olarak sayılmaktadır. Bölge İdare Mahkemesinin görevli ve yetkili idari mahkemeyi belirleme kararındaki kesinliği temyiz safhasındaki incelemeye kadar sirayet ettirmek temyiz merciinin, yasayla kendine verilmiş vazifeyi, yani mahkemenin görev ve yetkisi dışında bir işe bakmış olup olmadığını inceleme vazifesini yapmaması, idare yahut vergi mahkemesinin görevi ve yetkisi dışında bir işe baktığını pek açık bir şekilde gördüğü halde dahi bu konulara girememesi ve çok açık hatalı hallerde bile bozma kararı verilememesi sonucunu doğurur.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının görev yönünden bozulmasına, 9.12.1997 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi

KARŞI OY : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 43/3.maddesinde “Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesince görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak verilen kararlar kesindir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; P.T.T. idaresinin asfalt yola vermiş olduğu hasar nedeniyle hesaplanan tahrip bedelinin tahsiline ilişkin Belediye Encümen kararının iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün İdare Mahkemesine ait olduğu … Bölge İdare Mahkemesi kararıyla belirlenmiş bulunmaktadır.
Yukarıda değinilen 43.madde hükmü gereğince bu karar kesin olup görev konusunun tartışılması söz konusu olamaz.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının görev yönünden bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyoruz.