Danıştay Kararı 9. Daire 1994/292 E. 1994/4191 K. 27.10.1994 T.

9. Daire         1994/292 E.  ,  1994/4191 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1994/292
Karar No: 1994/4191

Temyiz İsteminde Bulunan : Eminönü Vergi Dairesi Müdürlüğü-Sirkeci/
İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili …
İstemin Özeti : Mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan arsa üzerine 43 yıllık irtifak hakkı tesisi suretiyle yapılan otel inşaatından dolayı 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 4 sayılı tarifenin 13/a posizyonuna göre tahakkuk ettirilen kusur cezalı tapu harcının kaldırılması istemiyle açılan davayı; dava konusu olayda, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sahibi olduğu arsa üzerine davacı şirket tarafından yaptırılan inşaat sonucu tapuda cins tashihinin, adı geçen Belediye adına yaptırıldığı ihtilafsız bulunduğundan 492 sayılı Harçlar Kanununun 58. maddesinin (f) bendi gereğince tapu harcının lehine işlem tesis edilenden istenilmesi gerekirken davacı şirketten talep edilmesinin yasal olmadığı, zira taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacı şirketin sadece yapmış bulunduğu otel binasından dolayı 43 yıl kullanma hakkını elde ettiği, tapuda davacı şirket adına yapılmış herhangi bir tescil işlemi söz konusu olmadığından yapılan tarhiyatın kanuna uygun görülmediği gerekçesiyle kabul ederek, kusur cezalı tapu harcını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harç mükellefiyetinin doğması için arsanın tapu sicilinde kayıtlı olmasının yeterli olduğu, arsanın mutlaka tapuda bina inşa eden kişi adına kayıtlı olması şartının bulunmadığı binanın maliki, irtifak hakkı sahibi inşaatı yapan şirket olduğundan, tapu harcının mükellefinin de irtifak hakkı sahibi şirket olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Savcı …’ün Düşüncesi : 492 sayılı Harçlar Kanununun 57.maddesinde, Tapu ve Kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tabi olacağı belirtilmiş, (4)sayılı tarifenin 3239 sayılı Kanunun 96/B maddesiyle değişik 13/a fıkrasında da, arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde emlak (bina) vergisi değeri üzerinden binde otuz oranında harç alınacağı, aynı maddenin son fıkrasında da tapu siciline tescil yapılmaması halinde de bu harcın tahsilinin aynı esaslara göre yürütüleceği yine aynı kanunun 58.maddesinde harcın mükellefi ve kimler tarafından ödeneceği açıklanmış ve maddenin (f) fıkrasında ise lehine işlem yapılmış olanların harcı ödemekle mükellef oldukları belirtilmiştir.
Anılan madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, arsa ve arazi üzerine bina inşa edilmesi durumunda harç alacağının doğduğu, tapu kaydının arsa üzerine bina inşa eden kişi adına yapılmış bulunması şartının getirilmediği, ve binayı inşa eden kişinin harcın yükümlüsü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait taşınmazın irtifak hakkı tesisi suretiyle 43 yıllığına irtifak hakkı elde edilmesi sonucu üzerine inşa edilen binalardan dolayı tahakkuk eden tapu harcının mükellefinin binaları inşa eden şirket olması gerekeceğinden, Vergi Mahkemesince, tapu harcının, tapuda lehine işlem tesis edilen belediyeden istenilmesinin yasa gereği olduğu gerekçesiyle terkinine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : 492 sayılı Harçlar Kanununun 57. maddesi ve (4) sayılı tarifenin 3239 sayılı Kanunun 96/B maddesiyle değişik 13/a fıkrası ile 58. maddenin (f) bendi hükümlerinin birlikte incelenmesinden, arsa ve arazi üzerine bina inşa edilmesi halinde harç alacağının doğduğu, tapu kaydının arsa üzerine bina inşa eden kişi adına yapılmış bulunması şartının getirilmediği ve binayı inşa eden kişinin harcın yükülüsü olduğu anlaşıldığından, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait arsa üzerine 43 yıl için irtifak hakkı tesisi suretiyle inşa edilen otel binasından dolayı tarh edilen tapu harcının mükellefinin, binayı inşa eden şirket olması gerektiğinden, aksi görüşle tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan arsa üzerine 43 yıl için irtifak hakkı tesisi suretiyle yapılan otel inşaatından dolayı 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin 13/a fıkrasına göre tarhedilen kusur cezalı tapu harcını terkin eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 57. maddesinde tapu ve kadostro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tabi olacağı belirtilmiş, (4) sayılı tarifenin 3239 sayılı Kanunun 96/B maddesiyle değişik 13/a fıkrasında , arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina ve sair tesislerin tescilinde emlak vergisi değeri üzerinden %030 oranında harç alınacağı, aynı maddenin son parağrafında da, tapu siciline tescil yapılmaması halinde de bu harcın tahsilinin aynı esaslara göre yürütüleceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan madde hükümleri uyarınca harç mükellefiyetinin doğması için, arsanın da, bina inşa eden kişi adına kayıtlı olması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 58. maddesinde, harcın mükellefi ve kimler tarafından ödeneceği altı bend halinde açıklanmış ve anılan maddenin (f) fıkrasında ise, lehine işlem yapılmış olanların harcı ödemekle mükellef oldukları belirtilmiştir.
Yukarıda sözü edilen madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, arsa ve arazi üzerine bina inşa edilmesi durumunda harç olacağının doğduğu ve binayı inşa eden kişinin bu harcın yükümlüsü olduğu anlaşılmaktadır.
Olayda ise,mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait arsanın irtifak hakkı tesisi suretiyle 43 yıllığına kullanma hakkının elde edilmesi sonucu üzerine inşa edilen otel binasından dolayı tarh edilen tapu harcının mükellefinin yükümlü şirket olması gerekirken, vergi mahkemesince harç mükellefi olunabilmesi için inşa edilen binanın mülkiyetinin iktisabının da şart olduğu gerekçesiyle verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 28.10.1994 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY: Temyiz edilen mahkeme kararında yasa hükümlerine aykırı bir durum bulunmadığı ve aynı gerekçeyle onanması gerektiği görüşü ile verilen karara katılmıyorum.