Danıştay Kararı 8. Daire 2022/7669 E. 2023/355 K. 03.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/7669 E.  ,  2023/355 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7669
Karar No : 2023/355

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde iş sözleşmesine istinaden … Lisans Programı alanında öğretim görevlisi olarak çalışan davacı tarafından, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nca çalışma izninin iptal edilmesine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; yabancı uyruklu davacının çalışma izninin iptaline, davacının içinde bulunduğu siyasi hal ve faaliyetlerin gerekçe oluşturduğu, anayasal ve yasal hükümler çerçevesinde, öğretim görevlilerinin; çağdaş eğitim ve öğretim esaslarına, milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücünü yetiştirecek olan kişiler olarak tanımlandığı, yabancı uyruklu öğretim görevlisinin, ayrıntısı dosyada mevcut olan faaliyetlerde bulunmakla itham edildiği, davalı idarenin takdir yetkisini kullanmak için yeterli bir gerekçenin oluştuğu ve bu yetkinin, kamu yararının sağlanması amacıyla kullanıldığı, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dairemizin 03/06/2022 tarih ve E:2019/4003, K:2022/3788 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, davalı idarece dava konusu işleme gerekçe olarak, İstanbul Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü’nde yeterli öğretim elemanının bulunduğu ve davacının 11/01/2016 tarihli ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi-Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attığı hususlarına yer verilmişse de, davacı hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan açılan davada … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla, Anayasa Mahkemesi kararının Mahkemelerini de bağladığı, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, anılan kararın 20/09/2019 tarihinde kesinleştiği; davacı hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan açılan bir diğer davada ise; … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla atılı suçlamanın maddi unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, anılan kararın da 01/07/2016 tarihinde kesinleştiği görülmekle birlikte, davalı idarenin yeterli öğretim elemanının bulunduğu yönündeki savunmasının ise, somut bilgi ve belgelerle desteklenmediği gibi davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı hususunun da somut gerekçelere dayanmadığı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek, dava konusu işlemin iptaline, Anayasa’nın 125. maddesi gereği, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğundan, hukuka aykırı bulunarak iptal edilen işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 50/4. maddesi uyarınca Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul Bilgi Üniversitesi, … Bölümü’nde 2005 yılından itibaren yabancı uyruklu öğretim elemanı olarak çalışan ve en son 29/06/2016 tarihli Yürütme Kurulu’nda görev süresi uzatılan davacı tarafından, dava konusu … tarih ve … sayılı işlemle çalışma izninin Yürütme Kurulu’nun 22/02/2017 tarihli toplantısında iptal edildiğinin bildirilmesi üzerine, anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idare tarafından davacı için 01/09/2016-31/08/2017 tarihleri arası çalışma izninin verildiği ve 22/02/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararıyla çalışma izninin iptal edilmesine karar verildiği, anılan kararın dava konusu … tarih ve … sayılı işlemle bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, işlemin tesis edildiği tarih ile çalışma izin süresi sonuna tekabül eden tarih aralığı için davacıya yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 03/02/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X-) Dava, İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde iş sözleşmesine istinaden … Lisans Programı alanında öğretim görevlisi olarak çalışan davacı tarafından, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nca çalışma izninin iptal edilmesine dair … tarih … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan ancak 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 10. maddesiyle yürürlükten kaldırılan 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 14. maddesinde; “2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 34 üncü ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 16 ncı maddesine göre yükseköğretim kurumlarında sözleşme ile istihdam edilecek yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısı dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının %2’sini geçemez. Bu kapsamdaki yabancı uyruklu öğretim elemanının yükseköğretim kurumları itibariyle dağılımı, isim, ücret ve sözleşme örneğinin vizesi, sözleşme süresinin uzatılması ve sona erdirilmesi, Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
78 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 14. maddesinde, yükseköğretim kurumlarında sözleşme ile istihdam edilecek yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısının dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının %2’sini geçemeyeceği hususunda düzenleme yapıldığı anlaşılmakla birlikte, %2’lik sınırlamanın istihdam edilecek yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısı için azami bir sınırlama olduğu, idarelerce öğretim elemanı eksikliğinin yurt içi kaynaklardan sağlanabildiği alanlarda yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdam etmesinin beklenemeyeceği, bağımsız bir devletin egemenlik hakkı ile de ilgili olan yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdam etme konusunda zorlanamayacağı, kaldı ki davacı sonradan beraat etmiş bile olsa suç şüphesi altında bulunduğu dönemde dava konusu işlemin tesis edildiği gerekçesiyle temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.