Danıştay Kararı 9. Daire 1995/3264 E. 1997/247 K. 22.01.1997 T.

9. Daire         1995/3264 E.  ,  1997/247 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1995/3264
Karar No: 1997/247

Temyiz Eden : Uzunçiftlik Belediye Başkanlığı – İZMİT/KOCAELİ
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …

İstemin Özeti : Yükümlünün yarış atı yetiştiriciliği faaliyetinde kullandığı gayrimenkulün emlak vergisi uygulaması yönünden arsa sayılması suretiyle 1990-1993 yılları için tarh edilen emlak (arsa) vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyada mevcut 26.1.1994 günlü yoklama fişinde; ihtilaf konusu gayrimenkulün üzerinde ne gibi faaliyet yürütüldüğü açıkça ortaya konmadan Emlak Vergisi Kanunu 6 seri No’lu Tebliğinde yer alan zirai faaliyetinin tespit olunmadığının belirtilmesi üzerine arsa vergisi salındığının anlaşıldığı, taşınmazın zirai faaliyette kullanılıp kullanılmadığının tespiti amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; toplam 206.194 m2 yüzölçümlü gayrimenkulün üzerinde at yetiştiriciliği yapıldığı, bunun 1125 m2 lik bölümünün ahır, 1220 m2 lik bölümünün lojman, kuru otluk ve garaj olduğu, bu yapılar dışında kalan kısımların da padok (at gezinti sahası), mera ve yeşil yem bitkisi ekili otlak olduğu hususlarının tespit edildiği, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası hükmüne dayanılarak çıkarılan arsa sayılacak parsellenmemiş Arazi Hakkında 28.3.1983 gün ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1.maddesinin son paragrafında; arazi ve arsa parçalarının zirai faaliyette kullanılmaları durumunda arsa sayılmayacaklarının belirtildiği, Emlak Vergisi Kanununun 4.maddesinin (h) bendinde, hayvan yetiştiriciliği ile ilgili olan “….zahire ambarları, samanlıklar, arabalıklar, ağıllar, ahırlar, kümesler..” gibi binaların zirai istihsalde kullanılmak ve kiraya verilmemek şartıyla bina vergisinden daimi muaf olduğunun hükme bağlandığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52.maddesinde hayvan yetiştiriciliğinin zirai faaliyet kapsamında sayıldığı, bu durumda ihtilafa konu taşınmaz üzerinde at yetiştiriciliği faaliyetinde bulunan davacının bu faaliyetinin zirai faaliyet kapsamında olduğu ve taşınmazın da arazi olarak kabul edilmesi gerektiği, aksi düşünceyle salınan arsa vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek, dava konusu emlak (arsa) vergisinin kaldırılmasına hükmeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 6 ve 16 seri nolu Emlak Vergisi Genel Tebliğinde zirai faaliyetin açıklandığı, at yetiştiriciliğinin zirai faaliyet kapsamında sayılmadığı, sözkonusu taşınmazın bir kısmının 1993 yılında kamulaştırılması sonucu açılan tezyidi bedel davasında taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabul edildiği, buna göre arsa olarak vergilendirilmesinin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun istemin reddi gerektiği yolundadır.
Savcı …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık,yükümlünün yarış atı yetiştiriciliği faaliyetini sürdürdüğü gayrimenkulün arazi mi yoksa arsa olarak mı vergilendirilmesi gerekeceği,başka bir ifade ile hayvan yetiştiriciliğinin emlak vergsi uygulaması açısından zirai faaliyet sayılıp sayılamayacağı hususunun tespitine ilişkin bulunmaktadır.
Emlak vergisi tatbikatı bakımından hangi arazilerin arsa sayılacağı 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 12 nci maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen maddede,belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazinin arsa sayılacağı belirtilmiş,belediye sınırları içinde veya dışında bulunan parsellenmemiş araziden hangilerinin bu kanuna göre arsa sayılacağını tespit yetkisi ise Bakanlar Kuruluna bırakılmıştır.
Nitekim,11.3.1983 gün ve 17984 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki “Arsa sayılacak parsellenmemiş arazi hakkında karar”ın (a) fıkrasında,belediye ve mücavir alan sınırları içinde imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunan parsellenmemiş arazi ve arazi parçaları (b) fıkrasında ise belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunup da imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskun halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında kalan parsellenmemiş arazi ve arazi parçalarının (zirai faaliyette kullanılmamak kaydıyla) arsa sayılacağı belirtilmiş,4 üncü maddesinde ise,”Bu kararda sözü edilen zirai faaliyetin kapsam ve niteliği Maliye Bakanlığınca belirlenir” hükmü yer almıştır.
Maliye Bakanlığınca zirai faaliyetin kapsam ve niteliğini tespit amacıyla 6 ve 16 seri nolu genel tebliğler yayınlanmış olup,16 seri nolu genel tebliğin 3 üncü maddesinde, “Kararın (a) ve (b) fıkralarının uygulanmasında zirai faaliyet; arazide ekim ve dikim suretiyle ebat ve ağaç yetiştirilmesini ifade eder” denilmek suretiyle hangi faaliyetlerin emlak vergisi uygulaması açısından zirai faaliyet sayılacağı belirtilmiştir.
Olayda vergisi uyuşmazlık konusu taşınmazın yarış atı yetiştirilmesinde kullanıldığı ihtilafsız olup bu faaliyetin yukarıda tanımı yapılan zirai faaliyet kapsamında bulunmaması nedeniyle taşınmazın arazi olarak vergilendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : İleri sürülen iddialar, usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen …Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına …-lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 22.1.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.