Danıştay Kararı 9. Daire 1996/1422 E. 1996/2322 K. 19.06.1996 T.

9. Daire         1996/1422 E.  ,  1996/2322 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/1422
Karar No: 1996/2322

Temyiz İsteminde Bulunan : Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü
ANKARA
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : …’ın 27.7.1993 tarihinde ölümü üzerine varislerine intikal eden … Kooperatif hissesinin düşük beyan edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak tarh edilen kusur cezalı veraset ve intikal vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; 7338 sayılı Kanunun 10.maddesinin 9.bendinde, tapu sicilinde gösterilmeyen haller ile bunlar dışında kalan bilimum hakların mükellef tarafından değerlendirilemeyeceği, idarece beyannamenin verildiği tarihten en geç 15 gün içinde tarh edilen vergilerin, intikal eden malların 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre, bulunan değerlerine göre ikmal edileceğinin hükme bağlandığı, murisin yapı kooperatifindeki hissesi gayrimenkul olarak tapuya tescil edilmediğinden, bu hissenin alacak mahiyetinde olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 281.maddesinde, alacakların mukayyet değeri ile değerlendirilmesinin hüküm altına alındığı, yapı kooperatifince murisin ölümü üzerine varislere bildirilen alacağın mukayyet değeri üzerinden beyannamede gösterildiği, bu durumda takdir komisyonunca salınan cezalı vergide isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek kusur cezalı veraset ve intikal vergisini kaldıran …Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 7338 sayılı Kanunun 10/c maddesinde menkul malların rayiç bedel ile değerlendirileceği hüküm altına alındığından bu hissenin takdir yoluyla tespitinde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar, usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 19.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.