Danıştay Kararı 8. Daire 2023/1217 E. 2023/1824 K. 07.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2023/1217 E.  ,  2023/1824 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/1217
Karar No : 2023/1824

DAVACI :… Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …Valiliği

DAVANIN ÖZETİ : İzmir ili, Karabağlar ilçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve tapunun … ada … parseline kayıtlı harman yeri vasıflı taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu’nun Geçici 3. maddesi gereğince tahsis amacının değiştirilmesi talebiyle yapılan 30/09/2022 tarihli başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı İzmir Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işlemi ile bu işlemin dayanağı olan “4342 sayılı Mera Kanunu Değişik 14 üncü Madde Uygulamaları” başlıklı 2014/2 sayılı Genelgenin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Davaların Açılması” başlığını taşıyan 3. maddesinde; davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin belirtileceği; dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği; dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 15/1-d maddesinde ise; 14. maddenin 3/g bendinde yazılı hallerde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği belirtilmiştir.
İdari Yargılama Usulünde geçerli olan yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istendiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idarî işlemle sınırlı olarak yargı merciince inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idarî işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli maddelerinin/ibarelerinin iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak, her durumda iptali istenen kısımların açıkça belirtilmesi ve bu kısımların davacının menfaatini nasıl etkilediğinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; İzmir ili, Karabağlar ilçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve tapunun … ada … parseline kayıtlı harman yeri vasıflı taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanununun Geçici 3. maddesinin birinci fıkrası gereğince tapuda Belediye adına tescilinin korunarak tahsis amacı değişikliğinin yapılması istemiyle yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun, İzmir Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ile “4342 sayılı Mera Kanunu Değişik 14. Madde Uygulamaları” başlıklı 2014/2 sayılı Genelge’nin 2. maddesinde yer alan “Harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacı değişikliği işlemlerinde 14 üncü madde hükümleri uygulanır. Ancak Geçici Madde-3 hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca reddedilmesi üzerine söz konusu işlem ile bu işlemin dayanağı olan 2014/2 sayılı Genelgenin tamamının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, buna mukabil dilekçe içeriğinde hukuka aykırılık iddialarının dava konusu Genelgenin 2. maddesi çerçevesinde temellendirildiği, Genelgenin diğer maddeleri yönünden herhangi bir iddiada bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, dava dilekçesinde her ne kadar dava konusu Genelgenin tamamının iptalinin istenildiği görülmekte ise de; yukarıda alıntısı yapılan yasal düzenleme uyarınca; davacının Genelgenin tamamının iptalini istemek hususunda sahip olduğu menfaatin ve hukuki sebeplerin ortaya konulması veya Genelgenin sadece davacıya yönelik olan madde veya maddelerinin iptali isteniyorsa, iptali istenen kısımlarının açıkça, tek tek ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde gerekçeleri ile belirtilmesi gerektiğinden, dava dilekçesi 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE,
2. Yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin davacı vekiline bildirilmesine,
07/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.