Danıştay Kararı 8. Daire 2023/580 E. 2023/455 K. 08.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2023/580 E.  ,  2023/455 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/580
Karar No : 2023/455

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Odaları Birliği
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi müfettişi olarak görev yapmakta iken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, vergi müfettişi olarak görev yaptığı sürelerin “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik” süresi olarak kabul edilerek “Yeminli Mali Müşavirlik” sınavına katılma hakkı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin … tarihli E… sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davalı idarece Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan kişilerin bir daha kamu hizmetinde istihdam edilmeyecekleri ve kamu görevlisi olamayacakları kurala bağlandığından 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacının, bir kamu hizmeti olan yeminli mali müşavirlik mesleğini ifa edemeyeceği gerekçesiyle davacının Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi müfettişi olarak görev yaptığı sürelerin serbest muhasebeci mali müşavirlikte geçen süre olarak sayılması ve tarafına yeminli mali müşavirlik sınavlarına katılma hakkı verilmesi istemiyle yapılan başvuru reddedilmiş ise de; somut olayda davacının idari, ticari ya da sınai bir sözleşme kapsamında kamu hizmetinde çalıştırılma durumunun olmadığı, yeminli mali müşavirliğin bir istihdam ilkesine dayanmadığı, yeminli mali müşavirlik faaliyetinin kamu hizmeti ve görevi yasağı kapsamında değerlendirilerek genişletilemeyeceği ve bu itibarla, Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan ancak disiplin ya da ceza hükümleri kapsamında memuriyetten çıkarılmadığı açık olan davacı tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi müfettişi olarak görev yaptığı sürelerin serbest muhasebeci mali müşavirlikte geçen süre olarak sayılması ve tarafına yeminli mali müşavirlik sınavlarına katılma hakkı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun, kamu hizmetinde istihdam yasağı kapsamında değerlendirilmek suretiyle reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
TÜRMOB’un İddiaları: Davalı idare tarafından, davacının ifa etmek istediği Yeminli Mali Müşavirlik mesleğinin bir kamu hizmeti olduğu, ayrıca yeminli mali müşavirlerin sahip oldukları tasdik yetkisi sebebiyle kamu görevlisi saymak gerektiği, bu hususlar gözetilmeden verilen iptal kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, diğer taraftan davacının yeminli mali müşavirlik sınavına katılmayı vergi müfettişliği unvanına sağlanan haktan faydalanarak talep ettiği, 677 sayılı KHK’nın 1/3. maddesinde “(…) kamu görevinden çıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamazlar.” hükmü de dikkate alındığında davacının talebinin karşılanma olanağının bulunmadığı, usul ve yasaya aykırı olan temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davacının İddiaları: İdare Mahkemesinin iptal kararına karşı davalı İdarece istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyaya vekaletname sunmak suretiyle istinaf başvurusuna cevap verildiği, kesin hüküm elde edilmeden önce istinaf aşamasında vekaletname sunulması halinde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAF SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘İstinaf’ başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir…3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir…6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ‘Temyiz’ başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararlar, temyiz edilebilecek olan kararlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi müfettişi olarak görev yapmakta iken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, vergi müfettişi olarak görev yaptığı sürelerin “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik” süresi olarak kabul edilerek “Yeminli Mali Müşavirlik” sınavına katılma hakkı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin TÜRMOB işleminin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde düzenlenen hüküm kapsamında yer almadığı, zira dava konusu işlemin davacının belli bir meslekten veya kamu görevinden süresiz olarak çıkarılma sonucunu doğuran bir işlem niteliğine haiz olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMLERİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 08/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.