Danıştay Kararı 9. Daire 1994/2584 E. 1994/3441 K. 13.09.1994 T.

9. Daire         1994/2584 E.  ,  1994/3441 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1994/2584
Karar No: 1994/3441

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Karşı Taraf : İstiklal Vergi Dairesi Müdürlüğü- MERSİN

İstemin Özeti : Özel halk otobüsü işleten adi ortaklığın 1986 ve 1987 yıllarına ait Katma Değer Vergisi ile kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezası ile ilgili vergi borçlarının süresinde ödenmemesi sebebiyle düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı; adi ortaklık tarafından açılacak davaların, iştirak halinde mülkiyet kuralları gereğince (Borçlar Kanunu Md.534, Medeni Kanunun md.640) bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiği, olayda davanın bir ortak tarafından açılması sonucu diğer ortağın da davaya katılmasını veya muvafakat etmesini sağlamak amacıyla mahkemelerince, ara kararı ile 30 günlük süre verildiği halde sürenin dolmasına rağmen diğer ortağın davaya katılmamış ve davacıya yetki de vermemiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının; adi ortaklıkta ortakların bir birlerini temsil yetkisi mukaveleye dayanmamakta isede hukuki teamülü bu şekilde olduğu ayrıca ortaklık 1/2 kar esasına dayandığından, ortağını davaya katılmaya zorlamak yada dava açmasına yetki istemek durumunda olmadığı, hiç değilse davanın kendisi yönünden esastan incelenmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının yasal olduğu ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Savcı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b)Hukuka aykırı karar verilmesi, c)Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Borçlar Kanununun 534.ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 44.maddeleri hükmü karşısında, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Özel halk otobüsü işleten adi ortaklıkta ortakların vergi borçlarını zamanında ödememeleri sebebiyle düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrine karşı ortaklardan biri tarafından açılan davayı, Medeni Kanunun 640.ve Borçlar Kanununun 534.maddeleri hükümlerinden bahisle ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmiştir.
Davanın Medeni Kanun’un, İştirak halide mülkiyetin hukuki yönlerinden bir kısmını düzenleyen 640.maddesi hükmü ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Borçlar Kanununun 520.maddesinde, Türk Ticaret Kanununda, tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını taşımayan iki veya daha fazla kişilerin mallarını ve emeklerini, belli iş yapmak için bir akit ile birleştirmelerine adi şirket denildiği ve bu şirketlerin, Borçlar Kanununda bu yönde düzenlenen hükümlere tabi oldukları hükme bağlanmıştır.
Ayrıca sözü edilen Kanunun temsil hükümlerini taşıyan 534.maddesinde; Aksi, mukavelede belirtilmedikce, şeriklerin birlikte yahut bir mümessil vasıtasıyla üçüncü şahıslara karşı yaptıkları işlemlerden müteselsilen sorumlu oldukları ifade edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 44.maddesinde, Adi…ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap tutulacağı hükmü getirilmiş olup bu hüküm uyarınca adına vergi tarhedilen ortağın, bu vergiye ait ihbarname veya ödeme emrine karşı dava açma hakkı doğduğunun kabulü gerekmektedir.
Buna göre adi ortaklığın ödenmeyen vergi ve ceza borçlarından dolayı kendisine ödeme emri tebliğ edilen ortağın açtığı davanın, esastan incelenerek karara bağlanması gerekirken usul yönünden reddedilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının bozulmasına dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 20.9.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.