Danıştay Kararı 8. Daire 2023/449 E. 2023/158 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2023/449 E.  ,  2023/158 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/449
Karar No : 2023/158

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI ) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 2014 yılında Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Uygulamalı Psikoloji” yüksek lisansı ve akabinde 2020 yılında Doğuş Üniversitesi’nde “Klinik Psikoloji” doktorasını tamamlayan davacı tarafından, öncelikle yüksek lisans eğitiminin klinik psikoloji alt alanıyla tescil edilmesi şayet bu şekilde tescil edilemiyor ise uygulamalı psikoloji yüksek lisans diplomasının psikoloji yüksek lisansı olarak kabul edilerek mezuniyetlerine bağlı olarak klinik psikoloji doktora diplomasının tescil edilmesine yönelik 11/01/2021 tarihinde yaptığı başvurunun zımmen reddi işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K: … sayılı kararıyla; klinik psikolog olarak diploma tescilinin sağlanabilmesi için birinci yolun psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik psikoloji yüksek lisansı yapmak olduğu, ikinci yolun ise diğer lisans eğitimine ek olarak psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansı üzerine de klinik psikoloji doktorası yapılması olduğu bu kapsamda davacının 2004 yılında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hemşirelik lisans mezuniyeti bulunduğundan ikinci imkan için aranan şartları sağlaması gerekmekte olup klinik psikoloji doktorası yapmış olmak şartını sağlaması nedeniyle davacının yaptığı uygulamalı psikoloji yüksek lisans eğitiminin irdelenmesi gerektiği, davacının uygulamalı psikoloji yüksek lisans eğitimine 2014 yılından başlayarak 18/07/2018 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında alınan karardan önce yüksek lisans eğitimini tamamlamış olması sebebiyle 10.01.2018 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu Kararının (b) bendi uyarınca davalı idarece mağduriyet oluşturmamak üzere yapılan değerlendirme neticesinde bu kararın çıktığı tarihten önce “Uygulamalı Psikoloji” üst alanında eğitim alan davacının diplomasına üst alanın yanı sıra “Klinik Psikoloji” alt alanı yazılmadığı için davacının yüksek lisans eğitiminin klinik psikoloji olarak nitelendirilmesine imkan bulunmadığı, davacının uygulamalı psikoloji yüksek lisans eğitiminin psikoloji yüksek lisans eğitimine eşdeğer olması halinde de 1219 sayılı Kanun’da aranan yüksek lisans şartını taşıyacak olması sebebiyle Mahkemenin 23/02/2022 tarihli Ara Kararıyla davacının görmüş olduğu ders içeriklerinin incelenerek Psikoloji veya Klinik Psikoloji yüksek lisans programı ile eşdeğer olup olmadığı ve Klinik Psikolog ünvanını kullanıp kullanamayacağın Üniversitelerarası Kurul’a sorulması üzerine davacının uygulamalı psikoloji alanında yapmış olduğu yüksek lisansın psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisans eğitimine eşdeğer olmadığı yönünde cevap verildiği, davacının uygulamalı psikoloji yüksek lisansının psikoloji yüksek lisansına eşdeğer olmadığı, öğrenim durumu uyarınca klinik psikolog olarak görev yapamayacak davacı tarafından yapılan tescil taleplerinin reddine yönelik tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı / davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘İstinaf’ başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir…3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir…6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ‘Temyiz’ başlıklı 46. maddesinde, bölge idare mahkemesinde istinaf incelemesinden geçtikten sonra temyiz incelemesine tabi tutulacak olan davalar tahdidi olarak sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, 2014 yılında Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Uygulamalı Psikoloji” yüksek lisansı ve akabinde 2020 yılında Doğuş Üniversitesi’nde “Klinik Psikoloji” doktorasını tamamlayan davacı tarafından, öncelikle yüksek lisans eğitiminin klinik psikoloji alt alanıyla tescil edilmesi şayet bu şekilde tescil edilemiyor ise uygulamalı psikoloji yüksek lisans diplomasının psikoloji yüksek lisansı olarak kabul edilerek mezuniyetlerine bağlı olarak klinik psikoloji doktora diplomasının tescil edilmesine yönelik 11/01/2021 tarihinde yaptığı başvurunun zımmen reddi işleminin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun’un 46. madde hükmü kapsamında yer almadığı ve istinaf aşamasının sonuçlanmasıyla kesinleşeceği açıktır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan davalardan hiçbirine uymadığı, Bölge İdare Mahkemesinin temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
Kesin olarak, 26/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.