Danıştay Kararı 9. Daire 1995/2183 E. 1995/3550 K. 19.12.1995 T.

9. Daire         1995/2183 E.  ,  1995/3550 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1995/2183
Karar No: 1995/3550

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Urla Vergi Dairesi Müdürlüğü – İZMİR

İstemin Özeti : Yükümlü Derneğin Kurban Bayramında toplayıp sattığı derilerden gelir elde ettiği halde katma değer vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle inceleme raporuna istinaden belirlenen matrah farkı üzerinden 1992/Eylül dönemi için tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık ve usulsüzlük cezalarının terkini istemiyle açılan davayı; 5422 sayılı Kanunun 1.maddesinin (D) bendinde, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu 4.maddesinin 1.fıkrasında, devlete, özel idarelere belediyelere ve diğer kamu idarelerine ve müesseselerine ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci maddenin (A) ve (B) işaretli bentleri haricinde kalan ticari sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu müesseseleri olduğu, 2.fıkrasında ise, bunların kazanç gayesi gütmemelerinin faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, müstakil muhasebelerinin ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerine tesir etmeyeceği, 5.maddesinde, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup 4.maddede yazılı şartları haiz bulunan işletmeler ile aynı mahiyetteki yabancı işletmelerin dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri olduğunun hüküm altına alındığı, aynı Kanunun 7.maddesinin 5.bendinde, kamu idare ve müesseselerin kurumlar vergisinden muaf olduğu, 7.bendinde ise, 3.4.5.ve 6.bentlerinde yazılı müesseselerden dernek veya vakıflara ait olup mezkur bentlerde belirtilen maksatla işletildiklerinin ilgili bakanlığın mütaalası alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca kabul edilenlerin kurumlar vergisinden muaf olacaklarının hüküm altına alındığı, 3065 sayılı Kanunun 1.maddesinin 3.fıkrasının (8) bendinde, dernek ve vakıflara hertürlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan yada bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin katma değer vergisine tabi olduğu, 40/3.maddesinde de, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi mükelleflerin beyanname vermek zorunda olduklarının hükme bağlandığı, olayda, yükümlü derneğin sahip olduğu öğrenci yurdunda İmam Hatip Lisesinde okuyan öğrencilerin kaldığı, yurdun İmam Hatip Müdürlüğünce yönetildiği, yurdun giderlerinin yurt geliri, yemek geliri, zekat ve bağışlanan kurban derilerinin satışından elde edilen gelirlerle karşılandığı, faaliyetlerinin istisnai olmayıp devamlılık arzettiği, vergi mükellefiyeti açısından da Derneğin anılan yasa hükümlerindeki koşulları taşımakta olduğunun görüldüğü, diğer taraftan vergi muafiyetinden yararlanmak için Maliye Bakanlığından muafiyet belgesi alınmadığından yükümlü Derneğin muafiyet koşulları bulunsa bile bu hakkın kullanılmasının mümkün olmadığı, yasa hükümleri gereği vergi mükellefi olması gereken davacı Dernek hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora istinaden tarh edilen katma değer vergisinde ve beyanname verilmemesi nedeniyle kesilen usulsüzlük cezasında isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan, matrah farkının davacı Derneğin belgelerinden tespit edilmiş olması nedeniyle olaya kaçakçılık cezası yerine kusur cezası uygulanmasının uygun olduğu gerekçesiyle kısmen kabul ederek katma değer vergisi ile usulsüzlük cezasını onayan kaçakçılık cezasını ise kusur cezasına çeviren … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; Derneğin ticari, sınai veya zırai bir işletmesi olmadığı gibi gelir vergisi konusuna giren unsurlardan herhangi biride mevcut olmadığından yapılan tarhiyatın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Savcı …’ün Düşüncesi : Uyuşmazlık, … İmam Hatip Lisesi Yaptırma ve Yaşatma ve Öğrencileri Koruma Derneği İktisadi İşletmesinin kurban derisi alım-satımı işi nedeniyle salınan kaçakçılık cezalı Katma Değer Vergisi ile usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmasından doğmuştur.
Vergi Mahkemesince, davacı derneğin sahibi olduğu öğrenci yurdunda, İmam Hatip Lisesinde okuyan öğrencilerin kaldığı, yurdun, İmam Hatip Lisesi Müdürlüğünce yönetildiği, yurdun giderlerinin, yurt geliri, yemek geliri, zekat adı ile toplanan bağışlar, ayniyat gelirleri ve bağışlanan kurban derilerinin satışından elde edilen gelirlerle karşılandığı, faaliyetlerinin istisnai olmayıp devamlılık arzettiği, ayrıca davacı derneğin, Kurumlar Vergisi Kanununun 7.maddesinde belirtilen vergi muafiyetinden yararlanabilmek için gerekli yasal süreçten geçip (ilgili bakanlığın görüşü alınıp, Maliye Bakanlığından muafiyet belgesi alınmak suretiyle) böyle bir hak elde etmediğine göre muafiyet hükmünden de yararlanamayacağı gerekçesiyle dava konusu Katma Değer Vergisi ile usulsüzlük cezalarının onanmasına kaçakçılık cezasının ise kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.
Davacı dernek tarafından ileri sürülen iddialar, Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar, vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü Dernek adına 1992/Eylül dönemi için tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile 1992 yılı 1-8 ve 10-12 dönemlerine ait usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı kısmen kabul ederek katma değer vergisi ile kesilen usulsüzlük cezalarını onayan kaçakçılık cezasını ise kusura çeviren Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinin 1.fıkrasında ticari, sınai, zirai faaliyat ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabil olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte Yandan 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1.maddesinin (d) fıkrasında, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi olduğu belirtilmiş ise de, Ticaret Sicili Nizamnamesinin 14.maddesinde bir gelir sağlamayı hedef tutmayan veya devamlı olmayan faaliyetlerle Türk Ticaret Kanununun 17.maddesinde tarif edilen esnaf faaliyeti sınırlarını aşmayan faaliyetlerin ticari işletme sayılmayacağı esası yer almıştır.
Olayda, fakir öğrencilere yardım amacıyla kurulan Derneğe, yılda bir kez bağışlanan kurban derilerinin paraya çevrilmesinden elde edilen kazancın ticari kazanç, bu faaliyetin de ticari faaliyet olarak kabul edilerek yapılan tarhiyat vergi mahkemesince onanmış ise de, yukarıda yapılan açıklamalar karşısında Derneğin bu faaliyeti ticari faaliyet olarak düşünülemeyeceğinden 3065 sayılı Kanunun 1/1.maddesinde belirtilen anlamda bir teslim ve hizmetin varlığından bahsedilemeyeceğinin açık bulunduğu bu durumda cezalı tarhiyatın terkini gerekirken yazılı gerekçeyle kusur cezalı olarak onayan mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Usulsüzlük cezalarına gelince, katma değer vergisine tabi ticari faaliyeti bulunmayan bir derneğin katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirmesi ve katma değer vergisi beyannamesi verme zorunluluğu bulunmadığından kesilen usulsüzlük cezalarının da yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, yeniden karar verilmak üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 19.12.1995 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.