Danıştay Kararı 9. Daire 1995/529 E. 1995/3335 K. 12.12.1995 T.

9. Daire         1995/529 E.  ,  1995/3335 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1995/529
Karar No: 1995/3335

Temyiz İsteminde Bulunan : Çumra Vergi Dairesi Müdürlüğü – KONYA
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : 12.3.1991 tarihinde işi bırakan yükümlünün, defter ve belgelerini, 4.10.1993 tarihli yazıyla istenilmesine rağmen ibraz etmemesi nedeniyle düzenlenen rapora dayanılarak 1991/Mart dönemi için re’sen tarhedilen katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davada; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31/1. maddesinde feragat ve kabul gibi işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağının öngörüldüğü, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 95. maddesinde feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceğinin belirtildiği, davacının mahkemelerine verdiği 5.10.1994 tarihli dilekçe ekindeki … gün ve … sayılı düzeltme fişinin incelenmesinden, davalı idarenin kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını tahakkuktan terkin ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına hükmeden … Vergi mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; süresinde dava açıldığından düzeltme fişi ile sehven verilen tahakkukun terkin edildiği, düzeltme işleminin tarhiyatın terkiniyle bir ilgisinin olmadığı, bu nedenle ihtilafın vergi mahkemesince esastan incelenerek karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı yükümlüce açılan dava hakkında, davalı idarenin tarhiyatı tahakkuktan terkin ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle karar vermeye yer olmadığına karar veren Vergi Mahkemesi kararının, vergi dairesince temyizen incelenmesi istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden yükümlüce, adına düzenlenen … gün … sayılı ihbarnamenin 21.2.1994 gününde tebliği üzerine süresinde 21.3.1994 tarihinde dava açıldığı, vergi dairesine dava dilekçesinin 4.4.1994 gününde tebliğ olunduğu, vergi dairesince ihbarname tebliğ tarihinden itibaren dava açma süresi içinde dava açılmadığı düşüncesi ile … gün ve … sayılı tahakkuk fişi ile tahakkuk işlemi yapıldığı, bilahare dava dilekçesinin 4.4.1994 gününde vergi dairesine tebliği üzerine süresinde dava açıldığının anlaşılması nedeniyle … gün ve … sayılı düzeltme fişi ile tahakkukun terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda vergi dairesince tarhiyat terkin edilmemiş bulunduğundan, tarhiyata karşı açılan dava hakkında vergi dairesince tahakkukun terkin edildiğinden bahisle karara yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteğinin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının tarhiyat hakkında karar verilmek üzere bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlıkta düzeltme fişiyle yapılan işlem, tarhiyatın terkini mahiyetinde olmadığından mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle verilen kararda isabet görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, yükümlünün defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle düzenlenen rapora dayanılarak 1991/Mart dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davada, düzeltme fişiyle kaçakçılık cezalı tarhiyat tahakkuktan terkin edildiğinden davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmeden vergi mahkemesi kararının; vergi dairesi tarafından, tarhiyatın dava konusu yapıldığının anlaşılması üzerine yapılan tahakkuk işleminin düzeltme fişi ile terkin edildiği, bu işlemin tarhiyatın terkin edilmesi anlamına gelmeyeceği ileri sürülerek bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Tahakkuk” başlığını taşıyan 22. maddesinde, tahakkuk, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesi olarak tanımlanmış, aynı Kanunun “Verginin İdarece Tarhını” düzenleyen mükerrer 30. maddesinin 5. fıkrasının ilk cümlesinde de, verginin tahahkuku için vergi mahkemesinde dava açma süresinin geçmesi gerektiği hükme bağlanmak suretiyle verginin ne zaman tahakkuk edeceği açıklanmıştır. Yasa hükmünden anlaşılacağı üzere, verginin tahakkuku, re’sen ikmalen veya idarece tarh olunan vergilerin tarh ve tebliğ edilmesiyle başlayıp, dava açılmadığı takdirde dava açma süresinin bitiminde sona eren bir süreç içerisinde oluşmakta ve bu sürecin tamamlanması ile vergi tahakkuk etmektedir. Süresi içinde dava açılması halinde ise mahkeme kararının sonucuna göre verginin tahakkuk ettirileceği tabiidir. Olayda inceleme raporuna dayanılarak düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin yükümlüye 21.2.1994 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal süre içinde 21.3.1994 tarihinde dava açıldığı, davanın açıldığından habarder olmayan vergi dairesince tahakkuk işlemi yapıldığı, dava dilekçesinin 4.4.1994 tarihinde vergi dairesine tebliğ edilmesi üzerine vergi dairesince 26.4.1994 tarihli düzeltme fişiyle tahakkukun terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, düzeltme fişiyle yapılan işlem, tarhiyatın terkini mahiyetinde olmadığından işin esasının incelenmesi gerekirken, vergi mahkemesince verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 12.12.1995 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY : Uyuşmazlığın esasını; mahkeme kararına dayanak teşkil eden düzeltme suretiyle yapılan terkin işleminin mahiyeti teşkil etmektedir. Vergi dairesi tarafından; … gün ve … sayılı düzeltme fişi ile, tarhiyatın itirzsız kesinleştiği zannı ile yapılan tahakkuk işleminin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu, tarhiyat hakkında bir düzeltme yapılmadığı iddia edilmektedir.
Söz konusu düzeltme fişinin incelenmesinden; düzeltmenin V.U.K. 116. Ve müteakip maddelerine dayandırıldığı görülmektedir. Bu maddeler, re’sen düzeltmeyi gerektirecek derecede hatalı tarhiyatların uyuşmazlık ve tarhiyatın safhasına bakılmaksızın hatalı tarhiyatın düzeltme yoluyla ortadan kaldırılmasıyla ilgilidir. Vergi dairesi iddiasının kanunen geçerliliği ve ciddi bir yönü bulunmamaktadır. Düzeltme yoluyla yapılan terkin işlemi uyuşmazlığın her safhasında hüküm ifade eder ve tarhiyatın ortadan kalkmasını gerektirir.
Mahkeme kararı yerindedir. Ciddi bir yönü bulunmayan iddiaya dayalı temyizin reddi gerekir. Karara karşıyım.