Danıştay Kararı 9. Daire 1996/1174 E. 1996/3124 K. 16.10.1996 T.

9. Daire         1996/1174 E.  ,  1996/3124 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1996/1174
Karar No: 1996/3124

Temyiz İsteminde Bulunan : PTT Genel Müdürlüğü (Türk Telekom A.Ş.)
Vekili : …
Karşı Taraf : Toros Vergi Dairesi Müdürlüğü – MERSİN

İstemin Özeti : Yükümlü kurumun iki adet aracı için tahakkuk ettirilen 1993 yılı motorlu taşıtlar vergisinin zamanında ödenmeyen kısmı için tahakkuk ettirilen ve ihtirazi kayıtla ödenen gecikme zammına karşı açılan davayı; olayda eksik ödendiği sabit olan motorlu taşıtlar vergisi için vadenin bitim tarihinden itibaren 6183 Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanmasında yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; Anayasa’nın 125.maddesi gereğince idarenin kendi kusurundan kaynaklanan zararı karşılamak zorunda olduğu gerekçesi ile bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan istemin reddi gerektiği yolundadır.
Savcı …’ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : Olayda yükümlü kurumun sahip olduğu araçlara ait trafik tescil formunda yer alan ve yükümlü kurumca doğru beyan edildiği tartışmasız olan bilgilere rağmen vergi dairesince noksan tahakkuk yapıldığı görülmektedir. Noksan tahakkukun daha sonra vergi dairesince düzeltilmesi, tahakkuk eden verginin ödenmediği anlamına gelmeyeceğinden ve ödeme müddeti içinde ödenmeyen herhangi bir amme alacağından söz edilemeyeceğinden tahakkuk ettirilen fark motorlu taşıtlar vergisi üzerinden hesaplanarak ihtirazi kayıtla tahsil edilen gecikme zammında yasal isabet görülmemiştir.
Bu nedenle mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, yükümlü kurum adına kayıtlı 1991 model … marka iki adet aracın, noksan tahakkuk ettirilen 1993 yılına ait motorlu taşıtlar vergisinin zamanında ödenmeyen kısmı için tahakkuk ettirilerek ihtirazi kayıtla ödenen gecikme zammının kaldırılması ve iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenmetedir.
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9.maddesinde, motorlu taşıtlar vergisinin taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesi tarafından her yıl Ocak ayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmiş sayıldığı, tahakkuk ettirilen verginin ayrıca mükellefe tebliğ olunmayacağı ve verginin tahakkuk ettirilen günde tebliğ edilmiş sayılacağı, maddenin (a) fıkrasında (I) ve (II) sayılı tarifelerde yazılı motorlu kara taşıtları için verginin taşıt pulu alınması suretiyle ödeneceği hükümleri yer almış 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesinde de amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 9 gecikme faizi tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; yükümlü kurumun her iki aracın 1993 yılı motorlu taşıtlar vergisi 1.taksitini 11.1.1993 ve 21.1.1993 tarihlerinde 2.taksitini ise 27.7.1993 tarihinde ödeyerek taşıt pullarını aldığı, araçların fenni muayenesi için gerekli belgenin verilmesi istemiyle Vergi Dairesine yapılan başvuru sırasında verginin noksan tahsil edildiğinin tespiti üzerine tahakkuk ettirilen 1993 yılı fark motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergi üzerinden hesaplanan gecikme zammının ihtirazi kayıtla ödendiği anlaşılmıştır.
Olayda araca ait trafik tescil formlarında yükümlü tarafından doğru olarak beyan edilen bilgilere rağmen vergi dairesince noksan tahakkuk yapıldığı, ancak bu noksanlığın yükümlünün kasıt veya ihmalinden kaynaklanmadığı görülmektedir.
Bu durumda vergi dairesince daha sonra fark tahakkuk yapılması, yukarıda açıklanan 6183 sayılı Kanununun 51.maddesinde öngörüldüğü şekilde tahakkuk eden verginin ödeme müddeti içinde ödenmediği anlamına gelmeyeceğinden, bu tahakkuk üzerinden gecikme zammı tahsil edilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 16.10.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.