Danıştay Kararı 8. Daire 2023/1266 E. 2023/1114 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2023/1266 E.  ,  2023/1114 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/1266
Karar No : 2023/1114

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR):
1- … Birliği
VEKİLİ: Av. …

2- … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul Barosu levhasına kayıtlı avukat olarak görev yapmakta iken, hakkında “zimmet” iddiası ile açılan kamu davası sonucunda verilen İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl, 9 ay, 10 gün süreli hapis cezasının ve TCK 53/5. maddesi gereğince aynı süre ile “avukatlık hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanması” kararının … BAM … Ceza Dairesi’nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla kesinleşmesi sebebiyle İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun kararı ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 153. ve 154/1. maddeleri gereğince “tedbiren işten yasaklanmasına” karar verilen davacı tarafından; tedbiren işten yasaklanmasına ilişkin kararın kaldırılması başvurusu neticesinde İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… sayılı “Tedbiren İşten Yasaklama Kararının Devamı” yönünde verilen kararının “Tedbiren İşten Yasaklama Kararının Kaldırılması Talebinin Reddine” şeklinde düzeltilerek onanmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarihli ve E:… ve K:… sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mevzuat hükümlerinde meslekten çıkarma cezasını gerektirebilecek mahiyette bir işten dolayı hakkında kovuşturma yapılmakta olan avukatın disiplin kurulu kararıyla tedbiren işten uzaklaştırılabileceğinin düzenlendiği, davacının eyleminin yapılan ceza yargılaması sonucunda yukarıda anılan ceza mahkemesi kararlarıyla sabit görüldüğü ve mahkeme kararı ile işlendiğine karar verilen zimmet suçunun meslekten çıkarma cezasını gerektirebilecek nitelikte olduğu hususları birlikte dikkate alındığında, davacı hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 153. maddesi gereğince tedbir niteliğinde işten yasaklanmasının devamı yönünde alınan Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararının hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Avukatın yargılandığı ceza davasının Yargıtay 5. Dairesinde temyiz incelenmesinde olduğunun belirlenmesi karşısında, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunca verilen … tarih ve … sayılı “tedbiren işten yasaklama” kararının uygulanmasından itibaren tedbir mahiyetindeki bu işlem ile bu süreden itibaren davacıdan kaynaklanmayan kovuşturma dolayısıyla tedbir verilebilecek dönemin uzamasına ve davacının uzun süre mesleğini yapamaz hale getirecek cezaya dönüşmesine sebebiyet vereceği açık olduğundan, tedbiren işten çıkarma kararının uygulanmasına devam edilmesi halinde bu durumun Anayasa’nın kurala bağlandığı hukuk güvenliği ilkesini ihlal edeceğinin açık olduğu, yargılamanın uzunluğu dikkate alındığında 1136 sayılı Kanunun 153’ncü maddesiyle Barolar Birliğine tanınan takdir hakkının çalışma hakkını engelleyecek ve masumiyet karinesini ihlal edecek biçimde ilgili aleyhine kullanılamayacağı, kaldı ki adı geçenin yargılanması sonucunda mahkumiyete hükmedilmesi halinde davalı idarece 1136 sayılı Kanunun 5. maddesi hükümlerine aykırılık nedeniyle 1136 sayılı Kanunun 72 ve 74’ncü maddelerinin de uygulanacağı da kuşkusuz olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:… K:… sayılı kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
1-Davalı Türkiye Barolar Birliği tarafından; kararın hukukla aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı İstanbul Barosu tarafından; kararın hukukla aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmü yer almış; aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde ise; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: (…) c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları (…)” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, avukat olan davacının ” “tedbiren işten yasaklanmasına” dair kararın iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası” olarak nitelendirilemeyeceği; öte yandan, avukatlı mesleği ticari faaliyet olarak da değerlendirilemeyeceğinden, bakılan davanın, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 09/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.