Danıştay Kararı 8. Daire 2023/447 E. 2023/161 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2023/447 E.  ,  2023/161 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/447
Karar No : 2023/161

YETKİLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ
Davacı … tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 29/10/2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden ihraç edildiği belirtilerek öğretmenlik lisansının iptaline ilişkin işlemin kaldırılması ve özel öğretim kurumlarında çalışma izni verilmesi talebiyle, Milli Eğitim Bakanlığı’na iletilmek üzere Osmaniye Valiliği’ne yapılan 29/01/2021 tarihli başvurunun reddine ilişkin 17/08/2021 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işleminin iptali istemiyle … Valiliği’ne karşı dava açılmıştır.
Ankara 26. İdare Mahkemesinin 22/10/2021 tarih ve E:2021/1618; K:2021/1204 sayılı kararıyla, davacının başvurusunun özel eğitim kurumlarında çalışma izni verilmesine ilişkin olduğu, dolayısıyla davacının başvurusunun, 7075 sayılı Kanunun 2. maddesinde sayılı işlemlere bağlı KHK larda düzenlenen bir ilave tedbir düzenlemesi olmadığı, Mahkemenin ancak 7075 sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen bir işleme bağlı olarak yapılan ilave tedbirlere karşı 7075 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesi kapsamında yapılacak başvurular hususunda yetkilendirildiği ve davacının çalışma izninin verilmemesine ilişkin işleme yönelik doğrudan KHK da bir düzenleme olmadığı ve bu işlemin doğrudan idari bir tasarrufla gerçekleştirildiği, dava dosyasının görüm ve çözümünde genel görevli/yetkili Ankara İdare Mahkemelerine tevzi edilmesi gerekirken, hatalı tevzi nedeniyle Mahkeme kaydına girdiği, hatalı tevzi nedeniyle esas kaydının kapatılmasına, dava dosyasının genel görevli Ankara İdare Mahkemelerine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
Ankara 3. İdare Mahkemesinin 31/03/2022 tarih ve E:2021/2043; K:2022/661 sayılı kararıyla; Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı doğrultusunda, çalışma izni iptal edilenlerin durumlarının değerlendirilmesi hususunda Valiliklerce oluşturulan komisyonlara yetki verildiği ve davacının başvurusu konusunda işlemi tesis etmeye yetkili makamın Osmaniye Valiliği olduğu, 2577 sayılı Kanun’un 32/1. maddesi gereğince davanın görüm ve çözümünde, Osmaniye İlinin idari yargı yetkisi bakımından bağlı olduğu Adana İdare Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddilmiştir.
Adana 3. İdare Mahkemesinin 28/12/2022 tarih ve E:2022/605; K:2022/1921 sayılı kararıyla; dava konusu işleme esas başvurunun tereddüte mahal bırakmaksızın 7075 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi doğrultusunda 675 sayılı KHK ile davacının kamu görevinden ihraç edilmesi sonucunda öğretmen olarak çalışma izninin iptal edilmesi üzerine yapıldığı, bu durumun olağanüstü hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirler kapsamında olduğu, ayrıca davacının belirli bir mevzuat kapsamında yaptığı başvurunun idarece farklı bir değerlendirme yapılarak genel mevzuat hükümlerine değinilerek reddedilmiş olmasının yetkili mahkemenin belirlenmesinde rol oynamayacağı, dolayısıyla 7075 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında ilave tedbirlerle ilgili yapılan başvurunun reddi işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Hakimler ve Savcılar Kurulunca görevlendirilen Ankara İdare Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddi üzerine ortaya çıkan yetki uyuşmazlığında, 2577 sayılı Yasanın 43. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 32. maddesinde, “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının Şanlıurfa İli, Suruç İlçesi’nde öğretmen olarak görev yapmakta iken 29/10/2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden ihraç edildiği, davacı tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı İletişim Başkanlığı (MEBİM) üzerinden … tarih ve … sayılı başvuru ile; “675 sayılı KHK ile ihraç edildiği, bu sebepten dolayı özel sektörde çalışamadı, geçici madde kapsamında yapmış olduğu başvuru ile şahsına özel sektörde çalışma izni verilip verilmeyeceği konusunda bilgilendirme yapılmasını talep ettiği”; 29/01/2021 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’na iletilmek üzere Osmaniye Valiliği’ne yapmış olduğu başvuru ile de; “öğretmenlik lisansının iptaline ilişkin işlemin kaldırılması ve özel öğretim kurumlarında çalışma izni verilmesinin” talep edildiği görülmektedir.
Davacının yapmış olduğu her iki başvurunun içeriğinden, hakkında verilen ihraç kararı nedeniyle özel öğretim kurumlarında görevlendirilmesinin önündeki engelin kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmak olup; davacının yapmış olduğu başvuru Milli Eğitim Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı Komisyon Kararı ile reddedilmiştir.
Öte yandan, davacının 04/01/2022 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçesinde; 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda yer alan özel öğretim kurumlarında personel görevlendirilmesine ilişkin hükümlere atıf yapılarak; tarafınca herhangi bir özel öğretim kurumu ile sözleşme akdedilmesinin mümkün olmadığı, KHK ile kamu görevinden ihraç olup özel öğretim kurumunda çalışmak isteyen ilgililer hakkında MEBBİS üzerinden sistemin uyarı vererek ve başvurularının kabul edilmediği ileri sürülmektedir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; her ne kadar davacı tarafından, yapılan başvurunun 7075 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi kapsamında bir başvuru olduğu belirtilmekte ise de; KHK ile kamu görevinden ihraç olan davacı hakkında “özel öğretim kurumlarında görevlendirilemez” şeklinde ilave bir tedbirin uygulanmasının söz konusu olmadığı, başvuruların içeriği itibariyle özel öğretim kurumlarında görevlendirilme talebini içerdiği, bu haliyle, genel yetki kuralı uyarınca, başvurunun reddine ilişkin işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer İdare Mahkemesinin, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; 2577 sayılı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, başvurunun reddine ilişkin işlemi tesis eden Milli Eğitim Bakanlığı’nın bulunduğu yer İdare Mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi yetkilidir.

Açıklanan nedenlerle; dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğunun belirlenmesine, dava dosyasının Ankara 3. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın birer örneğinin Adana 3. İdare Mahkemesi ve taraflara bildirilmesine, 26/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.