Danıştay Kararı 9. Daire 1993/3110 E. 1994/3746 K. 10.10.1994 T.

9. Daire         1993/3110 E.  ,  1994/3746 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1993/3110
Karar No: 1994/3746

Temyiz İsteminde Bulunan : Kırkağaç Vergi Dairesi Müdürlüğü-MANİSA
Karşı Taraf : …
Vekili : …

İstemin Özeti : Yükümlünün 1986 yılında satın aldığı taşınmazı 1989 yılında satması neticesinde elde edilen gelirin ticari kazanç olduğu ve katma değer vergisine tabi bulunduğu gerekçesiyle tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; 193 sayılı yasanın 37. maddesinde satın alınan bir taşınmazın beş yıl içinde parsellenerek satışından doğan kazancın ticari kazanç olarak sayıldığı, anılan kanun hükmünde parsellemenin tanımının yapılmadığı, bu nedenle sözü edilen parselleme işleminden, 3194 sayılı İmar Kanununda yer alan arazinin imar durumuna alınarak ifraz ve tevhid işlemlerinden sonra alt yapı tesislerinin de yapılması suretiyle arsa olarak bağımsız bölümlere ayrılmasının amaçlandığı, olayda, yükümlü tarafından 10.7.1986 tarihinde satın alınan arazinin üzerinde tevhid ve ifraz işlemi yapılmaksızın 17.2.1989 tarihinde yapı kooperatifine satıldığı, kooperatif tarafından imar planına uygun olarak arazinin 1006 m2 si yola terk edilmek suretiyle parsel haline getirildiği, anılan parselleme işleminin … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararı ile onandığının Belediye Başkanlığının … gün ve … sayılı yazısından anlaşıldığı, bu durumda satın alınan arazinin, üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan satıldığının sabit olduğu, arazinin salt toplu konut alanına alınması, parsellendiğini göstermeye yeterli olmadığından tarhiyata konu edilmesinde yasal uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve K:… sayılı kararının; bir arazinin parsellenerek satışının, kısımlara ayırmak suretiyle satışı ifade ettiği, arazinin imar planında toplu konut alanı olarak ayrılmasının parselasyon işleminin fiilen yapıldığı anlamına geleceği ve bu durumdaki bir arazinin kısmen veya tamamen satılması sonucu elde edilen kazancın 193 sayılı kanunun 37.maddesinin 6. fıkrasında yer alan ticari kazanç kapsamında olması nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …’ın Düşüncesi : 1986 Yılında satın alınıp,1989 yılında satılan gayrimenkulden elde edilen gelirin ticari kazanç olduğu iddiası ile salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini, satın alınan arazi üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan satıldığı sabit bulunduğundan, arazinin salt toplu konut alanına alınması parsellendiğini göstermeye yeterli olmadığı bu hali ile bu satışın ticari satış olarak kabul edilemeyeceği gibi, buradan elde edilen gelirin ticari kazanç olarak nitelenemeyeceği gerekçesiyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararı dayandığı hukuki ve yasal nedenlerle yerinde görülmüş olup, ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda değildir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar Temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … gün ve K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 10.10.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.