Danıştay Kararı 9. Daire 1994/67 E. 1994/4245 K. 02.11.1994 T.

9. Daire         1994/67 E.  ,  1994/4245 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1994/67
Karar No: 1994/4245

Temyiz İsteminde Bulunan : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı-
İSTANBUL
Vekili : …
Karşı Taraf …
Vekili : …

İstemin Özeti : 1991 yılına ilişkin kusur cezalı Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı ile Ruhsatsız Faaliyet Muayene Ücretinin süresinde ödenmediğinden bahisle cebren tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı; takibe konu kamu alacağının 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97. maddesine dayanılarak Büyükşehir Belediyesince düzenlenen tarife uyarınca Ruhsatsız Faaliyet Muayyene Ücreti ile Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcına ilişkin olduğu,sözkonusu kamu alacağının ihbarname tanzimi suretiyle mükellefine tebliğ edilmeden, tespit tutanağına dayanılarak ve yazılı olarak ödenmesinin istendiği, ödenmemesi nedeniyle cebren tahsili için uyuşmazlık konusu ödeme emrinin tanzim ve tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, takibe konu kamu alacağını doğuran olay 2464 sayılı Kanun hükümlerinden kaynaklandığına göre ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 1. maddesi hükmü uyarınca öncelikle ihbarname kuralına göre tarh, tebliğ ve tahakuk ettirilmesi gerektiği, olayda, ihbarname tanzimi suretiyle tarh ve tebliğ edilmeyen kamu alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden doğrudan ödeme emri tebliğ edilerek tahsili cihetine gidilmesinde yasal uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek ödeme emrini iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; yapılan denetimde yükümlü şirketin işyerinde bir takım eksikliklerin tesbit edildiği, bu eksikliklerinin giderilmesi ve buna ait harç ve ücretin ödenmesi hususunun … gün ve … sayılı yazı ile tebliğ edildiği, ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Savcı …’ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, yükümlü şirkete ait konfeksiyon atölyesinde yapılan kontrolde proje ve ruhsatının olmadığının tesbiti üzerine düzenlenen Gayri Sıhhı Müessese Tesbit Tutanağı’na istinaden tahakkuk ettirilerek ödeme emri ile istenilen kusur cezalı muayene, ruhsat ve rapor harcı ile ruhsatsız faaliyet muayyene ücretine ilişkin olanak açılan davayı kabul ederek ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemidir.
Belediyenin … gün ve … sayılı yazı ile takip ederek doğrudan ödeme emri ile istediği kusur cezalı muayene ruhsat ve rapor harcının ihbarname tanzim ve tebliğ edilmeden istenemeyeceği hakkındaki mahkeme kararı yerinde ise de, aynı yazı üzerinden tahakkuk ettirilen ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97.maddesi uyarınca istenilen “ruhsatsız faaliyet muayene ücretinin” aynı Kanunun 98.maddesi hükmünce doğrudan ödeme emri ile takibinde yasal isabetsizlik bulunmadığından, açılan davanın “böyle bir borcu bulunmadığı” kapsamında değerlendirilerek incelenmesi gerekecektir.
2464 sayılı Kanunun 97.maddesi hükmünce istenilen ücret, bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak verilen hizmetin karşılığıdır. Uyuşmazlık konusu olayda ki, işyerlerinin ruhsatsız faaliyet gösterdiğine dair yapılan denetimler ise, 1580 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesi (19).bendi hükmünce belediyelerin asli ve zorunlu kamusal görevlerinden olup, ilgililerin isteği üzerine yapılmayan bizzat yasanın belediyeye verdiği kamusal bir görevin yerine getirilmesine ilişkindir. Bu yönüyle istenilen ücret yasal değildir.
Öte yandan, 1580 sayılı Kanunun “Belediyelerin ruhsat, resim ve vergilerine tabi işleri ruhsat almadan görenlerin cezası” başlıklı 113.maddesinde, ruhsat almadan faaliyette bulunanlara uygulanacak müeyyideler ve alınacak para cezaları düzenlenmiş iken 2464 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen tarife esas alınarak ücret istenilmesinde de yasal uyarlılık görülmemiştir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan sebeplerle ruhsatsız faaliyet muayene ücreti adı altında bir ücret istenilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından, ödeme emrini yazılı gerekçe ile iptal eden Vergi Mahkemesi kararı sonucu itibariyle yerinde olup temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık,yükümlü şirkete ait konfeksiyon atölyesinde yapılan kontrolde proje ve ruhsatı olmadığının tesbiti üzerine düzenlenen Gayri Sıhhı Müessese Tesbit Tutanağı’na istinaden tahakkuk ettirilerek ödeme emri ile istenilen kusur cezalı Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı ile Ruhsatsız Faaliyet Muayene Ücretine karşı açılan davayı kabul ederek ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunda, belediye gelirleri, vergi, harç ücret ve katılma payları olarak düzenlenmiş, anılan Kanunun 98. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Madde metninde “ücretin” vergi harç ve katılma payları arasında sayılmamış olması karşısında, 2464 sayılı Kanunun 97. maddesinde bahsedilen ücretlerin ödeme emri ile istenilebilmesi için ayrıca ihbarname düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
Başka bir deyişle, uyuşmazlık konusu ödeme emri ile istenilen kusur cezalı Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca ihbarname düzenlenerek tarh ve tahakuk ettirilmek suretiyle ödeme emri düzenlenmesi gerekir ise de, yukarıda anılan Yasa hükümleri uyarınca Ruhsatsız Faaliyet Muayene Ücreti için ihbarname tanzimi suretiyle mükellefe tebliğ edilmeden, tespit tutanağına dayanılarak ve yazılı olarak ödenmesinin istenilmesinde ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığından, açılan davanın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde öngörülen “böyle bir borcu bulunmadığı ” kapsamında değerlendirilerek incelenmesi gerekecektir.
1580 sayılı Belediye Kanununun “Belediyenin Vazifeleri” başlıklı 15.maddesi 19.bendinde, belediye kanun, nizam ve yasaklarına uymayan, kanunen ruhsata tabi iken ruhsatsız yapılan, beldenin selamet, intizam, sıhhat ve huzurunu ihlal eden şeylere meydan vermemek ve bunları menetmek, 38.bendinde ise, alelumum sınai müessese ve fabrikaların elektrik, tenvirat ve tesisatının makina ve motör ve inbikelerinin kazan, ocak ve bacalarının gerek ilk önce ve gerek sonradan muttariden ve muntazaman fenni muayenelerini icra etmek, etrafındakilerin sıhhatları huzur, rahat ve malları üzerine fena tesir icra edip etmediklerini tetkik etmek, zararlarına mani olmak belediyelerin görevleri arasında sayılmış bulunmaktadır.

Aynı Kanunun “Belediyelerin ruhsat,resim ve vergilerine tabi işleri ruhsat almadan görenlerin cezası ” başlıklı 113.maddesinde ise, Kanunen belediyenin ruhsatına ve resim veya vergilerine tabi iken ruhsatname almaksızın ve belediyeye resim ve vergi veya ruhsatiye harcı vermeksizin yapılan işler, muameleler, işleyen ve işleten kimseler, satılan veya kullanılan şeyler belediyece tutulduğu vakit bunların yapılmasında, işletilmesinde işlemelerinde veya satılıp kullanılmasında kanunen ve nizamen ve evamiri belediyece veya hıfzısıhhaca veya fennen mahzur varsa derhal menedilerek zabıt varakası tanzim ve muktari muamelei kanuniye icra ve kanunun tayin eylediği para cezasının hüküm ve istifa edileceği, mahzur yoksa kanunun tayin ve tasrih eylediği yerlerde kanun ve tarifesi mucibince tabi olduğu resim veya vergiden veya ruhsat harcından maada bunların kanunda tasrih edilen miktarları üzerinden ve kanunun tasrih etmediği yerlerde tabi olduğu resim veya vergi veya ruhsat harcından maada bir kat daha para cezasının mükelleften alınarak ruhsatnameye işleneceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Maddelerin birlikte incelenmesinden de anlaşılacağı üzere ruhsatsız faaliyet gösteren işyerlerinde yapılan denetimlerde, yasalara aykırı durumların tespiti halinde, belediyelerin yasa ile kendilerine verilmiş bulunan yetkileri kullanmak suretiyle faaliyetlerini durdurabileceği gibi ruhsat harcı yanında ayrıca para cezası da alabileceği öngörülmüştür.
Öte yandan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97. maddesinde, belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için ücret almaya yetkili oldukları açıklanmış, aynı Kanunun 82. maddesinde ise mevzuat gereğince alınması zorunlu veya isteğe bağlı görülen ve belediyeler veya onlara bağlı kuruluşlar tarafından düzenlenerek ilgilisine verilecek, muayyene ve sağlıkla veya fenni konularla ilgili tahlillere ilişkin olup bu kanunda ayrıca harca tabi tutulmamış olan ruhsatlar, rapor ve belgelerin Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcına tabi olduğu belirtilmiş bulunmaktadır.
Olayda 1. sınıf gayri sıhhı müesseseler alanında faaliyet gösteren yükümlü şirkete ait işyerinde yapılan kontrolde, işyerinde işçi sağlığı ve işgüvenliği açısından alınan önlemlerin ve sosyal tesislerin yetersiz olduğu, proje ve ruhsatının olmadığı tespit edilerek, 2464 sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca belirlenen ücret tarifesi üzerinden Ruhsatsız Faaliyet Muayyene Ücreti tahakkuk ettirilerek ödeme emri ile istenildiği anlaşılmaktadır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 97. maddesi hükmünce istenilen ücret ilgililerin isteğine bağlı olarak verilen hizmetlerin karşılığıdır. İşyerlerinin ruhsatsız faaliyet gösterdiğine dair yapılan denetimler ise, belediyelerin asli ve zorunlu kamusal görevlerinden olup, ilgililerin isteği üzerine yapılmayan bizzat kanunların belediyelere verdiği kamusal bir görevin yerine getirilmesine ilişkindir.
Bu gibi olaylarda verilen hizmet karşılığı alınması gereken harç miktarı çok düşük bedeli içerdiği için, belediyeler verdikleri hizmetin piyasa rayicini elde edebilmek amacıyla harç benzeri bir isimle ücret talep etmektedirler.
Nitekim uyuşmazlık konusu olayda da Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı ve Ruhsatsız Faaliyet Muayene Ücreti isimleri ile harç ve ücret istenmiştir ki, istenilen ücret 2464 sayılı Kanunun 82. maddesi hükümünce harç konusu olup, ücret adı altında istenilmesi yerinde değildir.
Kaldıki, 1580 sayılı Kanunun, “Belediyenin ruhsat ,resim ve vergilerine tabi işleri ruhsat almadan görenlerin cezası” başlıklı 113. maddesinde, ruhsatsız faaliyette bulunanlara uygulanacak müeyyideler ve alınacak para cezaları düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda belediyelerin asli ve zorunlu kamusal görevlerinden olan ve Kanunda harç konusu yapılan bir hususda ayrıca ücret istenilmesinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Bu hale göre belediyenin doğrudan ödeme emri ile ta kip ettiği kusur cezalı Muayene Ruhsat ve Rapor Harcının ihbarname tanzim ve tebliğ edilmeden istenemiyeceği hakkındaki mahkeme kararı yerinde bulunduğu gibi,yukarıda açıklanan sebeplerle Ruhsatsız Faaliyet Muayene Ücreti adı altında herhangi bir ücret alınmasının da yasal dayanağı mevcut olmadığından ödeme emrinin iptali hakkındaki … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararı sonucu itibariyle yerinde bulunduğundan temyiz isteminin reddine, … lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 2.11.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.