Danıştay Kararı 8. Daire 2022/7774 E. 2022/8496 K. 30.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/7774 E.  ,  2022/8496 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7774
Karar No : 2022/8496

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. Temyiz No:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul Barosuna kayıtlı olan Av. … hakkında yapmış olduğu şikayet neticesinde, avukat hakkında yapılan inceleme sonucunda iddianın kısmen doğrulanmaması, kısmen de eylemin muahezeyi gerektirmemesi nedeniyle soruşturma izni verilmesinin gerekli görülmediğinin … İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile bildirilen … tarihli Olur işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, … sayılı kararında; uyuşmazlıkta… … ada, … parseldeki hissesini diğer kardeşlerinden miras kaçırmak amacıyla avukatı … devrettiği iddiasına ilişkin tapu kaydı incelendiğinde, … ada, … parseldeki … metrekarelik hissenin, E:… sayılı tapu iptal ve tescil davası açılmadan önce … tarihinde satış işlemi ile … devredildiği, görülen davada taşınmaz maliki olması nedeniyle aynı zamanda davalı olduğu, Av. … müvekkili …’den vekalet aldıktan sonra, ancak tapu iptal ve tescil davası açılmadan önce taşınmazı satın aldığı, davacı tarafından bu satış işleminin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını iddia edilmiş ise de Av. … taşınmazı satın alma eyleminin taraflar arasındaki mevcut hukuk davasında, tapu iptal ve tescil talebine konu olan ve mahkemece çözümlenmesi gereken hukuki ihtilaftan ibaret olduğu, Av. …’ın gerçeğe aykırı belge düzenlediğine veya düzenlendiğini bildiğine ve bu belgeyi kullanarak yargılamayı müvekkili lehine etkilemeye çalıştığına dair iddiasına ilişkin ise somut herhangi bir delil bulunmadığı gibi, mahkemeye sunulan belgelerin gerçeğe aykırı olup olmadığını takdir ve değerlendirme yetkisinin ilgili mahkemeye ait olduğu, tehdit eylemi ile ilgili ise; davacının şikayet dilekçesinde ve alınan ifadesinde herhangi bir tanık bildirmediği, soyut iddiası dışında herhangi bir delil bulunmadığı gibi, bahse konu iddia ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde … sayılı soruşturma dosyasında davacı beyanları dışında delil bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görüldüğünden, şikayet edilen avukat hakkında soruşturma izni verilmesini gerektirir nitelikte ve ağırlıkta herhangi bir eyleminin bulunmadığı kanaatine varıldığı, bu durumda, davacının şikayette bulunduğu … Barosuna kayıtlı Av. … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine, kesin olarak karar verilmiştir.
Davacı tarafından anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararıyla; temyiz istemine konu kararın 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde sayılan kararlar arasında yer almadığı ve Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hukuka uygun olmayan Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir…3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir…6) Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasının aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve … tarihli ve … sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) … tarihli ve … sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.”; “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında; temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; 7. fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, 6. fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan … hakkında davacı tarafından yapılan şikayet neticesinde, ilgili avukat hakkındaki iddianın kısmen doğrulanmaması, kısmen de eylemin muahezeyi gerektirmemesi nedeniyle soruşturma izni verilmesine yer olmadığına ilişkin … Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarihli Olur işleminden kaynaklandığı, bu itibarla bakılan davanın 2577 sayılı Kanunun 46. maddesi kapsamına girmediği ve temyiz yolu açık bulunan davalar arasında yer almadığı anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu temyiz isteminin reddine dair kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.